18.
Genç kadın ertesi gece, yatak odalarını onlarca mumla süsledi. Tabii bu, her bir köşeye yerleştirilen mumlar süs değildi. Hanım yatakta uzanmış halde, genç adamın odada dolanarak her birini tek tek söndürmesini izledi. Haşim, ancak son mum da karanlığa karışınca soyunmaya başlamıştı. Sessizce iç geçiren genç kadın, işinin o kadar da kolay olmadığını anlamıştı.
Ertesi gece, mumları üç katına çıkardı. Yeterli sayıya ulaştığında genç adamın üşeneceğini umuyordu ancak Haşim, odayı sabırla dolaşarak yine her birini söndürdü. Hanım, hayal kırıklığına uğramıştı ancak surat asmamakta kararlıydı.
Bir sonraki gece, geceliklerinin en cesurunu giydi ve eline kadife bir kuşak aldı. Odanın ortasında dikilirken genç adamın güçlü ayak seslerini duydu ve içeri girmesini bekledi. Ellerini arkasında kenetleyerek derin bir nefes aldı. Aklındaki utanmazca fikir nedeniyle utancından ölecek gibiydi ancak vazgeçmeyecekti. Genç adam kapıyı açıp içeri girdiğinde elindeki kumaşı sıkarak yüzüne kışkırtıcı olduğunu umduğu bir gülümseme yerleştirdi.
Haşim, odaya girdiğinde ilk iş olarak etrafa göz gezdirdi. Bu gece kaç mum söndürmesi gerekeceğini merak ediyordu. Ancak şaşkınlıkla, odadaki tek ışık kaynağının başucu lambalarından geldiğini fark etti. Şaşkın bakışlarını karısına çevirdiğinde genç kadının siyah, şeffaf ve minik bir gecelikle dikildiğini fark etti. Üstünde sabahlık da yoktu.
"Mum yok mu?" diye sordu, bir kaşını kaldırarak. Onun ne yapmaya çalıştığını anlıyordu. Ayrıca bu çaba -beyhude de olsa- hoşuna gitmiyor değildi. Hanım, farkında olmadan onlar için hoş ortamlar yaratıyordu. Genç adam da onun azmini kırmak istemeyerek sesini çıkarmıyordu. Ancak inatçı karısının bu kadar çabuk pes edeceğini düşünmemişti.
Hanım, genç adamın gözlerinin içine bakıp sessizce reddetti. Sonra hafif adımlarla ilerledi ve bedenleri birbirine değene kadar yaklaştı. Başını geri eğip genç adama baktığında gözlerinde yaramaz pırıltılar dolaştı. Sonra elini yukarı kaldırarak arkasında sakladığı kuşağı ortaya çıkardı.
"İzin verir misin?" diye sorarken sesinde kıkırtı tınısı vardı. Genç adamın, mum olmadığını fark ettiğinde yüzünde beliren hayal kırıklığı, iyiye işaretti.
Genç adam anlamadan baktığı bir anın ardından önce geri çekilecek gibi oldu. Sonra fikrini değiştirdi. Belli ki Hanım vazgeçmemiş, sadece taktik değiştirmişti. Üzerine giydiği şu ince kumaş parçasıyla, onun sabrını çaldığından habersizdi tabii. Genç adam sakinleştirici bir nefes aldıktan sonra karısının rahatça uzanabilmesi için başını biraz öne eğdi. Onun bu küçük numaralarına ayak uydurmak genç adama hiç de angarya gelmiyordu. Ancak bir aptal, karısının gizemli oyunlarına sabır göstermeyip onu engellemeye çalışırdı. Haşim ise karısından ve kurnazlığından son derece hoşnuttu.
Hanım, parmak uçlarında yükselip genç adamın gözlerini bağladı. Hemen geri çekilip uzaklaşmayı planlıyordu ancak o işini bitirdiği anda, o ana kadar hareketsiz olan Haşim, kollarını beline doladı ve onu kendisine çekti. Görmek için gözlerine ihtiyacı olmadığını belirtircesine göğüslerine uzandı ve geceliğinin üstünden uçlarını tek tek öptü.
Hanım, istemsizce yay gibi geriye kıvrılmışsa da kendine hakim olmayı bildi. "Sabırlı ol, kocam," diye fısıldadı genç adamın kulağına ve yere indi. Ardından da elinden tutarak yatağa kadar genç adama yol gösterdi. Böylesine itaatkar olduğu için çok memnundu. Onun karşı çıkar bir hareketinin olmaması genç kadına cesaret veriyordu. Haşim'i yatağa oturttu. Ardından bacaklarını ayırarak yüzü ona dönük şekilde dizlerine oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOR
RomanceAilesinin biricik prensesi olan Hanım'ın tozpembe hayatı, evlenmek zorunda olduğunu öğrenmesiyle birden altüst olur. Onunla evlenmek isteyen kart zamparayı vazgeçirmek için yola koyulan Hanım, kendini birden hiç bilmediği bir yerde etrafı cehennem z...