"Bak zayn seni kiminle tanıştırcam." arkamdan safaa nın "zayn mi?" diye mırıldnmasını duymazdan gelip zayne bamaya devam ettim.
"Kimle?" dedi meraklanmış gibi bak diyerek safaa yı gösterdim. O ise şaşkınca
"Safaa?!?!"
"Abi?!?"
Hadi canım! Belki de kendimi çimlikleyip bu saçma rüyadan uyanmalıydım.
*eve dönüş*
Akşam olmuştu. Hala Zayn in evindeydim ve küçük kız kardeşi ile oynamalarını, koltuğumda oturmuş büyük bir keyifle izliyordum. Küçük kız kardeşi. Tanrım bu çocuk bilmediğim neler yaşamıştı böyle? Neden bana anlatmamıştı? Safaa babasının onu kovduğunu söylemişti. Ne tür bir baba çocuğuna kıyabilirdi ki? Belki de kötü bir şey yapmıştı. Bilmediğim bir şey. Ve ya belkide şu tek gecelik ilişkileri yüzündendi. Beklediğim kadar kötü olabilirdi de olmayabilirdi de. Bu yüzden işin aslını öğrenmeden ona karşı herhangi bir tavır takınmak istemiyordum. Daha doğrusu bu konuda kararsızdım.
Her şekilde, o beni korkutmuyordu. Aksine açıklayamayacağım bir şekilde oldukça kuvvetli bir güven duyuyordum ona karşı. Sebebini ise bilmiyordum.
"Selena beni kurtar!"diye bağırdığında Safaa, ancak kendime gelebildim. Ve aynı anda o da üzerime atladığında gülerek onu kavradım. Zayn hızla karşımızda belirdi.
"Selena seni kurtaramaz küçük cadı"dedi ve ikimizide her nasıl başardıysa kucaklayıp ikimizide ayrı bir omuzuna attı. Gülüşüp duruyorduk. Kahkahalar eşliğinde bağırıyorduk da. "İndir bizi Zayn!"diye bağırarak sahte yumruklar attım ona. Tanrım buradan bakınca kalçası bile çok güzel görünüyordu. Yutkundum. Hepimizin aynı anda koltuğu boylaması ile, Zayn'in ve kalçalarının doldurmuş olduğu hayal alemimden çıktım. Yeniden gülüştük.
"Kalk üzerimden abi"dedi Safaa. Zayn ayağa kalktı ve Safaa'yı kucağına aldı. Ah öylesine tatlı görünüyorlardı ki. Hiç şüphesiz, Tanrı Malik genini kutsamıştı. Safaa esnedi.
"Yatsak iyi olur ha?"dedim sessizce. "Saat epey geç oldu. Geri dönsem iyi olucak"
"Bizimle kal Selena"dedi Safaa. Ona hafifçe tebessüm ettim. Ayağa kalktım ve saçını okşadım. "Sizi rahatsız etmek istemiyorum tatlım"
"Lütfen"diye itiraz etti Safaa ve bana Zayn in ara sıra yaptığı şu yavru köpek bakışını yaptı. Ah bu bakışa dayanamıyordum ki. Hele Safaa da olunca daha da dayanılmaz bir hal alıyordu. Brezilya dizisi havasından çıkmak için silkelendim.
"Kal"diye mırıldandığında Zayn ona baktım. Ve tebessümüm geniş bir gülümsemeye dönüştü. "Tamam o halde"dedim zevkle. Onlarla bir gece geçirmek harika olabilirdi.
"Etrafı toplamalıyım. Onu yatırır mısın?"diye sordu Zayn, Safaa'yı kucağından indirirken. Başımı aşağı yukarı sallayarak onayladım. Safaa'nın elinden tutmadan önce, Zayn'in yanağına hoş bir öpücük kondurup ona iyi geceler dilemesini izledim. Ardından da beraber yukarı çıktık. Odasına girdik.
Safaa çoktan pijamalarını giymişti. Dişlerini de fırçaladı ve yorganın altına girdi. Yatağının hemen yanındaki koltuğa oturdum. Saçlarını okşadım. Genelde çocuklar ile anlaşamayan ben, Safaa yı çok sevmiştim. Ve görünüşe göre, O da beni sevmişti.
"Yanımda yatar mısın?"diye sordu Safaa. Kıkırdadım. "Elbette" Yanına uzandım. Belki o uyuduktan sonra kalkardım. Ve ya kalkmazdım. Bilmiyorum.
"İyi geceler Selena"dedi uykulu tonu ile. Gözlerini yumuştu. Yüzünde hala hoş bir gülümseme vardı. Belli ki çok mutluydu. Ah o çok cesur bir kızdı. Ona bakınca...kendimi görüyordum. Çıkıp buralara kadar gelmeyi nasıl başarmıştı bilmiyorum. Belki de büyüklerinden yardım almıştı ama her şekilde, bu büyük cesaret isterdi.
