Heyecandan derin nefesler alıp verirken, dar elbisemin göğüs kısmı beni biraz daha sıkıyor. Elimi kaldırıp siyah elbisenin, mavi işlemelerinde, açıkta kalan karın kısmına dokunuyorum.
Mehmet büyük bir beklenti ile bana bakıyor.
Bu zamana kadar tanıdığım Mehmet'ten çok daha kararlı ve heyecanlı görünüyor. Dudaklarım kuruyor. İçinde olduğumuz mekanda sanki birileri baskın yapmış gibi hızla göz gezdiriyorum. Kulağımdan sarkan küpelerim sallanıyor.
"Daha önce bana şanslı biri olduğumu söyleselerdi, onlara gülerdim. İnanmazdım."
Mehmet konuşmaya başlayınca dikkatimi yeniden ona çeviriyorum.
Elimden tutuyor. Az önce dans ettiğimiz müzik değişiyor ve plaktan yayılan şarkı, nostaljik ama şık görünen mekanı dolduruyor.
# Selma Hünel – Bir İhtimal Daha Var #
"Seni ilk gördüğümde böyle bir güzellik nasıl olur da benim karşıma çıkabilirdiye düşündüm.."
Gözlerimi kırpmadan onu dinliyorum. Bir yandan da az sonra gelecek soruya karşıkendimi hazırlıyorum.
"Başka hayatlardan, başka insanlardan arınıp.. sonunda benim oldun."
Yutkunuyorum. Hiçbir zaman onun olmadım.
Elini cebine atıyor ve küçük, lacivert bir kutu çıkarıyor. Nefesimi tutuyorum.O anda daha önceden zihnimde toparladığım bütün kelimeler uçup gidiyor.
Ne yapacağımı bilemeyince panikliyorum.
Mehmet, elindeki kutuyu açıyor ve göz alıcı bir yüzükle beni baş başabırakıyor.
"Benimle evlen Selin. İstediğin her şeyi ayaklarının altına sereyim.. Nereyeistiyorsan, nasıl istiyorsan ben seninle olmaya hazırım."
Sanki hayatımı değiştirebilecek bir soru sorulmamış gibi, birkaç saniye müziğeodaklanıyorum.
"Mehmet.." diyorum sakince. Sesim boğuk çıkıyor. "Şarkıyı duyuyor musun? Sözlerini?"Önce biraz şaşırıyor. Fakat sonra hemen ortama ayak uyduruyor.
"Duyuyorum."
Bir süre sessiz kalıp, sözlerini daha da iyi dinlemesi için ona zamantanıyorum. Sonra daha da sabırsız bir şekilde bana bakıyor.
"Eğer bu şarkıyı dinlerken, aklıma gelen ilk sen olsaydın.."
Gözlerini kırpıştırıyor.
"Eğer bu şarkı bana seni hatırlatsaydı, evlilik teklifini kabul ederdim."
Donakalıyor. Ben de daha fazla konuşmadan onun vereceği tepkiyi bekliyorum.
Yavaşça ama sert bir şekilde elindeki kutuyu kapatıyor.
Müzik sanki onu sinir etmek istercesine devam ediyor.
"Ama bu şarkı sana bir başkasını hatırlatıyor.." derken sesi o kadar soğukçıkıyor ki, içtiğim şarabın etkisini söküp atıyor.
Benden bir yanıt beklemiyor.
"Aslında biliyordum, biliyor musun? Sadece sürekli kendimi kandırdım.Yediremedim Selin."
Ses tonu giderek daha çok yükseliyor ve sertleşiyor.
"Öyle bir adam.. EVLİ BİR ADAM!"
Aniden bağırıyor ve birkaç adım geriye gidiyorum.
Dakikalar önce bana evlenme teklifi eden Mehmet'ten eser kalmıyor sanki. Gözlerindebaşka bir kıvılcım görüyorum ve bu beni birazcık korkutuyor. Gözlerim üzüntüden doluyor.
Şarkı devam ediyor. Buradan çıkmanın planlarını kafamda çabucak kurmaya çalışıyorum.
"Mehmet!"
Sanki her şey ağır çekimde hareket ediyor. Cemil, üstüne tam oturan siyahgömleğinin tek kolunu düzelterek mekana giriyor ve hemen kapının yanında duranmasayı dağıtıyor.
Boş mekanda onun kırıp döktüğü masanın sesleri yankılanıyor ve müzik duruyor.
Sadece içeri girip her yanı dağıtmasından değil, yüzünü gördüğüm zaman kalbimdaha hızlı atmaya başlıyor.
Cemil yerlere dağılan kırıkların üzerinden geçerek yanımıza geliyor.
Elini tutmam için bana uzatıyor. Parmaklarının arasından ince bir şekilde sızankanı görünce az önce dağıttığı masadan bir parçanın elini kestiğini anlıyorum.Ama Cemil oralı olmuyor.
Mehmet hem şoka uğruyor, hem de Cemil'eonu öldürecekmiş gibi bakıyor.
Bir an için birbirlerine saldıracaklar sanıyorum.
Mehmet, Cemil'i umursamadan bana dönüyor.
"Onunla bir geleceğin olmaz. Bu adam hem kendini hem de seni mahvedecek Selingörmüyor musun?!"
Sessiz kalıyorum. Sözlerinden dolayı Mehmet'e saldırmak üzere olan Cemil'i detek elimle durduruyorum.
"Seni gerçekten sevse kardeşimle evlenir miydi? O gece neredeydi Selin? Yanındao değil ben vardım!"
Bunları yüzüme vuruyor oluşu beni ondan biraz daha soğutuyor. Mehmet, benkonuşmadıkça daha çok hiddetleniyor.
"Yine senin kalbini kıracak!"
Gözlerimi hızla kırpıştırıyorum. Elimi uzatıp, Cemil'in elini tutuyorum. Sankiiçimde buza dönüşen hücrelerim erimeye başlıyor. Hafifçe sızan kanı benim elimebulaşıyor.
"Kalbim ona ait. İstediğini yapabilir."
Mehmet yeniden afallıyor ve şok içerisinde birkaç adım geriye atıyor.
Cemil, elimi bırakmadan ona doğru yaklaşıyor.
"Bu sondu Mehmet. Bundan sonra Selin'in yakınında dolaşmayacaksın."
Öfkeli halini gizlemiyor, zaten gizlemek de istemiyor. Gömleğinin açık olanbirkaç düğmesinden göğüs kafesinin ne kadar hızlı şişip indiğini görebiliyorum.
"Yoksa seni öldürürüm," diyor dişlerini sıkarken, sesi kısık çıkıyor.
Mehmet boş bakışlarını bir yerde sabitliyor. Bizi duyup duyamadığından bileşüpheleniyorum.
Cemil tuttuğu elimden beni çekiyor ve Mehmet'in yanından ayrılıp, ölümsessizliğine bürünen mekandan birlikte çıkıyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Mavisi
Ficción GeneralSelin Yılmaz üniversiteden mezun olduğunda, hayatında çok büyük bir değişiklik yaratacak haberi babasından öğrenir. Yıllarca el bebek gül bebek büyümüş, ne istese elde etmiş olan bu genç kız; evinden uzakta bir kasabaya yerleşmek zorunda kalır. Al...