O lanet alarmın sesi kulaklarıma doluyordu. Hayata bir küfür savurup okula gitmek zorunda olduğum için kalktım. Giyinip mosmor olan göz altlarıma baktım. Göz devirip yola çıktım.
Okulun koridorun da yavaş yavaş yürüyordum. Çünkü ilk ders o sinir hocanın dersiydi. Sınıfın "Bayan Zeki"si olabilirim ama o hocayı sevmiyorum. Sınıfa girdim. Hoca daha gelmemişti. Yine o yalan gülümsememi yüzüme yerleştirip şu kedi köpek gibi didişen Ha Neul ve Seok Jin'e selam verdim. Ha Neul yanıma oturup şüpheci bakışlarını üstümde gezdirdi. "Yha Jae Sun yine mi uyumadın!?" ciddiyetimi koruyup kocaman gülümsedim. "Yoo çok rahat uyudum" Ha Neul bana tip tip bakıp "ah şu kız"der gibi başını salladı. Seok Jin beni dürtüp "Cidden uyumamışsın"dedi. Bunlar benim yanımda olan en yakın arkadaşlarımdı. Jin abim, Ha Neul ise ablam gibiydi. Bu sırrımı bir tek onlar biliyordu. "Yoksa kabus mu gördün?"dedi Ha Neul. Hayır anlamında kafamı salladım. Hocanın sınıfa girmesiyle muhabbet bozuldu ve ders başladı.
...
Öğle molası gelip çatmıştı. Ben , Ha Neul ve Jin bir masada oturup yemek yiyorduk. Daha doğrusu yiyorlardı. Benim dün akşamdan sonra pek yiyesim gelmemişti. Ha Neul'un sesiyle dalgınlığımda kurtuldum. '' Aiisshh!! Bu kız beni dinlemiyor!'' dedi beni işaret ederek. ''Hayır dinliyorum da biraz dalmışım.'' dedim. Bana bakıp tekrarladı '' Diyorum ki akşama bir bara gidelim.''. Tam itiraz edecekken ''İtiraz istemiyorum''dedi.
..
Okuldan sonra eve gelip üstünü değiştirdim. Tamam biraz fazla spor olmuş olabilir ama oraya gitmek istemiyordum zaten. Ayakkabılarımı giyip çıktım. Bara geldiğimde bir adet sarhoş Ha Neul ve onu zapdetmeye çalışan bir Seok jin gördüm. Yanlarına ileledim. Seok bin çıkmamızı söyledi. Club'dan çıkıp etrafa bakındım. Seok bin Ha Neul'u kucağına alıp bana "Sen git Jae sun ben bu küçük sarhoşu hallederim"dedi ve gülümsedi. Bende gülümsedim ve bir anda Jin'in yüzü ciddileşti. Bana dönüp"Dikkatli ol Jae Sun"dedi ve hızla ilerledi. Bomboş sokaklarda kapşonumu kafama geçirmiş yürüyordum. Bir anda başım döndü ve sert bir bedene çarptım. Kendime geldikten sonra özür dilemek için kafamı kaldırdım. Ve bir çift bana bakan "kırmızı göz". V-vampir mi o!? İki adım geriledim ve ağzım isteksizce "o" şeklini aldı. Çocukluğumdan beri vampir efsaneleri dinleyen ve onlara hayranlık besleyen fakat tüm hayranlığına rağmen korkan biriydim. Kısa bir süre önce nefretimi kazanan vampir bir kadın yüzünden onlara önyargılıydım ama bu çocuk...
O sırada çocuk eliyle ağzımı kapatıp " Bence buradan uzaklaşmalısın prenses yoksa olmasını istemediğin şeylere şahit olabilirsin"dedi. Olduğum yere çivilendim sanki. O arkasını dönüp ilerlemeye başladı ben de bir an önce kendime gelip koşmaya başladım...Arkadaşlar daha başlangıç olduğu için kısa oldu üzgünüm. Umarım kitabı beğenirsiniz.
Sarangheeeee 😚💞💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE ENİGMATİC || After Dead
FanfictionDon't forget. We always die alone.?? Mr. Burton.