-Abi
+Efendim kardeşim.
-Bir soru sorabilir miyim sana ?
+Sorabilirsin kardeşim benim.
-Aşk ne demek Abi ?
+Oğlum gece gece niye aşkı merak ediyorsun ?
-Âşık oldum Abi.
+Olma kardeşim. Olma.
-Neden Abi ?
+Aşkı merak ettiğin için mi soruyorsun yoksa cidden âşık olduğun için mi ?
-Ciddiyim, âşık oldum Abi.
+O zaman anlatayım.
-Dinliyorum Abi
+Bak kardeşim, aşk dediğin şey birçok insana göre bir insanın bir insanı diğer insanlardan ayırarak, ona diğer insanlardan daha fazla değer ve sevgi göstermesidir. Diğerlerinden çok çok fazla sevgi duymasıdır. Benim aşka bakış açım daha farklı.
-Nasıl Abi ?
+Bana göre aşk sevdanın uydurduğu bir şey.
-Aşk ile sevdanın arasındaki fark ne Abi ?
+Oğlum bir dur anlatıyorum işte, herşey sırayla. Dikkatle dinle.
-Tamam Abi.
+Sevdayı, sevgilerin en güzelini hissedebilmek için, yine sevdanın tuzaklarla donatmış olduğu aşk sınavını geçmen gerekir. Velâkin aşkın da kendi içinde tuzakları vardır ama bunları sana söylemesem daha iyi.
-Neden Abi, söylesen ne olacak ki ?
+Kardeşim, sevdayı hak etmen için o tuzakları, yolunun engebesinden ayırt edip geçmen gerekir. Ayrıca ben şimdi sana anlatsam o tuzakları, sevdayı doya doya yaşayamazsın. Sevdalanmanın ne anlamı kalır ki, değil mi ?
-Haklısın Abi .
+Eyvallah kardeşim.
- Aşk ile sevdanın arasındaki farkı sormuştum bir de.
+Aşk küçük bir çocuk gibidir. Tatlıdır, sevimlidir, mıncıklayasın gelir içinden. Fakat bir o kadar huysuz, yaramaz ve sinsi.
-Peki sevda ?
+Sevda yetişkin biri gibidir. Olgun, aklı başında, dürüst, doğrucu.
- Sen hangisine kapıldın Abi ?
+ Senin yaşındayken bende âşık olmuştum. Yoksa bunları nasıl bileyim değil mi. Benim ki tek taraflıydı, halk ağzıyla platonik. Gün geçtikçe daha da çok sevdim. Şükürler olsun ki her gün görebiliyordum, fakat dokunamıyordum, sarılamıyordum, öpüp koklayamıyordum. Bunlara rağmen daha da çok sevdim, çünkü sevmek nedir çok iyi biliyordum. Zaman akıp geçti. Artık onu düşünürken dalıp gitmiyordum, hiç kimseye sağır olmuyordum, kimseyi ondan başkasına kör olduğuma inandıramıyordum. Farkettim ki, aklımla sevmişim. Oysa ben onu hala sevmek istiyordum hem de daha çok. Sonra attım aklımı başımdan, kalbimi dinledim, kalbime güvendim, kalbim sevgime aklımdan daha fazla sahip çıkmıştı, kalbim sevgime ben kalbime sadık kaldım. Bak kardeşim sevdalanmak istiyorsan, en güzel sen sevmek istiyorsan buna kalbinden başla. Aklın oyun oynar sana, aklın ile düşündüğünde yalan uydurabilirsin ama kalbin ile düşünüyorsan asla yalan söyleyemezsin. Bir şey daha farkettim. O tuzaklara düşe kalka düşe kalka sevdalanmıştım ama hayli yorulmuştum. Ne onu sevmeye gücüm kalmıştı ne de kendimi. Sen o tuzaklara sakın düşme, düşme ki sevdalandığında sevdana katabilecek bir gücün olsun.
-Anladım Abi. Peki onu hala seviyor musun ?
+Seviyorum kardeşim
-Hiç vazgeçmeyi düşündün mü ya da vazgeçmek istedin mi ?
+ Evet. Çünkü o yol beni çok zorlamıştı. Bitap düşmüştüm. Gücüm kalmamıştı sevmeye ama umutlarım dimdik ayaktaydı hala. Sevdamı umutlarıma borçluyum. Vazgeçmememin tek sebebi onlar.
-Anladım Abi.
+Yardımcı olabildiysem ne mutlu bana.
-Teşekkür ederim Abi.
+Rica ederim kardeşim.
-Abi yatmadan, bir soru daha sorabilir miyim ?
+Saat kaç kardeşim
-3:52 Abi.
+ Bu ne demek
-Yat zıbar demek Abi.
+Aynen öyle. Hadi bakalım, yarın sorarsın sorularını. İyi geceler.
- Teşekkür ederim de Abi yarın kaçta nerde buluşuyoruz ?
+5 gibi aynanın orada ol.
-Tamamdır Abi. İyi geceler.
+İyi geceler kardeşim.Az önce bir adamın çocukluğuyla olan ufak bir diyaloğunu okudunuz. O adam yazarın ta kendisi. Nam-ı diğer Deli. Sevgiler..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzan
PoetryBir düşün arkadaş, insanlar ne ister ne bekler ne diler senden, ne ile memnun edersin bazılarını ne kadar nefret ettirirsin kendinden çorbana kaşık atanları ? Düşün, düşün ki birşeylerin farkına var düşün ki hayatının anlamına var. Bir düşün ne haya...