Fırtına yer gök dinlemeden koparken sevdim seni, sırtıma yüklediğim zamanı bırakmadan sevdim seni, bekledim hep, o yağmur şehrinin sokaklarında, sırtımda zamanla bekledim seni. Baksana şu bulutlara, ben lanet ettim incileri ıslatan umutlara, en sonunda buldum bir çare, kilitledim aşkı bulutlara.
Bulutlar dert içinde, gökyüzü baki kalır, doludur. Düşün, belki birgün terse döner özlemin olurum, ölüme meydan okurcasına severken vazgeçmek en zorudur, ordunu çek kapımdan, bu şehir tuzak kurulu, vazgeçmeyi beceremezken ölmek en zoru mu?
Bir varım bir yokum sevgilim, ben ADAM gibi sevdiğime sövdüğüm kadar kimseye sövmedim, halimden anlarsın belki diye şu beyaz sayfalara teslimim, kirletmekle yükümlü değilim ama bir yaş daha aktı mı gözümden bembeyaz sayfaları simsiyah ederim.Hazmettim ben aşkı artık, az mı kahrettin beni be aşkım, özlemimden son dalımı da yakarım sıcacık yatağımdan kalkıp, o soğuk yıldız üşütürken gençliğimi balkonumda hayalinle aşka doymuşluğum da vardır. Sen ağlama, sen üzülme, elbet biter bu aşk kurtulursun içindekiyle, okyanuslar aşarım ben giderken sen mutlu ol diye, denizler kıskanır emanet eder rengini gökyüzüne. Dön yüzüme, bir bak bitirdiğin şu gençliğime, unuttum sayende gülmeyi de, bir kelam hediye et şu kan çanağı gözlerime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzan
PoetryBir düşün arkadaş, insanlar ne ister ne bekler ne diler senden, ne ile memnun edersin bazılarını ne kadar nefret ettirirsin kendinden çorbana kaşık atanları ? Düşün, düşün ki birşeylerin farkına var düşün ki hayatının anlamına var. Bir düşün ne haya...