BENİMSİN

1.5K 150 11
                                    

"Jae g-gidebilirsin tabii ama gitmesen...burda sonsuza dek benimle kalsan."

Bir anda kal gelmişti. Resmen kalmak istiyordum. Ama kafamda bir soru vardı. Bana değer mi veriyordu?

''N-neden?''

''Çünkü.....çünkü....neyse boşver kal işte yanımda. Kölemsin sonuçta ne dersem yapmak zorundasın değil mi Jae Sun.''

''Aish ben odaya çıkıyorum o zaman ''

Aklım karışmıştı. Sanırım bir vampire aşık olmuştum. Ama nasıl? Bir anda kendimi onun yanında buluyordum. Ne zaman başım derde girse hep o yanımdaydı. Ve hep bana ilgi göstermişti. Ben babamdan, annemden görmediğim ilgiyi ondan görmüştüm. Bu düşüncelerle odaya girdim ve yatağa oturdum. Olamaz. Bir vampirle olamaz. Hem o bana bakmaz değil mi sonuçta...
Gece yarısı yine bir kabusla uyanmıştım. Başucumda Jungkook vardı. Bana şefkatle bakıp ''Daha iyi misin bari?'' dedi. Başımla onayladım. Beni kolumdan tutarak kaldırdı. '' Hadi ellerimi tut''dedi. Kuzu kuzu dediğini yaptım. Beni ellerimden kendine çekerek sarıldı. ''Çok safsın, çok masumsun,sana böyle bir hayatı yakıştırmıyorum''dedi. Şaşkınlıktan dilimi yutacaktım. ''Şaşırdın mı?'' dedi. Tepki vermedim. Tebessüm edip dudağıma doğru yaklaştı ve yanağımdan öptü. Ah hayır böyle yaparsa hepten abayı yakacaktım buna olamazdı bu kesinlikle. 

''İstersen dışarı çıkabiliriz,yani canın sıkıldıysa?''
''Hmmm, olabilir sıkıldım''dedim. 
''Tamam hazırlan hadi'' dedi. Hızla hazırlanıp aşağı indim. Birlikte sinemaya gitmiştik. Şimdi de yemek yemeye. Bu Jungkook ne çabuk değişiyor. Bir bağırıyor bir yakın davranıyor. Her hareketini hayranlıkla izliyordum resmen. Bir masaya oturduk ve yemekleri sipariş ettik. O kırmızı gözleri şimdi simsiyahtı. Jungkook sinirle kafasını yan masaya çevirdi. Ben ne olduğunu anlamadan adamlar yerdeydi. Ne oluyordu?
"JUNGKOOK!"
Zorla Jungkook'u ayırıp sinirle kafeden çıktım. Benim kadar sinirliydi. Gözleri yine kan kırmızı rengine bürünmüştü. ''Neden yaptın Jungkook?''dedim sinirle. Bana sinirle bakıp ''Ne yapmamı bekliyordun oturup izlemelerine izin vermemi mi?'' Hızla ilerlemeye başladım. Ah Jae Sun yürek mi yedin? Sen onun kölesisin ve ona kafa tutuyorsun. Ölümüm kesin yakın. Kolumdan tutup beni bir duvara yapıştırdı. ''Sen ne yaptığını sanıyorsun Jae Sun?''dedi. ''Ne yapıyorum ben ?''. Histerik bir şekilde kahkaha attı. ''Hala farkında değilsin değil mi?''

''Neyin?''

''Jae Sun!''

''Efendim!''

''Senin için öldüğümü,seni hep yanımda istememi, sana aşık olduğumu....hala anlamadın mı?''

Şaşkınlıkla baktım. Nasıl yani? Jungkook. Vampir. Bana. Aşık. Mı? 

''A-ama..-''

''Sen bir fanisin ve ben vampirim değil mi? Hah...''

Sessiz kalmayı tercih ediyordum. Bişey söylemekten korkuyordum çünkü pimi çekilmiş bir bomba gibi duruyordu. Gözlerimi kaçırdım. Evet ben de onu seviyordum ama imkansızdı.

''Sende beni seviyorsun ama imkansız değil mi?Lanet olsun sana nasıl aşık oldum bilmiyorum! Ama seni asla bırakmayacağım! "

Aklımı okuyor sanırım? Hala yüzüne bakamıyordum. Biraz geriledi.Çenemden gözlerini gözlerime kenetledi.
''Senin istediğin gibi olsun ama şunu bil Jae.
Benimsin!''

Chingular geciken bölüm için çook özür dilerim gerçekten. Bu arada kitabım hakkında ne düşünüyorsunuz? Umarım beğeniyorsunuzdur. Eğer kitabımı beğendiyseniz yıldızcığa basıverin. Saranghee ^_^

THE ENİGMATİC || After DeadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin