21.
Genç kadın, kocasının kalın kafasını yarmayı başarmıştı ve bu olay onlar için bir çeşit milat oldu. Katıldıkları nikah töreninde Hanım, genç adamın çevrede nasıl da saygın bir konuma sahip olduğunu öğrendi. İnsanların onun cüssesinden çekindiği apaçık bir gerçekti ancak kimse ona hürmette kusur etmiyordu. Öte yandan onun, aralarına katılmaya karar vermesi yoğun bir şok dalgasına neden olmuştu. Sarayından çıkmaya lütfedip halkının arasına karışmış bir sultanmışçasına etrafında dolanıyor, onun gönlünü hoş etmek için birbirleriyle yarışıyorlardı. Ancak genç adamın yalakalıktan haz etmediğinin de farkındaydılar.
Tabii o da bu ilgiden nasibini almıştı. Herkes yeni gelinle tanışmaya çalışıyor, Haşim'in kendine eş olarak seçtiği kadını yakından tanımak için onu soru yağmuruna tutuyordu. Hanım, böylesine ilgi odağı haline geldiği bir anı hiç hatırlamıyordu. Durumdan hoşnuttu ancak gelin için üzülüyordu. Tüm ilginin odağında olması gereken bu mutlu gününde refakatçilerini ona kaptırmıştı. Hanım, bu işe bir çözüm getirmek zorunda olduğunu hissederek Haşim'den izin istemiş ve peşinden ayrılmayan bir grup insanla birlikte çiçeği burnunda gelinin yanına gitmişti. Şimdi ilgi -en azından görünüşte- gelinin üzerindeydi.
Haşim çoğunluğunu erkeklerin oluşturduğu bir başka grubun ortasında, güçlü, etrafına özgüven yayan duruşuyla sakince dikilirken Hanım onu gururla izlemişti. Çoğunun iş adamı olduğunu öğrendiği bu insanların kocasına danışacak ne kadar çok şeyleri vardı böyle! En güzeli de Haşim'in hepsine verecek bir yanıtı olmasıydı.
Öte yandan onun huysuz ayısı, birden kibar bir salon beyefendisine dönüşüvermişti. Ensesinde alelade bir kuyruk halinde topladığı saçları ve diğerlerinden bir baş uzun boyuyla hepsinden ayrık ancak bu seçkin ortama herkesten daha ait görünüyordu. Haşim vahşi bir zarafet saçan yürüyüşüyle yanına gelip onu -bir centilmene yakışır şekilde- dansa kaldırdığında genç kadın ilk adımları kaçırdı. Haşim'i izlemeye öylesine dalmıştı ki dansa başlandığını bile fark edememişti. Bir ağacı yerinden çıplak elle sökebilecekmiş izlenimini veren bu adamın hiç çaba sarf etmeden böyle ustalıkla dans edebileceğine, rüyasında görse inanmazdı. Hanım, bu değişim karşısındaki şaşkınlığını saklayamıyordu ve bu durum Haşim'i çok eğlendirmişti.
"İyi vakit geçiriyor musunuz, hanımefendi?" diye sordu Haşim, yüzünde sevecen bir ifadeyle.
"Eğer yaşattığın şoku atlatabilirsem planım tam olarak bu," diye yanıtladı Hanım. Ardından da başını şaşkınlıkla iki yana sallayarak ekledi. "Vay canına!"
Haşim'in alçak sesli tok kahkahası sadece karısı içindi. Yine de onun gülmesine alışık olmayan insanlar dönüp genç adamın ağzının aldığı şekle bakakalmışlardı. Yüzlerinde akıllarını kaybettiklerini düşündüklerini gösteren bir ifade vardı.
Hanım bunu fark ettiğinde yüzünü genç adamın omzuna saklayarak kıkırdadı. "Neyse ki şaşkınlık içinde olan yalnızca ben değilim!"
Haşim bu sefer yüksek sesle güldü. "Öngörülemeyen davranışlar sergilemenin sadece sana mahsus bir şey olduğunu mu sanıyordun?"
"Öyle bile olsa görünüşe göre yanılıyormuşum," diye yanıtladı Hanım, genç adamın gözlerine ışıl ışıl gözlerle bakarak. Yüzünde hayran bir gülümseme vardı.
Haşim'in içinden onu öpmek geliyordu. Onun yerine konuyu değişirdi.
"Nasıl? Arkadaş olarak seçebileceğin birilerine rastladın mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOR
RomanceAilesinin biricik prensesi olan Hanım'ın tozpembe hayatı, evlenmek zorunda olduğunu öğrenmesiyle birden altüst olur. Onunla evlenmek isteyen kart zamparayı vazgeçirmek için yola koyulan Hanım, kendini birden hiç bilmediği bir yerde etrafı cehennem z...