Yanağına bir öpücük kondurdum. "İyi geceler tatlım"
***
Ertesi sabah kalktığımda, hala Safaa'nın yanında yatıyordum. Zayn in evde tek yatak odası bulundurmasının tuhaf olduğunu anımsadım tekrar. Diğer bütün odaları grafiti ve ya oyun aletleriye doluydu. Bilirsiniz ateri ve langırt falan. Safaa'nın hala uyanmamış olması saatin erken olduğunun göstergesiydi. Belki dokuz civarı. Onu uyandırmamaya özen göstererek yataktan kalktım. Üzerimi çırptıktan sonra Safaa'nın üstünü örttüm. İyice gerindim.
Zayn aşağıda uyuyor olmalıydı. Odadan çıkmadan önce aynaya bakıp kendimi kontrol ettim. Neden bilmiyorum. Ona kötü görünmek istememiştim. Kim hoşlandığı kişiye kötü görünmek ister ki? Evet artık bunu inkar etmiycektim. O...beni heyecanlandırıyordu. Aynı ortamda bulunduğumuz an geriliyordum. Gülümsemesi ile kalbim midemin üzerinde dans etmeye başlıyordu ve ben, zaman kavramını yitiriyordum. Çok iyi bildiğimden değil ama, sanırım bu aşktı. Çünkü her yolun sonu ona çıkıyor gibi görünüyordu.
Aşağı indim. Zayn, tıpkı tahmin ettiğim gibi üzerinde bir örtü ile kanepede yatıyordu. Daha doğrusu uyanıktı. Sadece telefonu ile uğraşıyordu. Ah uyuyor olsaydı uyanana kadar onu izleyebilirdim.
"Günaydın"dedim dikkatini çekmek için. Döndü, güzelim gözlerini gözlerime dikti ve şu ayağımı elime dolaştıran gülümsemesini gönderdi bana. "Günaydın"diye karşılık verdiğimde sessizce, ancak biriyle kulaklığını kullanarak konuştuğunu anlayabildim. Kaşlarımı çattım.
"Tamam anne. Tamam merak etme. Hayır ancak öğlene otobüs bulabildim. Tamam. Tamam hoşçakal."
Ne?! Bir saniye yoksa bir yere mi gidiyordu?! Telefonunu sinirle kapatıp bir kenara attı.
"Sorun nedir?"diye sordum koltuğa oturarak. Hayır. Hayır. Hayır. Duygularımdan henüz emin olmaya başlamış ilen çekip gidemezdi. Anne demişti. Daha önce hiç annesi ve ya en azından ailesinden herhangi biri ile konuştuğuna şahit olmamıştım. Bu yüzden sinirli olması konusunda herhangi bir yorum yapamıyordum.
"Annem bu gün Safaa'yı geri göndermemi istiyor."diye yanıtladı. "Öğleden sonra onu otogara götüreceğim."
Somurttum. Oysaki Safaa ile çok iyi anlaşmıştık. Ve Zayn'in açısından düşünürsek bu daha kötüydü. henüz kavuştuğu kız kardeşini tekrar kaybetmek zorunda kalmıştı. Bu çok acı olmalıydı. Konuşmalarından da anlaşılacağı üzere ailesi ile arası pek iyi değildi.
Fırsattan istifade ayağa kalktım ve onun yanına oturdum. Elimi omuzuna koydum. Sağ profilden bakınca ayrı bir güzeldi. Saçlarını karıştırmak istiyordum. Onu koklamak. Tenini tenimde hissetmek. Omuzunu ovuşturdum.
"Üzgünüm"dedim hüzünlü tavrımla. Başını yerden kaldırıp bana baktı. Tanrım o mükemmel ela gözleri için herşeyi yapardım. "İyi anlaşıyordunuz"dedi burnunu çekerek. Gülümsedim. "O eşsiz. Çok güzel"diye fısıldadım ve bunları söylerken yarı yarıya Safaa'yı kast etmiyordum. O an, Zayn in bana yaklaştığını fark ettim. Soluğu suratıma çarpacak kadar yaklaştı bana. Ve benim gibi fısıldadı. Dudakları dudaklarıma temas etmeden hemen önce.
"Hemde çok güzel"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOME •» zaylena+diall -tamamlandı
Fanfiction"Çok güzelsin Lovato"dedi büyüleyici sesiyle. Eşsiz gözlerine baktım. Kızardığımdan emindim. Güldüm. "Hah bu senden duyduğum ilk pozitif şeydi"dedim hafif kıkırtımla. Gülümsedi. Elini yanağıma yerleştirdiğinde teninin temas ettiği her nokta kavruldu...