EVET MUKTİDEKİ ŞARKI GENÇLER...bence müko. Cidden. Lütfen onunla okuyun.
DemiErtesi sabah yatağımdan kalkar kalkmaz ilk iş üzerimi değiştirip Niall ın odasına gitmiştim. Akşam Sel ile konuştuklarımız kafamı bayağı kurcalamıştı. Eğlenmiştik de. Artık Niall konusunda yapmam gerekenleri az çok biliyordum. Tam olarak Sel in dediği gibi davranacaktım. Şu duygularına ve kendine hakim olamayan ergen davranışlarını sergilemeyecektim. Derin bir nefes aldım ve büyük bir heyecanla açtım kapıyı. Ama yatağı boştu. Ben yine üstsüz uyuyan mükemmel Niall ı görmeyi beklemiştim dört gözle ve o yine beni hayal kırıklığına uğratmıştı.
Somurtarak çıktım odadan. Merdivenlerden aşşağıya baktığımda mutfak penceresinden koşuşturmayı görebiliyordum. Abayn Charlotte masadaki herkese omletlerini dağıtıyordu. Masada eksi olan tek kişi bendim. Ve Liam ın da eksik olduğunu düşünüyordum ki bana arkadan sarılarak varlığını hissettirdi.
"Günaydın!"dedim neşeyle. Ah Liam ı çok seviyprdum. Kesinlikle tanıdığım en harika insanlardan biriydi. Sevecen, alçak gönüllü ve eğlenceliydi. Kimse aksini iddia edemezdi. Neredeyse Niall kadar mükemmeldi.
"Günaydın güzelim. Hadi kahvaltıya inelim"dedi benden ayrılarak. Yalnızca gülümsedim ve ardından peşine takıldım. Mutfağa girdiğimizde herkes yerlerini almıştı.
"Herkese Günaydın!"dedik Liam ile aynı anda. Sel in yanındaki yerime oturdum. Bay Horan bir yandan gazetesini okurken bir yandan omletimi yiyordu. Ve Bayan Gomez de Madam Charlotte ile sohbet ederken aynı şeyi yapıyordu.
Ve Niall...şey o tamamen kendi dünyasındaydı. Kimseyle konuşmuyordu. Herkesin aksine o sessiz ve soğuk görünüyordu. Neşesiz. Ona herşeyin yolunda olup olmadığını sorabilirdim ama sessiz kalmayı tercih ettim.
Madam Charlotte un önüme koyduğu omleti yemeye başladım. Bir yandan da göz ucuyla sürekli Niall a bakıyordum. Yemeğine dokunmuyordu bile. Göz göze geldiğimiz an da kalbim pır pır etti. Ve gözlerimi kaçırdım.
Birinin telefonunun çalması ile de irkildim. Ve Niall cebinden telefonunu çıkardı.
"Kahvaltı sıradında masada telefon bulunmasını istemediğimi biliyorsun"dedi Bay Horan Niall a. Niall bir Bay Horan a, bir telefonunun ekranına bir de anlayamadığım sebepten bana baktı.
"Arayan Celine"dedi yeniden Bay Horan a dönerek. Bay Horan kaşlarını kaldırdı. Ve iç çektikten sonra Niall ın telefonunu açmasına izin verdi. Niall ayağa kalktı ve hızla mutfaktan çıktı. Bay Horan ın arayanın Celine olduğunu öğrendikten sonra telefonunu açmasına izin vermesi oldukça tuhaftı.
Ve tabi ki de sinirlerimi de hoplatmıştı. Celine e bir gıcığım yoktu. Sadece bensiz geçirip onunla harcadığı her zamana kızıyordum. Kendime kızıyordum. Belki de önceden duygularımı söyleseydim herşeyi yoluna koyabileceğimi düşünüp kızıyordum.
Bu sırada Sel ile bakıştık. O herşeyi biliyordu. Duygularımı, olanları. Hemde her ayrıntısına kadar. Nede olsa o benim en yakın dostumdu. Elbette ki bilmeliydi. Onuz silkerken dudak büktü. Yine neler oluyordu?
Niall az sonra geri döndü. Bu sırada masadaki neredeyse herkes yemeklerini bitirmişti. Bütün ihtişamını bize sergileyerek mükemmel bir görüntü sundu. Ama bakışları endişeliydi.
"Hastaneye gitmeliyim"dedi telefonunu cebine yerleştirirken. Bay Horan ın yeniden kaşlarını çattığını gördüm. "Neden?"diye sordu ve hemen ardından Bayan Gomez "herşey yolunda mı?"diye atıldı.
Arayan Celine olduğuna göre hastahanede olan da o olmalıydı. Ah başına hiçbir şey gelmemesini umuyordum. Çünkü Celine in iyi durumda olmaması yalnızca Niall ın onunla daha çok ilgilenmesine yol açardı. Oldukça gergin bir şekilde vereceği cevabı bekliyordum.
