Merhabalar, ara sıra olsa da uğruyorum artık. Eskisi kadar boşlamadım! Üzgünüm... Buraya ekledikten sonra Kanser'e bölüm ekleyeceğim, sonra da diğer hikayeme. Allaaaah parmaklarıma zeval vermesin! Hadi bol yorumlar!
Keyifli okumalar...
Kaynanamın adını kuyruklu yılan koyma vakti geldi de geçiyor bile!
Günler günleri kovaladı. Kendimi hurdalığa atılmış kanepe gibi hissediyorum. Hani çok oturulmayan fakat yerine yeni alındığında fırlatılıp atılan kanepe. Kendimi neden öyle hissediyorum inanın bilmiyorum. Sadece içten içe çürüdüğümü biliyorum. Artık sevdiğim adamla beraber olmak istiyorum yahu, çürümekten kastım o! Her hareketimde evlilik sinyali veriyorum fakat adamda tık yok! Evinde çok rahat, kardeş kardeş yaşıyoruz! Sabah okula bırakıyor, akşam market alışverişi, gündüz temizlik, gece öpüşme ve kapanış! Sinir krizlerine girmekten kendimi alıkoyamıyorum. Adamı bebek görmek istiyorum diye gecenin köründe abisinin evine bile götürttürdüm! Ama adam yok, yok anacım anlamıyor! Ay bende evlatlarım olsun istiyorum yeter be!
Çınar bu kısa kısa geçirdiğim sinir krizlerinde yanımda fakat ne kadar yanımda olabilir ki? Onunda sabrının bir sınırı var! Hastalık hastası gibi sürekli ağlıyorum, sürekli trip atıyorum ve sürekli adamın üzerine yürüyorum. Buraya tıkılıp kalmıştım. Annemi, babamı özlemiştim. Finalleri bahane ettiğimden gitmiyorum yanlarına. Ama Çınar en sonunda çıldırma eşiğine gelmiş elimden tutup zorla arabaya bindirmişti.
'Canımın içi, neyin var? Anlat bana. Bak yolumuz uzun bol bol konuşabiliriz. '
'Bir şeyim yok Çınar. Neden gidiyoruz ki şimdi? Gereksiz! Hem babam belkide seni tersleyecek nereden biliyorsun? '
'Terslesin. Sorun yok. Kendini yedin bitirdin. Hasta olacaksın! Yüzün sürekli asık farkında mısın? En son bana ne zaman gülümsedin mesela? '
'Bilmiyorum. Sadece şu okuldan kurtulmak istiyorum. Çınar- çok yoruldum. Ev-okul-ailem- sen bir, bir sürü sorumluluk üzerime bindi ve ben sanırım kaldıramıyorum. '
'Ne yapabilirim senin için? '
'Ben evde sana yetemediğimi düşünüyorum, her gün fazla bir şeyler yapmak istiyorum. Perde yıkamak benim kariyer planımda yoktu! '
'Güzelim bana söylesene bunları? Niçin içinde tutuyorsun? Tutarız bir temizlikçi her yeri halleder. Hem ben senden sürekli temizlik yapmanı istemiyorum ki. Neden böyle komplekslere girdin inan anlamıyorum. '
'Ya istemiyorum temizlikçi o ne öyle görgüsüzler gibi. Hem evli değiliz bir şey değiliz öğrenci evine temizlikçi mi çağırılır? '
'Ben öğrenci değilim biliyorsun. Halledeceğim bu meseleyi. Peki- ailen konusunda sorun ne? '
'Off şu gavat abimi bilmiyor musun sen benim? Dünyanın en yavşak insanı ya Çınar yemin ediyorum evlendiğimizde onun gibi olursan ilk gün seni boşarım. '
'Ne yapmış? '
'Yok efendim ben senin evinde snap atıyorum ya bazen. Annemi arayıp sürekli diyormuş işte kızın ne boklar yiyor oralarda sen rahat rahat otur. '
'Sanki siktik anasını satayım. Evde temizlik yaparken snap atıyorsun genelde sen ya da sporda- Abin diye demiyorum ama gerçekten sinir bozucu. '
İki kere evlilik lafını geçirdim. Artık bir düzene girmemiz gerektiğini düşünüyordum. Çınar yüzüğü takalı altı ay olmuş fakat hiç bir gelişme yoktu. İnsan bir istemeye gelelim falan der. Babamı önceden arayıp terslemesini söylemiştim ama adam yok ben o çocuğu sevdim o yüzden onu terslemem diyip telefonu kapatmıştı. Allahım neden benim normal bir ilişkim yok! Sürekli oyunlar oynarak ilerlemesini gerçekten istemiyorum ama bu son. Geri dönüşte artık konuşacağım böyle, böyle, böyle. Bak aslanım gel iste keselim sözümüzü diyeceğim. Bende artık kaynanamın adını kuyruklu yılan koymak istiyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiş-MAN (TAMAMLANDI)
Ficción GeneralEkmek de anne şefkati, kebap da babamın sıcaklığını... Künefe benim bebeğim. Bir de kaymağı varsa üzerinde durun ben bir dua ritüeli yapıp geleyim. Mutluluk zor değil. En yakın restorana gideyim. Bir buçuk İskender üzerine de kaymaklı bir künefe yer...