Her bir kum tanesi umuda eşit , güneş almayanlar söner , sönenler toprağın altına girmiş , güneş kumlara sırtını döner . Maziye damga vuran anılar ıslatır gözaltlarımı , ah şu denizin dalgaları , ezberime kazıdığımı unutmam bu yüzden unutmam yüz hatlarını , yüz hatlarımı çatlatan denizin kuraklarıdır , ne oldu incim dalgalar serin mi buz kesmiş dudaklarını . Kalktım o banktan , yürürken izaya geçer kumsal ve taşlar , kurutur gözaltlarımı şehire doğru yol alırken gözüme takılan çınar , kulaklarımı tırmalar attığı çığlıkla martılar , yere indiler bir aşk bırakıp havalandılar , aldım elime taşıdım eve kadar , güven koydum içine , sevgi koydum , ama göz koymadım hiçbir zaman , gece yatarken baktım ona , kamer öyle bir vurur ki gül yüzüne aşkın , görsen gözlerin ağlar .
İnsanlara bakıyorum , yüzlerinde sen ellerinde aşk bana doğru geliyorsun , korkmuyorum da değil yarı yoldan dönersin diye , gelip de gidersin diye , ama olsun . Rüyaymış meğersem , gün gelir de ellerime değersen , o gün fazla birşey bekleme ben yine aynı ben , sen yine aynı sen . Karışık bulutlarla umutlar , yağan yağmur karşı çıkar bu aşka , gürülder gök hayli korkutur , şimşekle yıldırım ne yapsın emir eri onlar da göğün korkusu . Yere kavuşan damlalar sel eder yeryüzünü , aç gözünü öyle bak hazan değil ben ilk güzünüm , dön ya da don kışın ortasında ısıtırsam gitmesin gözlerimden yaz hüzünü .
Söylesene Körfez doya doya gördün mü yüzünüGel desem ayrı gelmesen aynı bu dert , izliyorum seni buğulu , siyah penceremden , parke taşlarına bastığın o kumsal ağaçlarıyla , az ötesindeki deniziyle dalgalarıyla , az üzerindeki martılarıyla , bulutlarıyla , hazanlarıyla yazıyla , öperim seni gözlerinden . Kusuruma bakma Vazgeçemem!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzan
PoetryBir düşün arkadaş, insanlar ne ister ne bekler ne diler senden, ne ile memnun edersin bazılarını ne kadar nefret ettirirsin kendinden çorbana kaşık atanları ? Düşün, düşün ki birşeylerin farkına var düşün ki hayatının anlamına var. Bir düşün ne haya...