Millet multideki şarkı benim en sevdiğim şarkı. Şiddetle tavsiyemdir.
Demi
"Ne düşünüyormuş?"diye sordum.
"Sana aşık"
Kaşlarımı yeniden çattım. Niall mı? Bizim Niall? Bana? Agh Celine tamamen saçmalıyordu. Niall eğer öyle bir şey olsa söylerdi. Hele ki benim duygularımı bildikten sonra asla gizlemezdi. Tam dudaklarımı aramış saçmaladığını ona da söyleyecektim ki Niall içeri girdi.
"İyi misin?"diye sordu direkt Celine'e. Elleri boştu. Belli ki yemekler yan odaya bırakmıştı. Ayağa kalktım. "Ben sizi biraz yalnız bırakıyım"diyerek hemen çıktım odadan. Normalde olsa onları asla yalnız bırakmazdım ama...bilemiyorum. Celine içime bir kıvılcım düşürmüştü.
Yine stresle tırnaklarımı yemeye başlamıştım. Belki de o haklıydı. Yani nede olsa Niall ı uzun süredir tanıyordu. Üstelik Sel de Niall ın benden hoşlandığını düşünüyordu. Bu gün yaşadıklarımızı, sarılmalarımızı ve bana ateşli demesini göz önünde bulundurursak...agh tanrım çok fazla bileşen vardı. Ulaştığım her sonuç başka bir teori ile dağılıyordu.
Emin değildim. Bir yanım Celine in sadece beni telaşlandırmak için böyle söylediğini düşünürken diğer yanımda 'neden yapsın ki' diyordu. Ve Niall...o çok..zor biriydi. Çözmek imkansızdı. Hiçbir zaman ne hissettiğini, ne düşündüğünü anlayamıyordum ve bu canımı iyice sıkmaya başlamıştı.
Diğer odaya girdim. Tam da tahmin ettiğim gibi Niall yemek paketlerini yatağın üzerine bırakmıştı. İç çektim. Sel e danışmam gerektiğini düşündüm. Ama o Zayn in yanında olabilirdi. Ortamlarını bozmamalıydım. Bu yüzden hiçbir şey yapmadım. Yalnızca yatağa oturdum. Paketten içeceklerimizi dökülmemesi için çıkardım.
Aklımdan bütün o gereksiz düşünceleri kovmaya çalıştım. Niall bana karşı hisleri olsa bunu söylerdi değil mi? Düşünmek saçmaydı. Az sonra Niall içeri girdi ve...lanet olsun. Tanrı gerçekten çok iyi iş çıkarıyordu.
"Bensiz başlamadın değil mi?"diye sordu. Başımı gülümserken iki yana salladım. Niall kapıyı kapadı ve yatağa, hemen karşıma oturdu. Ceketini çıkarıp koltuğa fırlattı. Bağdaş kurdu. Ardından da kendi menüsünün olduğu paketi aldı eline ve içine bir göz attı. Kolamdan bir yudum alarak başladım.
"Eee"dedi patateslerini yerken. "Hep Oxford da mı yaşıyordun?"diye sordu. Hamburgerimi paketinden çıkardım. "Hayır. Eskiden Londra da yaşıyorduk ama ben on yaşındayken teyzemle Oxford a taşındık"diye yanıtladım. Hamburgerimi ısırdım. Elimdeki peçeteyle ağzımın kenarına bulaşanları sildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOME •» zaylena+diall -tamamlandı
Fanfiction"Çok güzelsin Lovato"dedi büyüleyici sesiyle. Eşsiz gözlerine baktım. Kızardığımdan emindim. Güldüm. "Hah bu senden duyduğum ilk pozitif şeydi"dedim hafif kıkırtımla. Gülümsedi. Elini yanağıma yerleştirdiğinde teninin temas ettiği her nokta kavruldu...