"Çok güzelsin Lovato"dedi büyüleyici sesiyle. Eşsiz gözlerine baktım. Kızardığımdan emindim. Güldüm.
"Hah bu senden duyduğum ilk pozitif şeydi"dedim hafif kıkırtımla. Gülümsedi. Elini yanağıma yerleştirdiğinde teninin temas ettiği her nokta kavruldu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Selena
"Hemde çok güzel."
Tapılası dudakları bir saniyeliğine dudaklarımla temas etti ve ikinci saliseye bile geçemeden zilin çalması ile ayrıldık. Herşey aklımın alamayacağı kadar hızlı olmuştu. Kendimi resmen koltuğun diğer ucuna kaldırıp atmıştım. Paniklemiştim. Zayn ayağa kalkıp hızla kapıya koştu. Delikten baktı ve derin bir nefes verdi.
"Kim?"diye sordum merakla. Bir gün bu merakım başıma iç açıcaktı. Bana bakmadan cevap verdi. Bir yandan da anlını ovuşturdu. "Eski sevgilim"
Ah harika. Tanrım umarım Demi'in başına gelen o berbat olayların aynısı benim de başıma gelmez. Zayn Malik'e o bir hareket yapmadığı sürece her an ilan-ı aşk edebilirdim ama Demi'nin yapmak zorunda kaldığı gibi olmasını istemiyordum. Özel olmalıydı. Gerçi o cesareti nasıl edinecektim bilmiyorum ama. Birde şu eski sevgilisinin, dediğim gibi ortalığı karıştırmasından çok korkuyordum. Her şekilde Zayn kapıyı açtı.
"Zaynie! Merhaba!"diye atıldı kız. Küt, sarı saçları ve lanet olsun ki cidden güzel, hatta Niall'ın kiler ile yarışabilecek mavi gözleri vardı. Ah kahretsin! Eski sevgilisi bu muydu yani? Bu haksızlık!!! "İçeri gir Molly"dedi Zayn. Gözlerimi devirdim. Molly denen sürtük (evet onu tanımadan bir lakap takabilecek kadar rahat hissediyordum kendimi ve bir sürtük olduğundan emindim) içeri girdiğinde beni gördü ve...yüzünü buruşturdu.
Tamam Selena. Sen çok seksisin. Güzelsin ve zekisin. O kızdan eksiğin yok hatta fazlan var. Göster kendini. Kendine güven ve bunu ortaya koy. Sen en iyisinin ve Zayn istese de istemese de senin olucak! O sürtüğün değil. Öne atladım. Elimi uzattım.
"Merhaba! Ben Selena. Memnun oldum sü-uhm-Molly."dedim bilerek ve o sahte, ukala ve tehditkar gülümsememi takındım. Hani biz kızların ne zaman bir sürtük görsek takındığı o gülümseme. Molly bunu anladı ve sırıttı. "Bende"deyip kestirip attı. O sırada merdivenlerden yavaş yavaş inen Safaa'yı gördüm. Henüz Zayn ve Molly fark etmemişken ona doğru yürüdüm.
"Günaydın tatlım"dedim ona sıkıca sarılarak. Ah çok kaynaşmıştık ve ben cidden gitmesini istemiyordum. "Günaydın Selena."diye karşılık verdi o ölünesi şirin sesiyle. Elinden tuttum.
"Abinin biraz işi var. Hadi biz beraber kahvaltı yapalım"
Ve Safaa'nın ikisinden birine herhangi bir şey demesine izin vermeden onu mutfağa sürükledim. O da bu durumdan hoşnut değil değil (evet iki değil) gibiydi. Tekrar onu kucakladım ve yüksek tabureye oturttum. Çünkü On yaşındaki bir kıza göre boyu biraz kısa ama tatlıydı. Buz dolabından birkaç yumurta ve süt çıkardım.
