•~ Osseus ~•

295 32 3
                                    

Şimdi bana soracaksınız 'seni bu kadar seven adam seni neden bırakıp gitsin ki ?'diye. Işte bunu ben bile bilemezken size nasıl anlatacağım ki?
Uzun süre beklememize ve çabalamamıza karşılık olarak beklemediğimiz bir anda mutluluk kapımızı çalmış ve huzur dolmuştuk. Bunun bitmesini istemiyordum ama bitecekti biliyordum. Günler öncesinden bunu rüyamda görmüş ve Jungkook'un bana sarılmasıyla sakinleşmiştim. Bir gece dışarıda oturuyordum ki bir anda burnumdan bana koklatılan eterle derin bir uykuya dalmıştım. Bunu kimin neden yaptığını uyanınca öğrenmiştim. O lanet olası kurtlar beni burada tutacak ve Jungkook'u buraya getirmek için beni kullanacaklardı. Amaçlarına ulaşıp Jungkook'u getirdiler ve kenara çektiler.
"Eğer onu rahat bırakmamızı istiyorsan...."
Ne kadar çabalarsam çabalayayım devamını duyamamıştım ve Jungkook'un öylece gittiğini görmüştüm. Yüzüme bile bakmamıştı. Parçalanmıştım...
Kurtlar yanıma gelip ellerimi çözdüler ve şaka gibi gidebilirsin dediler. "NE YANİ BU MUYDU AISH CIDDEN !"diye söylenerek eve gidiyordum ki bir ses duydum , pek aldırış etmeden yoluma devam ettim ve eve geldiğimde Eun Sun beni kapıda karşıladı. "Jungkook nerede? "
"Bilmiyorum noona senin yanında değil miydi?"
"Hayır geldi ama gitti "
"Nereye gitti peki?"
"Bilmiyorum noona."
Bu konuşmanın ardından 2 gün geçmiş ve Jungkook hala ortalarda gözükmemişti. Çoktan korkmaya başlamıştım bile ve evdekiler beni sakinleştirmek için ellerinden geleni yapıyorlardı. Benim canımdan can gidiyormuş gibi hissediyordum. Bir gece bilgisayardan araştırma yapıyordum bu kurtlar hakkında ama bir türlü kendimi veremiyordum derken telefonumun bildirim sesiyle irkildim. Mesaj bilinmeyen bir numaradan gelmişti. Mesajda şunlar yazıyordu ;
"Şuanda bu mesajı yazmamın sebebini bende bilmiyorum bebeğim ama sanırım beni unutman gerekecek. Bugünden itibaren yaptıklarım ve yapacaklarımın tamamının senin iyiliğin için olduğunu unutma, tıpkı şuanda Kore'den gitmem gibi. Seni seviyorum ve hep seveceğim. Kookie'n ~~"
Ağlamama engel olamıyordum. Ne yani gidiyor muydu !? Benim iyiliğim için gitmemeliydi ben ona muhtaçtım. Yastığımı yüzüme bastırıp hıçkırıklarımı gizlemeye çalıştım. Eun Sun beni duymuş olacak ki yanıma geldi ve bana sarıldı. "Her şey geçecek abla. Merak etme ben hep senin yanında olacağım. "
...
Yaklaşık bir haftadır yemiyor, içmiyor ve uyumuyordum. Aralıksız Jungkook'u arıyor fakat bir cevap bulamıyordum. Eun Sun zorla bana yemek yedirmeye çalışıyordu ama nafile. Eğer yersem aşkıma ihanet edecekmişim gibi hissediyor ağzıma lokma sokmuyordum. Kulağım yeniden kanamaya başlamıştı, kabuslarım yinelemişti. Bunların hiçbiri umrumda değildi. Odamdan çıkıp Jungkook'un yattığı odaya girdim. Odasına girmemle eşsiz kokusu yüzüme çarpmış ve gözlerimi doldurmuştu. Dolaplarını açtım kıyafetlerine tek tek sarıldım. Bilgisayarına, kitaplığına, dolaplarına, çekmecelerine...heryere bakmış ama bir şey bulamamıştım. Dolabından bir tshirtünü alıp üstüme geçirdim, yatağına uzandım ve yadtığına sarıldım. Uzun zaman sonra biraz olsun uyuyabilirdim. Yatağnda dönendim dönendim ve bir saate kalmadan onun kokusuyla uyuyakalmışım. Çokta derin olmayan uykumdan Eun Sun'ın sesiyle uyanmış gözlerimi ovuşturuyordum ki
"Noona! Jungkook'un yerini sanırım bulduk!!"demesiyle şaşkına dönmüştüm...
Yeniden annyoong chingular. Biraz yazma stili değiştirdim umarım beğenirsiniz. Seviliyorsunuz. İyi okumalar...

THE ENİGMATİC || After DeadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin