Selam millet. Şey bu bölümü düzenledim. Bu sadece Zaylena'nın bonus bölümü. Bir sonraki de sadece Diall'ın. Karışıklık için üzgünüm umarım beğenirsiniz. (İlerleyen yerlere bi müzik koydum orada açın lütfen)
Sel
"Merhaba"dedi kapıyı açmış, bana kocaman gülümseyen Zaynie. Gözleri ışıldıyordu. Onu uzun sürenin ardından gülümseyerek görmek beni hiç olmadığım kadar mutlu etmişti. Demi'nin ölümünden sonra, bir süre, annem Demi'nin teyzesi Linda'yı buradan uzaklaştırma kararı almıştı. Ve tabi ki Amerikaya olan bu 11 günlük gezilerine beni de götürmüşlerdi. Bu sırada Bay Horan sonunda hak ettiğini bulup suçunun kanıtlanmasıyla hapse girmişti ve annem onunla evli olduğu için mirasının yarısı anneme, diğer yarısıda bana ve Niall'a kalmıştı.Bir buçuk haftalık tatilimizin ardından hepimiz biraz daha iyiydik. Bu sıra içerisinde, geri döndüğüm gün Zayn'in Liverpool'a gitmesi gerekmişti. Söylediğine göre Safaa'yı ailesi orada bi yatılı okula bırakmıştı. Ve Zayn'de bu durumu düzeltmeye gitmişti. Üç haftasını alan tahminimce bayağı zorlu bu süreçten sonra, sonunda kavuşuyorduk. Taki yaz tatili bitene ve annem beni üniversiteye gönderene kadar. Zayn gelmeden birkaç gün önce Liverpool'a gitmem gerekmişti. Ve bir yıl boyunca gelememiştim. Bazı zorluklar yaşıyordum. Demi ile ilgili psikolojik anlamda çökmüş durumdaydım. Ve annem buradan uzaklaşmamın bana yardımcı olacağını düşünmüştü. İşe yaramış mıydı? Zerre yaramamıştı.
Başta, herşey biraz zor olmuştu. Demek istediğim, ölmüş gibi davranmak ondan çok bana acı vermişti. Birinin ölmüş olmasını mı tercih edersiniz yoksa orada olması ama ulaşamamanızı mı? Elbette ki ikincisi daha acı vericiydi. Neden ölü kalmam gerektiğine gelirsek, bu, yaşadığımı bilen tek bir kişinin fikriydi. Bobby Horan. Ama o pislik beni kandırmıştı.Hastanede benimle konuşmuştu. Ve başının bazı iş adamları ile dertte olduğunu söylemişti. Eğer ölürse, paranın bize kalacağını ama ben hala onun soyadını taşıdığım için tehlikede olacağımı söylemişti. Annemse o ölürse zaten kendi soyadına dönmüş olacaktı. Bu yüzden benim ölü kalmam benim güvenliğimi sağlayacaktı. Ve resmiyette anne bir Horan olmadığı için kimse ondan para alamaz ya da zarar veremezdi. Borçlu sayılmazdı. Benim ve annemin güvenliği için bunu kabul etmiştim. Oysa Bobby'nin tek istediği benim ölümümde dahil her suçun oğluna, Niall'a kalmasıydı. Tabi ki ben bunu düşünemeyecek kadar salaktım. Sonunda Demi'nin dayanamayacağını anlayıp ortaya çıkmıştım.
Herşeyi Zayn'e anlattığım gün ise..Tanrım! O gün hayatımın aynı anda hem en heyecan verici hem de en korkutucu günüydü. Verdiği ilginç tepkilerin paha biçilmez olmasıyla beraber çok da duygusal davranmıştı. Takma burun ve peruğu çıkardığım an ne olduğunu anlamasa bile beni kavrayıp sıkıca sarılmıştı.
Tatilden geldikten sonra ilk olarak uğradığım kişi nasıl olduğunu merak ettiğim Niall olmuştu tabi ki. İyi gibiydi. Bir yılın ardından toparlanmıştı. Ve bu hızlı toparlayışının sebebi de hayatına giren bir kızdı.
Herneyse sonunda, uzun süren ayrı düşme faslının ardından Zayn karşımda duruyordu. Karşılık verdim.
"Merhaba." Yüzüne yerleştirmiş olduğu gülümseme öylesine güzel, öylesine uğruna ölünesiydi ki şuracıkta gidebilirdim. Kollarını iki yana açtığında ise hiç çekinmeden resmen üzerine atladım. Kollarını bana sarıp beni sıkıca kendisine bastırdı. Huzur dolup taşmıştım. Her ne kadar ben hiç ayrılmak istemesemde o bir süre sonra geri çekildi. Saç buklemi, yüzünden gülümsemesini bir saniye bile eksik etmeden kulağımın arkasına yerleştirdi. Daha sonra gözlerini kocaman açtı.
"Havaalanına yetişmemiz lazım. Geç bile kaldık."
Zayn hızla beni patavatsızca aşıp dışarı çıktı. Ona olan tuhaf bakışlarım üzerine mırıldandı. "Hadi" gözlerimi kırpıştırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOME •» zaylena+diall -tamamlandı
Fanfic"Çok güzelsin Lovato"dedi büyüleyici sesiyle. Eşsiz gözlerine baktım. Kızardığımdan emindim. Güldüm. "Hah bu senden duyduğum ilk pozitif şeydi"dedim hafif kıkırtımla. Gülümsedi. Elini yanağıma yerleştirdiğinde teninin temas ettiği her nokta kavruldu...