"Uzun hikaye sonra anlatırım"diyerek beni hayal kırıklığına uğrattı Niall. Hafifçe gözlerimi devirdim ve en azından Sel dışında kimsenin görmemiş olmasını umdum.
"Bende geliyorum"dedi Bay Horan ayağa kalkarken. Ama Niall onu durdurdu. "Hayır hayır. İşe gitmelisin baba"
"O halde biz geliyoruz"diye atıldı Liam. Bilemiyorum. İkisi eğer sarmaş dolaş olursa orada ikisini de param parça edebilirdim. Ben olmasam da sarmaş dolaş olacakları bir gerçekti. Aslında belki de gidip sürekli aralarına girip bir şekilde koklaşmalarını engelleyebilirdim. Bu yüzden Liam a katıldım.
***
Yol boyu Liam, Niall a neler olduğunu, Celine in iyi olup olmadığını sorup durmuştu. Ama Niall hiçbir şey dememekte kararlıydı. 'Gidince göreceksiniz'diyerek geçiştirip durmuştu. Bense konuşmamayı tercih etmiştim. Liam sonunda dayanamayıp bağırdı.
"Beni geçiştirip durma Niall ve siktiğim soruya cevap ver!"
Ettiği küfür üzerine gözlerimi pörtlettim. Ön koltukta oturan Liam dönüp bana baktı ve dudaklarını birbirine bastırdı. Bu mantığı anlamıyordum. Biz kızlarda insandık bizde küfür edebilirdk ve küfürleri duymayı fazla sorun etmezdik. Neden herkesin aksini düşündüğünü bilmiyordum. Haline yalnızca hafifçe tebessüm ettim. Bunun üzerine o da bana güzel gülümsemesini gönderdi. Niall ın derin nefesini duydum.
"Bu bayağı karmaşık"dedi yalnızca. İç çektiğimde Niall arabayı kırmızı ışıkta durdurdu ve bu kez de o bana baktı.
"İç çekmeye hakkın yok Sel ile evde kalabilirdin"dedi azarlarmışçasına. Kaşlarımı çattım. "Zayn in gelme ihtimaline karşı onu yalnız bırakmak istedim. Ve ya onun gitme ihtimaline karşı"
"Zayn mi?"diye sordu Niall biraz büyük bir şok ile. Yeşil ışık yandığında tekrar gaza bastı.
"Evet birbirlerinden hoşlanıyor gibiler. Yani en azından Sel"diye devam ettim. Bana kalırsa hoş bir çift olabilirlerdi. Birbirlerine yakışırlardı.
"Tamam tamam her neyse Sel ve Zayn ilişkisini bir kenara bırakıp asıl şeye odaklanabilir miyiz?"diye sordu Liam.
"Ameliyat olması lazım"dedi Niall. Ah harika. Bir de ameliyat çıkmıştı başımıza. Acaba ne tür bir hastalığa sahipti? Ben ne yaparsan yapayım ameliyattan sonra (özellikle de ciddi bir ameliyatsa) Niall Celine'e daha çok ilgi gösterecekti. Aksi için ne kadar uğraşırsam uğraşayım işe yaramayacaktı ve Niall onun daha da üzerine düşecekti.
Herneyse. tabi gayet de beklendik bir şekilde Liam sordu. "Ne ameliyatı?"
Merakla cevap vermesini bekledim Niall ın. Yeniden kırmızı ışığa takıldığımızda Dönüp önce bana baktı. Gözlerime. Bu kalbimin bir süre normalden daha hızlı çarpmasına ve aniden karnımdaki kelebeklerin ayaklanıp tekrar durmasına sebep oldu. Dudaklarını ıslattıktan sonra da Liam a baktı. Yutkundu. Gözlerini kapayıp yanıtladı.
"Kürtaj"
Pekala bu bölüme yprum yazmazsanız ölürüm gençler.
Kimler Demi'nin Antalyada ki konserine gidiyor? Ben!!! Eğer gidiyorsanız yazın ve mutluluğumuzu paylaşalım ajshjdhd. Eğer gidemiyorsanız her zaman kendinize şunu hatırlatın. Allah size sunmayacağı hiçbir şeyi ölümüne istemenize izin vermez.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOME •» zaylena+diall -tamamlandı
Fanfiction"Çok güzelsin Lovato"dedi büyüleyici sesiyle. Eşsiz gözlerine baktım. Kızardığımdan emindim. Güldüm. "Hah bu senden duyduğum ilk pozitif şeydi"dedim hafif kıkırtımla. Gülümsedi. Elini yanağıma yerleştirdiğinde teninin temas ettiği her nokta kavruldu...