Yaşama Savaşı
Bölüm Şarkısı; KHSMR - Back To Me
Yanıma telefonumu da alıp Jungkook'un odasına girdim. Betim benzim atmış olacak ki Kook "Ne oldu bir sorun mu var bebeğim?"dedi. Evet mükemmel bir soru...Bir süre düşündüm ve hatta dondum kaldım diyebiliriz. Kook'a onun zihninden olanları gördüğümü ve araştırma yaparken bana bir mesaj geldiğini nasıl söyleyecektim, derken Jungkook çoktan zihnimi okumuştu. Şefkat dolu gözlerle bana baktı ve belimi tuttu "Anladım güzelim"
Bu beni rahatlatmıştı en azından kekelemeye başlamayacaktım. Jungkook'a sarıldım ve onun da kolları beni sardığında kokusunu derin bir nefesle içime çektim. Jungkook benden ayrılıp gözlerini kapattı "Onlar...buraya geliyorlar. Hemde bir Alfa'yla.!"dedi ve devam etti "Güzelim bir planım var. Ama dönüşmen gerekecek."dedi. Başımla onayladım ve yere bağdaş kurdum. Artık istediğim zaman dönüşebilmeyi öğrenmiş sayılırdım. Ellerimi önümde birleştirdim ve babamın bana öğrettiği Latince bir kaç kelimeyi sıraladım " Verum solem lunam..." bunu bir kaç kez daha tekrarladığımda artık dönüşmüştüm. Jungkook alnımdan öptü "Harikasın birtanem şimdi beni iyi dinle..."
Kook'un anlattığına göre şöyle yapacaktık; ben burada onları karşılayacak ve güçlerimi, katanamı kullanarak bir kısmını haklayacaktım. Jungkook , babamı güvenli bir yere götürene kadar onları oyalayacak daha sonra da gitmelerine izin verecektim. Söylediğine göre bugün Kanlı Dolunay vardı. Bu Kurtlara ters tepki yapacak normal dolunaydaki gibi güç vermeyecekti. Kanlı dolunayı sadece vampirler tahmin edebilirdi bu nedenle onlar kanlı dolunay olduğunu bilmiyorlardı. Her neyse onlar aşağıya indiklerinde 2 tane kana susamış vampir görecekler ve savaşacaklar ben ise onlara siyah kalkan yapacaktım.
"Dolunay ve tuzdan bir halka sizi koruyacak" taktiğini uygulayacaktım. Jungkook hızla aşağıya indi ben ise o sırada beklemeye başlamıştım. Bir süre sonra yolda hızla koşan bir kurtadam sürüsü gördüm ve toparlandım. "Öhöm , bunu yapabilirsin Jae Sun, hadi kızım !"
İlk olarak ellerimle bir kalkan oluşturdum geldikleri yöne doğrulttum ve ittim. Mosmor , zehirli bir kalkan onların gücünü birazda olsa azaltacak,yanmakta olan bir kaç yara açacaktı. Bu onları yavaşlattı ve bende hızla katanamı çıkarıp önlerine atladım. Bir kaçını haklamıştım ve kanlı dolunay yavaş yavaş kendini belli etmeye başlamıştı. Onları Kook ve Eun Sun 'a teslim edip görünmediğim bir yere geçtim. Bağdaş kurup onları koruma altına almaya çalıştım, beredeyse ilk yarı bitmişti. Görünmeden serptiğim tuzlardan bir kalkan oluştuğunu farketmeyen kurtadamlar neye uğradığını şaşırdı ve kırmızı dolunayla birlikte oracıkta güç kaybetmeye başladılar. Jungkook çemberi bozup hepsinin kanını emdiğinde hepsi can vermek üzerelerdi ki kaçtılar. Jungkook'un boynuna atladım o da kıkırdayıp bana sarıldı. Evin içini biraz toparladıktan sonra Kook yanıma geldi. Sarıldık ve daha sonra babamı almamız gerektiğini hatırladık. Babamı almak üzere ilerlerken Kook'un babamı bıraktığı yerde babamın olmadığını farkettik. Ben boş odada biraz daha bakındıktan sonra babamın kanlar içinde yerde yattığını ve yanında bir not olduğunu farkedip çığlık attım.
"K-KOOK !"
![](https://img.wattpad.com/cover/76631957-288-k220516.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE ENİGMATİC || After Dead
FanfictionDon't forget. We always die alone.?? Mr. Burton.