Şiş-MAN (TAMAMLANDI)

FİNAL/Part 2

Son bölüm.

Keyifli okumalar...

***

Güzellerin içindede sevdiğim bir tanesi...

Çınar hastaneden çıkalı on gün olmuştu ve biz bu on gün içerisinde ne yaptık biliyor musunuz? Sürekli düğün meseleleri ile ilgilendik. Evet bir haftada beceremedik evlenmeyi, malum ailelerimiz buna pek sıcak bakmadı.

Ben bizimkilerin ağzından girip burnundan çıkarken, Çınar onun ailesini ikna etmiş beni bekliyordu.

'Zeynep! Olmaz diyorum. On günde ne nişan, ne isteme, ne söz, ne kına gecesi yetişir! Benim bir tane kızım var! Hayır dedim! '

'Anne bak vallahi kaçarım. Biliyorsun yaparım. '

'Kaç kaçta baban kırsın bacaklarını. '

Babam içeri çok rahat şekilde girmişti. 

'Şu cadde üstünde bir düğün salonu var ya Zeynep. Orayı tuttum kına gecesi için. En azından buradaki akrabalarımıza küçük bir eğlence yapmış oluruz. '

'Yaşa be babaa! Annem hala huysuzlanıyor hallet karını benim bu gece geri dönmem lazım, mobilya meselesinin son kısmındayız. '

'Ya sen nasıl babasın, kızın evlenecek insan bir hayır der. On günde ne evlenmesi, kaçıryor mu bu çocuk? Daha aileler tanışmadı. '

'Düğünde tanışır kaynaşırsınız. '

'Bak ne diyor bu! Baban kırmayacak bacaklarını ama ben kıracağım. Söyle oğlana en azından istemeye gelsinler! Ele güne rezil edecek bu kız. Ay tansiyonum çıkıyor! '

'Anne ne olur sakin ol ya, bak gelinliğimi bile aldık biz. '

'Kız ne zaman provasını yaptın ne zaman gittin gelinlikçiye. '

'Trendyol da indirim vardı oradan sipariş verdim valla anne. '

'Çıldırıcam, kız internetten gelinlik mi alınır? '

Kafamı sallayarak arabama bindim ve iki saat süren yolu geri gitmeye başladım. Çınar ara sıra arayıp bana ev ile bir şeyler soruyordu. Mobilyaların yerleşmesini tamamen o yapmıştı. Seçiminde yardım etmiştim ama çokta önemli değildi bu. Dünya malı sonuçta. Beğenmezsek değiştiririz sonuçta. Böyle şeyler için birbirimiz kalbini kırmaya değmez. Bıraktım onun istediği olsun. 

Ona bıraktıysakta tüm evi beyaz döşettirmedim tabii. Adam nerede beyaz renk var onu almak istiyor. E insafsız ben temizleyeceğim o evi sonuçta. Beyaz'dan kremsi tonlara döndürdüm.

O oturduğu evi bırakıp yeni bir ev tuttuk çarşıya yakın. Tanıdıktan kiraladı Çınar, ileride rahat edersek satın almamız problem olmasın diye. İki odası var birde mutfakla birleşik kocaman bir salonu. 

'Efendim Çınar? '

'Gelinliğin geldi. '

'Gerçekten mi! Açtın mı? '

'Açtım ama denemedim. '

Kahkaha atıp telefonu kapattıktan sonra oturunca çıkan küçük göbeğime baktım. Ne günlerdi. Bir sene içerisinde tüm kilomu verip şu ufacık göbekten kurtulamamıştım! Olsun bunu da Çınar seviyordu. Gerçi o benim her yerimi seviyordu. Şişmanken de seviyordu. Şimdi de...

Size tavsiyem şu olabilir, sizi seven birini sevmeye çalıştığınızda daha mutlu oluyorsunuz inanın bana... Sizin sevdiğiniz fakat sizi sevmeyen biriyle hayat geçmez. Bir şekilde o sevdiğiniz kişiyi elde edersiniz ama ettiğiniz gibi hayatınız kötü gitmeye başlar. Yaşanmış, onaylanmıştır bu.