36-GERİ SAYIM: 2

1.2K 92 23
                                    

Sevgili KOR AİLESİ, yeni kitabım ATEŞ VE BUZ'a da göz atın lütfen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sevgili KOR AİLESİ, yeni kitabım ATEŞ VE BUZ'a da göz atın lütfen.. Alıntıları beğenirseniz hikayeyi yayımlamaya başlayacağım..

MERHABALAR, KOR AİLESİ!
İŞTE SİZE UPUZUN BİR BÖLÜM DAHA!
KEYİFLE OKUYUN...
OKUMAYLA KALIN...

31.
Hanım, Binnur’un evine vardığında bu çat-kapı ziyaretiyle arkadaşını epey şaşırttı. Ne de olsa iki yıl önce evlendiğinden beri çağırmasına rağmen gelmemek için hep bir bahane bulmuştu.

Hanım, ilk şaşkınlığın atlatılmasının ardından arkadaşına durumunu anlattı. Açık sözlülüğü ise pek memnuniyet yaratmadı ancak Hanım bunu kafasına takacak durumda değildi. Nihayet doktora gitmeye karar vermiş ancak bunu bulunduğu yerde yapamayacağını fark etmişti. Eğer yok yere heyecanlandıysa Haşim bunu asla öğrenmemeliydi. Ancak o kadar küçük bir yerde böyle bir şeyi gizlemek mümkün değildi. Öte yandan Haşim’e dediği gibi ailesinin yanına da gidemezdi, o kadar uzun bir yolculuk yapmak istemiyordu. İşte tüm bunları hesaba katarak iki saatlik mesafede oturan Binnur’a gitmeye karar vermişti. Nihayetinde her üç yerde de doktor vardı, değil mi?

Yoktu. Yani aslında tabii ki vardı da izindeydi ve iki gün daha göreve dönmeyecekti. Hanım bunu hesaba katmamış olduğu için kendine kızarak ne yapacağına karar vermeye çalıştı, ardından buraya kadar gelmişken beklemekten başka çaresi olmadığını anladı. Üstelik sevgili arkadaşının da gönlünü almalıydı.

Üçüncü sabah ilk sıradan aldığı randevunun ardından sevinçle dans ederek çıktı muayenehaneden. Ancak adımlarını küçük tutuyordu zira karnındaki yaramaz çok değerliydi ve Hanım bu sefer bebeğini korumaya kararlıydı. Öte yandan Haşim’e bahsetmediği için pişmandı, ona müjdeyi hemen vermek istiyordu ancak bu mümkün olamayacaktı zira doktor en azından iki gün yolculuğa çıkmamasını söylemişti.

İçindeki coşku biraz durulunca Haşim’e, birkaç gün daha kalacağına dair haber vermesi gerektiğini hatırladı zira bu küçük gezinin bu kadar uzun süreceği hesapta yoktu. Kocası bundan hoşlanmayacaktı ama olsun! Hanım’ın dönüşte gönül alacak haberleri olacaktı!

Aynı günün akşamında Haşim hiç de gönlü alınabilecek halde değildi. Çalışma odasında, kafese kapatılmış aslan gibi bir o yana bir bu yana dolanarak gerginliğinden kurtulmaya çalışıyordu. Ancak bu devinimin, içindeki yangını daha da körüklediğinin farkında değildi.

Kayınpederinin evine vardığında şaşkın yüzlerle karşılaşmıştı. Hanım’ın orada olmadığını erken anlaması bir mucizeydi. Birkaç dakika oturup, Hanım’a selamlarını ileteceğine söz vererek kalkmış ve tekrar yola koyulmuştu. Ancak karısını bulduğunda yapacaklarının listesinde ‘selam iletmek’ bir hayli gerilerde kalan bir kalemdi.

Ona yalan söylemişti. Bu, nasıl mümkün olabilirdi? Onun güzel, masum, sadık karısı ona nasıl yalan söyleyebilirdi? Hanım, deliler gibi aşık olduğu adama nasıl yalan söyleyebilirdi? Bu ne yaman bir çelişkiydi!

KORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin