Muktideki şarkı efso gençler. Bu arada aşşağıdaki foto tam olarak duvar kağıdı boyutunda. İsteyen indirsin :)
Demi
"Bölüyor muyum?"diye sordu Niall anlayamadığım bir ifade ile. Sesi öfkeli çıkmıştı ama sebebi sabahtan beri büyük bir tantananın içinde olması da olabilirdi. Bizim öpüşmemize sinirlenecek değildi ya. Nede olsa bu onun işine gelirdi. Ondan kopuyor olmam. Ama gerçek şu ki kopamıyordum.
Liam ile bakıştık. Niall a bakma cesaretini ise kendimde bulamamıştım. Liam boğazını temizledi.
"Hayır. Hayır biz sadece..." Devam edemediği cümleye gereksiz bir şekilde "evet"diye eklemede bulundum. Çatık kaşları ile baktı bana.
"Pekala evde devam edebilirsiniz çocuklar. Celine ameliyata girdi. Kalmanıza gerek yok"dedi ve kabaca bizi kovdu. Liam derin bir nefes verdi. Ayağa kalktı.
"Tamam"dedi gerinerek. "Bir şeye ihtiyacın olursa ara dostum". Ve bana baktı. Hala sedyede oturuyordum. İşin doğrusu gitmeye hiç niyetim yoktu. Niall ı Celine ile yalnız bırakmayacaktım. Bu hem Celine için tehlikeliydi hem de içimi uzak olduklarını bilerek daha da rahatlatacaktı. Kısacası aralarında bulunmayı planlıyordum.
"Sanırım ben kalacağım"dedim çekingen tavrımı belli etmemeye çalışarak. Liam bana sorarmışçasına baktı. Tıpkı Niall ın odaya girdiğinden beri baktığı gibi. O ve bakışları beni dehşete düşürüyordu. Endişeliydi. Her ne kadar bu normal olsa da bakışlarının korku da içerdiğini görmek oldukça kolaydı. Niall Horan korkacağını düşündüğüm son kişiydi. Herhangi bir şeyden. Dudaklarımı ıslattım.
"Y-yani Niall herşey ile tek başına uğraşmasın. Ve Celine de oldukça stresli olacak. Yanında bir kadının bulunmasının onu biraz olsun rahatlatacağından eminim"diye devam ettim. Liam başını sallarken Niall kısaca kıkırdadı.
"Kadın mı?"
Saçma cümlesinin üzerine kaşlarımı çatıp ona kötü bir bakış attım. Ardından da sedyeden kalktım.
"Biliyor musun, ne halin varsa gör Horan"dedim azarlarmışçasına. Kapıya yöneliyordum ki bileğimden tutup beni durdurdu.
"Hey hey hey. Üzgünüm. Yalnızca kafa buluyorum. Kal. Lütfen"dedi bu kez genelin aksine şaşırtıcı derecede kibarca ve yumuşak bir tavırla. Yalnızca trip atmıştım. Beni durdurmasını zaten bekliyordum. Derin bir nefes verdim. Ah sinirlerimi bozmayı çok iyi beceriyordu.
"O halde ben gidiyorum"dedi LİAM. Niall başını sallayarak onu onayladı. Bu kez güzel kahve gözleri beni buldu. Ve "evde görüşürüz"dedi mükemmel sesiyle. Gülümsedim. Tanrım! Bu gün neredeyse bana kalp krizi geçirtecekti. Ama hayır. Ona aşık değildim. Yani sanırım. Bilmiyorum kafam fazlasıyla karışıktı ve bütün suçlu Niall dı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOME •» zaylena+diall -tamamlandı
Fanfic"Çok güzelsin Lovato"dedi büyüleyici sesiyle. Eşsiz gözlerine baktım. Kızardığımdan emindim. Güldüm. "Hah bu senden duyduğum ilk pozitif şeydi"dedim hafif kıkırtımla. Gülümsedi. Elini yanağıma yerleştirdiğinde teninin temas ettiği her nokta kavruldu...