Acıların en kötüsü geçmişimizdir. Belki yaşadıklarımızdandır bu belki de yaşattıklarımızdan. En büyük yara ise ayağımıza çelme takmalarına rağmen kanayanın kalbimiz olması ve son nefesimize kadar o yaranın kapanmaması. Çok ağladık, çok güldük bu zamana kadar lâkin her güvendiğimiz elimizi bıraktığın da tekrar aynı kişilerin elini tutmak istedi kalbimiz. Sessizliğimizle her defasında daha büyük çığlıklarla cevap verdik gece ayazına ve her defasında güneşi seçtik. Karanlık mı daha iyi gelirdi insanın kalbine yoksa aydınlık mı? Buna bi cevap aramak gerekmez aslında çünkü cevabın kendisi sorunun en diplerinde, kendisinde saklıdır.
Zamanın lehimize işlediği vakitlerde hep yanlış kalplere sığındık, yanlış ilişkiler kurduk, fazla büyüttük hayallerimizi ve hüsrana uğradık, hislerimizin önüne geçemedik doğru saatlerde, dakikaların bizi ne kadar sıkıştırdığını fark edemedik, saniyelerin önemini hiç anlamadık, saymadık saliseleri çabuk geçer diye. Kalemin son kurşununu binlerce kelimeye harcadık, etmedik tasarruf, bulundurmadık cebimizde ufacık bir silgi, bilemedik noktayı nereye koyacagımızı, defterimizin son satırına kadar yazdık kendimizi, bizleri, sizleri, yeni bir sayfa açtığımızda ise özür diledik o sayfanın geldiği agaçtan bugünde seni kirleteceğim diye, sinirliydik bazen, atıp tutardık arkamızdan, sanki hiç çamura basmamış gibi yaşadık hayatı son nefesimize kadar. Fakat bıkmadan, usanmadan devam ettik yolumuza belki bir gün yolumuzun üstüne bir köprü yapılırda gelenlerden haberdar olamayız ama biz yine yılmayız, yılamayız, yine devam ederiz yolumuza ve en kısa yolu biz buluruz mutluluğa çıkan. İşte bu yüzden ASLA VAZGEÇME! arkadaş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzan
PoetryBir düşün arkadaş, insanlar ne ister ne bekler ne diler senden, ne ile memnun edersin bazılarını ne kadar nefret ettirirsin kendinden çorbana kaşık atanları ? Düşün, düşün ki birşeylerin farkına var düşün ki hayatının anlamına var. Bir düşün ne haya...