Nasıl anlatacağımı şaşırdım seni, nasıl ağlayacağımı şaşırttın bana, kasıp kavurdun ortalığı zamansız battı gözlerindeki gemim, bardaktan boşalırcasına yağan yağmurun esiri. Ellerin, sanki gel der gibi. Gözlerin ise tam tersini söyler, gülüşün bir martının çığlığı gibi, sanki mutluluğunu gözlerime işler. Sen mutlu ol gülüm, bana yeter yüreğime konan bir gülüş, bayadır yazıyorum, vazgeçemiyorum, nasıl sevmişim seni düşün. Birşeyler saklar gibi bakışların, bir öylesin bir böyle bu sana yakışmadı, tüm yükü omzuma aldım aşkı sana taşıtmadım, beni görmek için gözlerin gülüşlerinle yarışmadı, artık kalbin benim için bir katil ve sakıncadır.
Çaresizlik boyumu aşmış ta ki yolu gökyüzüne, sende sinirlen şu aşk şarabını dök yüzüme, sırtını değil yüzünü dön yüzüme, kifayetsiz örgüsü yaralarımın küs yüzüne, daha da abartırım ben aşkı sen şimdiden içindeki nefreti kus yüzüme. Sus güzüne, konuşma Hazan'lara, en büyük aşkların laneti doldurulmuş Bahar'lara, Kış kapıda ve yine ben göğüs gerdim hatalara, mevsimler zulüm başı ve yine ben ömür verdim sabahlara, gün doğmaz çünkü ağır seven mahkumlara.
Bu gece açık gökyüzü bulutlar dans eder nemli olsa da, sen de öğrenip aşkla dansı süzüle süzüle sol yanıma konsana, neden susuyorsun onca şey yazmama rağmen incim konuşsana, sararmış yüzüme taze bir buse kondursana.
Vazgeçtim dedim, bazen sustum dememek için, az geçtim dedim, meğerse kalbini geçmişim yalnızlığı denemek için. Koskoca aşkı Kasım'a sığdırdım da sen sığamadın nacizane demek içim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzan
PoetryBir düşün arkadaş, insanlar ne ister ne bekler ne diler senden, ne ile memnun edersin bazılarını ne kadar nefret ettirirsin kendinden çorbana kaşık atanları ? Düşün, düşün ki birşeylerin farkına var düşün ki hayatının anlamına var. Bir düşün ne haya...
