Şiş-MAN (TAMAMLANDI)

#8

Merhabaa! Oylamayı unutmayın lütfen :)

***

"Deliii divaneeee, deli divaneniiim işteee!"

Şarkıyı bağırarak sürücü koltuğunda söylemek benim için acayip bir zevkti. Çınar bunu pek hoş karşılamıyor hele ki camları açık unuttuğum vakitlerde... Neyse ki bugün kapatmıştım camlarımı. Hamilelik acayip terletiyor insanı, ha bunda haziran ayınında suçu var o ayrı mesele.

En sevmediğim olay ise şarkımın yarıda kesilmesidir. Telefonuma uzanırken kimin aradığını tahmin etmem çok zor değildi.

Çınar!

"Yavrum nasılsın?"

"İyiyim şirkete gidiyorum sen nasılsın?"

"İyiyim bende, akşama annem yemeğe çağırdı gider miyiz?"

Hafta yedi gün biz altı gün annesinde yemekteyiz zaten. Benimde işime geliyor bu durum o ayrı mesele. Ama bu gece farklı bir planım vardı. O gece bu gece değildi.

"Canım ben Sümeyye'lere söz verdim geçen kahvaltıya gittiğimde. Sana söylemeyi unutmuşum."

"Tamam ben anneme açıklarım durumu."

"Sen açıklayacaksın tabii benim annem mi?"

"Zeynep genelde senin annene de ben açıklıyorum durumları..."

"Araba kullanıyorum kapat hadi yaa, şarkımı böldün zaten..."

"Camlarını kapa çok bağırıyorsun dükkandan duyuluyor."

"Hadi oradan, oğluşum öpüyor seni hadi görüşürüz."

"Görüşürüz."

Gülümseyerek telefonu kapattığımda karnımı sıvazladım. Canım bebeğim benim. Öpüyor demiştim çünkü çok hafif bir kıpırdanma hissetmiştim göbeğimin alt kısmında. Artık dört ayı aşmıştık. Göbeğimde gayet düzgün şekilde büyüyordu. Furkan Bey'e göre hiç bir problem yoktu. Hayatıma normal bir şekilde devam edebilirdim. Çok şükür.

***

"Zeynep ben çıkıyorum, sen şu erzak olayını halledebilir misin?"

"Bütçemizi söylediğin takdirde neden olmasın patroncum. Bu arada akşama geliyorsun kesin?"

"Evet, gidip bir duş alayım, iki saat uyuyayım inanılmaz yorgunum."

"Gece beşik mi salladın?"

"Yok, daha hayırlı bir iş yaptım..."

Bir erkek gece ne gibi bir hayırlı iş yapabilirdi ki? Buna bir cevabım yoktu işte. Kerem şirketten giderken elinde dosya ile İrem Hanım yanıma gelmişti.

"Zeynep Hanım bunları Kerem Bey vermişti size getirmem için, yıllık erzak kolilerini dağıtmamız gerekiyormuş..."

"Evet az önce bahsetti, gel bakalım inceleyelim."

İrem hoş kızdı ama çok soğuk bir tip şirket için. Hiç bir şekilde şirket etkinliklerine katılmıyordu mesela. Çay molasına bile çıkmıyordu genelde. Ha çok çalışkandı orası apayrı konu...

"Zeynep Hanım otuz çalışanız, otuz koli yeterli olur. Verilen bütçe iyi bir rakam yani nereden baksanız bu bütçe ile iki katı koli alınabilir..."

"En kaliteli markaları koyduralım kolilere, bayat, tarihi geçmiş ürünler olmasın. Ekstra ne konuluyorsa koyduralım. Mesela listede peynir yok. Her koliye birer kilo peynir eklensin. Yeşil zeytin yok o da eklensin. Ayy yalnız canım acayip çekti. "