2016 Yaz'ı, Temmuz'un 15'i, saatler 14'ünü 15'ine bağlarken, öldük biz. Dağlar, yollar, caddeler, sokaklar, köprüler demeden kendi kendimizi gömdük biz. Şanlı bayrağı aydın tutalım derken, söndük biz. Kuraktı sevgiler saygı desen bir fotoğrafa bağlı, bu vatan toprağına, bayrağına ruhumuzu gömdük biz, biz yeniden güne kalkmak yerine her gece ölmeyi seçenleriz, biz, öldük mü doğmak bilmeyen doğduk mu ölmek bilmeyen şehitleriz biz. İnkisârımız hainlerin tuzağına, intikamımız dedelerimizin ruhuna sahip iken, savaşa barışla sual verenleriz biz. Yalnız ve 'Hasta Adam'ız biz.
Şafak vaktini bekleyen askerleriz biz, bir türlü geçmek bilmeyen saatlere düşmanız biz, ve taştır haine bizim size feda olan yüreğimiz, kar, kış, kıyamet demeden, dağ, taş, bayır demeden, hiç şikayet etmeden vatanın uğruna kan dökenleriz, yaş dökenleriz biz. Yolumuza nifak tohumu ekenleri biliriz, o tohumların kökünü kurutmayı bilmesek de öğreniriz biz, şu cihanın büyüklüğünde yüreğimiz, yüreğimizden gelen o çığlıklar dinimiz, bizi yıkmaya çalışanlar korkar elleyemez, ellemeye niyetlenenlerin başını keseriz biz.
Aslında bu vatanı sevgi çerçevesinde anlatmak istedim, ama baktım ki ne çerçeve var gavurlarda ne sevgimiz, lâkin aklınızda bulunsun şu memlekete huzur tokluğu yaşatmadan vazgeçmeyiz biz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzan
PoetryBir düşün arkadaş, insanlar ne ister ne bekler ne diler senden, ne ile memnun edersin bazılarını ne kadar nefret ettirirsin kendinden çorbana kaşık atanları ? Düşün, düşün ki birşeylerin farkına var düşün ki hayatının anlamına var. Bir düşün ne haya...