Ben geldim! Hafta sonuna giriş yaptığımızdan ötürü bölümler rahat rahat gelecek diye düşünüyorum bir aksilik çıkmazsa :)
Yok sattı hatıralar senin eksikliğinde... Neyse ya Çınarcımla doldururuz yerini bizde :)))))))
Ben Zeynep Çağlar. Bu yıkımı atlatacaktım. Evet, ister Çınar ile ister Çınar'sız ama Çınar bu kadar yanımda olma isteklisi iken onsuz olsun istemiyordum.
"Onu affetmeyeceğim. Asla."
"Ne dedin canım?"
"Sana demedim. Şunu alayım ben kendime."
Çınar ile gideceğimiz yer için bir kaç parça almamız lazımdı. O sebepten ötürü alışveriş merkezine gelmiştik. Çınar tabii ki markette alınmadık yiyecek bırakmamıştı. Bu adam bildiğin müsrif yahu! Sinirlendim durduk yerde. O alıyordu ben geri bırakıyordum bizde en sonunda ortalarda buluştuk. Yiyeceğimiz kadar aldık. Ne aç kalacağız ne çok doyacağız. Zaten diyetteyim ya hu ben!
"Onu bir gün affedeceksin biliyorum."
"Ne dedin canım?"
"Bana benim cümlelerimle cevap verme Zeynep."
"Duymadım dediğini."
Duymuştum ama konuyu açmamak adına salak rolü yapıyordum. Çınar yemese bile yiyor gibiydi. Çok konuşmadık markette. Market poşetlerini arabaya bıraktıktan sonra tekrar geri döndük. Benim artık eşofmanlarım belimden düşüyordu. Pantolonlarım da aynı şekilde. Şimdilik iki pantolon iki eşofman beni bir ay idare edebilirdi. Her zaman ki gibi ailemizin markası lc waikiki ye girdik.
"Şunun rengi hoşmuş alsana bunu."
"O serinin büyük bedeni yok Çınar."
"Yok bu elimde tuttuğum olur bence bir dene."
Elime alıp evirip çevirdim şöyle bir kalça kısmı gayet boldu ve açılan bir kumaşı vardı. Kabine girdiğimde Çınar elinde çantam ile kapıda beklemeye başlamıştı. Resmen bu benim evlilik hayalim. Kocayı kabin girişinde bekletmek! Çok güzel değil mi? Böyle saatlerce beklesin istiyorum!
Bu arada pantolon cuk diye belime oturmuştu. Sanırım artık kırk dört bedenim yani kırk sekiz değilim. Biraz mutlu olarak dışarı çıktım. Kucağı o kadar doluydu ki şok olmuş gözlerle ona baktım.
"Alıyoruz."
"Görseydim üzerinde."
"Ay ne bileyim görmek isteyeceğini alışık değilim birileri ile alışveriş yapmaya."
"Peki bakalım. Eşofmanda seçtim sana içerdeyken. Birde kapüşonlu bir şeyler var."
"Hepsini deneyecek miyim?"
"Bak tek tek beğendiklerini dene. Çünkü havalar iyice soğuyor. Sporu aksatacağız bu kiloda uzun süre kalabilirsin."
"Hayır isterse dizime kadar kar olsun yinede spora çıkacağım. Hem gerek yok sahaya gitmeye. Spor salonuna yazılırım. Sende yorulmamış olursun?"
"Bir dönelim de bakarız güzelliğim."
"Ya pek gidesim de yok ama."
"Benim sözümden çıkma. Sana iyi geleceğim."
***
Alışveriş merkezinden çıkıp annesine uğradık biraz hoş beşten sonra anahtarı alıp hemen evimize döndük. Evimiz diyorum çünkü gerçekten apartımda o kadar çok kalmıyordum ki! Babamın verdiği paraya nasıl acıyorum size anlatamam!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiş-MAN (TAMAMLANDI)
Ficción GeneralEkmek de anne şefkati, kebap da babamın sıcaklığını... Künefe benim bebeğim. Bir de kaymağı varsa üzerinde durun ben bir dua ritüeli yapıp geleyim. Mutluluk zor değil. En yakın restorana gideyim. Bir buçuk İskender üzerine de kaymaklı bir künefe yer...