Jungkook hala gitmeme izin vermiyordu. Gerçekten meraklanmaya başlamıştım. Geceleri hiçbir şey yiyip içmiyor, halsiz halsiz ortalarda geziyordu. Tavana bakıp bunları düşünürken aşağıdan bağırma sesleri gelmeye başladı. Yataktan kalkıp yavaş adımlarla aşağıya indim ve merdivene oturup neler olduğunu izlemeye başladım. Yine o kız gelmişti. Kook'un konuştuğu kız. "Büyü etkisini gösterecek o zaman ne yapacaksın! " "BİLMİYORUM !" Büyü etkisini mi gösterecek? Bu da ne demek oluyor. Yaaah hadi ama aklımı kaçıracağım! Bir süre daha bekledim ve dinlediklerimden ciddi ciddi hiçbir şey anlamamıştım. Kız gitti ve ben de yavaş adımlarla Kook'un yanında gittim. Sanki hiçbir şey duymamış gibi yanağına bir öpücük kondurdum " Günaydın " dedim. Bana uzun uzun baktı ve sımsıkı sarıldı. İşte ne olduğunu o zaman anladım. Bana sarılarak her şeyi anlatıyordu. Tüm duygularını, tüm hislerini...
Bir süre öyle kaldık ve benden uzaklaştı. "Anladın mı?"dedi. Sesindeki tını bile ne hissettiğini açıklıyor gibiydi. Beni kaybetmekten korkuyordu. Daha doğrusu bana yapılan büyünün etkisini aşıp beni öldüreceğinden... "Anladım"dedim sakince. Korktuğumu belli etmemeye özen gösteriyordum. Ne kadar başarılıydım? İşte onu bilmiyorum.. Kütüphaneye indim ve masanın üstünde duran her şeyi incelemeye başladım . Tek tek , satır satır. Harfi harfine ezberlemeye çalışıyordum resmen. Bana resmen bir büyü yapılmıştı nedenini ne ben ne de Jungkook biliyordu. Upuzunca bir süre kütüphanede vakit geçirmiş ve çok az şey bulmuştum. Kafamı kaldırıp kütüphanenin duvarından aşağıya kadar uzanan upuzun camdan gelen Ay ışığına baktım. Ay ışığına her baktığımda kanımın daha hızlı aktığını hissediyor gibiydim. Biraz sonra elinde iki fincan kahve ve bir kitapla Kook geldi. Ona her baktığımda aynı Ay'a bakıyormuşum gibi kanımın hızlandığını ve kalbimin daha hızlı attığını hissediyordum. Bu aşktı ve ben bunu çok iyi biliyordum. Kahveyi bana uzatıp boynumdaki izden öptü. Tebessüm ettim. Yanıma oturdu ve sessizce bekledi. Masanın üstüne uzun uzun baktı ve umutla " Bir şey buldun mu sevgilim?"dedi. Ona bir kaç kağıt uzattım. Elimden alıp okumaya başladı. Daha sonra getirdiği kitabı açtı içinde daha önce görmediğim bir şekil vardı. Daha doğrusu bir yaratık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tilkiye benziyordu ama çok farklıydı. Sanki baktıkça beni içine çekiyor gibiydi. Ama işin garip tarafı bu konuya aşina gibiydim. Bir kitaba bir Jungkook'a baktım. "Nedir bu?"dedim merakla. Cidden meraktan çatlamak üzereydim. Jungkook elimi alıp resmin üzerine koydu ve elimde aniden bir şekil belirdi. Korkmuş ve şaşırmıştım. Korkunç bir yüz ifadesiyle elimin üstüne bakıyordum. Kook ise bir anda gülümsedi ve bana sarıldı. " Ölmeyeceksin Jae Sun, ölmeyeceksin ."dedi. Dudaklarımı dudaklarıyla kapattı ve ben hala hiçbir şey anlamıyorum. Tüm bunlar neydi? Eveeeeeet Chingular..... Kitap hakkında ki yorumlarınızı gerçekten çok merak ediyorum. Size bölüm yetiştirmeye çalışıyorum ama sınav haftasına girmiş bulunuyorum bu nedenle ders çalışıyorum. Lütfen kusuruma bakmayın. Bir de kitabı beğeniyor musunuz?? Lütfen yorum yapın. Unutmayın kitabın gidişatı sizin yorumlarınıza da bağlı. Sizce Jungkook'un bahsettiği kara büyü ne ? 사 랑 해 요 💕
