"Çok güzelsin Lovato"dedi büyüleyici sesiyle. Eşsiz gözlerine baktım. Kızardığımdan emindim. Güldüm.
"Hah bu senden duyduğum ilk pozitif şeydi"dedim hafif kıkırtımla. Gülümsedi. Elini yanağıma yerleştirdiğinde teninin temas ettiği her nokta kavruldu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
aranızda Harry Potter ve ya Star Wars fanı olan belli etsin lütfen amele gibi kaldım tek başıma hshd -Asu
DEMİ
Ertesi gün beni uyandıran şey mutfaktan gelen mükemmel kokular oldu. Ve elbette teyzemin attığı binlerce mesajın bildirimi. Hemen yanımdaki telefonumu elime alıp teyzemin mesajlarına cevap verdim. İyi olduğumu, herşeyin yolunda olduğunu ve eğlendiğimi söyledim.
Dün...şey başta beni fena halde heyecanlandıran Niall ın teklifi ardından beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Ama neyse ki Niall ben hevesle onu öpmeye atılmadan sözünü devam ettirmişti.
Başta Niall ı öpeceğimi düşünmüştüm ama sonrasında öpmemi istediği kişinin Liam olduğunu anladım. Yalnızca yanağından. Tabi neden böyle bir şey istediğini bilmiyordum. Düşünsem de aklıma mantıklı bir sebep gelmiyordu. Bu yüzden Niall ın tuhaf olduğu bahanesine yaslandım.
Herneyse. liam ı yanağından öpmek pek zor olmayacaktı. Hem alt tarafı bir öpücük. Biz samimiydik ve her geçen gündaha da samimi olacağımıza inanıyordum bu yüzden yanlış anlamayacağından emindim.
Üstelik Harry, Niall gibi fesat ve sığ akıllı değildi. Anlayışla karşılar hatta tepki bile vermezdi. Sanırım. Doğruldum ve yapışıp kalmamak için kalktım yatağımdan. Ah Madam Charlotte kahvaltıda bizi şımartacaktı belli ki.
İyice gerindikten sonra üzerimi değiştim. Günlük normal bir şeyler giyindim. Ve odamdan çıkmamla Liam ı görmem bir oldu
"Günaydın"dedi bana güzelce gülümseyerek. Ama aynı anda fısıltıyla söylemişti. Bizim dışımızda herkesin uyuyor olduğunu anlayınca bende fısıldadım "günaydın"
O an aklıma onu öpmek geldi. Hazır herkes uyuyorken. Ama Niall görmeliydi bu yüzden ona burada beklemesini söyleyip hızla Niall ın odasına koştum. Orada değildi. Açıkçası ben hevesle kapıyı açtığımda yatakta uyuyan üstsüz Niall ı görmeyi istemiştim ama olmamıştı. Odasında yoktu. Tanrım vücudunu görmek için neler vermezdim!
Odasından çıkıp aklıma gilen ilk yere hızlıca adımladım. Çatı. Ve evet. Oradaydı. Hala şezlongda uyuyordu. Demek benden sonra odasına gitmemişti. Onu yavaşça dürttüm.
"Niall. Niall uyan hadi"dedim biraz yüksek sesle ve kulağına doğru. Yanağını da dürttükten sonra yüzünü evuç içime aldım. Tanrım o...cayır cayır yanıyordu. Çok ateşi vardı. Panikle kaşlarımı çattım.
"Niall!"dedim bu kez açıkça bağırarak. Ve sonunda güzel gözlerini açtı. Hafifçe. Gün ışığı gözlerini kamaştırıyor olmalıydı ki güneşi eliyle engelledi. "Bir uyutmuyorsunuz"diyerek her zamanki gibi azarladı beni. Gözlerimi devirdim.