LAZYNESS DAY

134 26 9
                                    

Bu bölümün şarkısı çok hoj :) çok eski ama müko gençler

Selena

Sabah
İlk defa kendim uyanmıştım. Aslında bu kadar erken uyanmama da şaşırmadım değil dün olanlardan sonra zayn e cevap bile vermeden (daha doğrusu veremeden) yüzümün kızarıklı ve onun o inanılmaz muhteşemlikteki kıkırtısı eşliğinde koşarak odama çıkmış ve olanları düşümekten uyuyamamıştım. Gerçi o kadar düşünmeme rağmen hala bir sonuca varamadım ve aklımda ki sorulara da cevap bulamadım. Kendi de söyledi ben tek geceliklerle takılıyorum diye acaba bana da onlara söylediği şeyleri mi söylüyo?,beni de kullanıp atacak mı?...... En iyisi nasıl olacak bilmesemde bir şekilde zayn e sormalıyım. Bunları onun vereceği cevaba göre düşünürüm. Çünkü şuan çok açım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Niall a gelen telefon ve bizimkilerin hastaneye gitmesi sonucu bende masadan kalktım. Umarım önemli birşey yoktur gerçi birşey olursa demi nin bemi arayacağını bildiğim için içim rahat. Yatmak ve bugünü kendime ayırmak için odama çıktım tam yatağıma yattım gözlerimi kapartıp dinleniyorum derken telefonumun çalmasıyla oflayarak gözlerimi açmadan elim yardımıyla telefonu buldum ve açtım.
"Ne var!!?!"

"Ops! Yanlıs bir zamanda mı aradım hırçın bi o kadar da güzel bayan?" duyduğum kadifemsi sesle yataktan fırlayarak kalkmam ve telefonun ekranına bakmam bir oldu. Ekrandaki zaynie yazısını görünce sesinden dolayı hızlanan kalp atışlarım coşmuştu bile. İsminin istemsizce ağzımdan çıkmasına engel olamadım.

"Zayn!!"
"Numaram sende kayıtlıdır sanıyodum ama?" dedi sorarca sanırım açıklama yapmam gerekiyodu.
"Şey üzgünüm... Ben biraz tembellik yapmak için yatmıştım ve ekrana bakmadan açmıştım"

"Sorum değil güzelim. yani şimdi sen tembellik yapacaksan benim teklifimide geei çevirirsin dimi?"

"Hmm...Aslında teklifine bağlı "

"Öyle mi? Peki bu günü benimle eğlenerek geçirir misiniz güzel bayan?"

"Sanırım bu kibar beyefendiyi kıramam ama bir şartım var."

"Sonunda teklifimi kabul edeceksen herşeye tamam" dediği şeye gülmeye başladım. Bu çocuk bugün biraz farkli davranıyodu sanki ama sorgulamıcam.

"Daha şartımı duymadın bile"

"Olsun en fazla ne isteyebilirsin ki?"

"Aslinda haklısın sadece film izlersek bem seçicem" dediğim şeye kıkırdayarak

"Demiştim büyük birşey istemezsin diye hem istesen de ben yapardım" sesindeki muzipliği fark etsemde bunuda göz ardı ettim bugün hiçbir şeyi kafaya takmamaya karar vermiştim. Bende cevap gelmeyimce devam etti.

"Yarım saate alırım seni güzelim hazır ol." dedi ve cevap vermeme fırsat bırakmadan telefonu kapattı bende yüzümdeki salak gülümsemeyle hazırlanmak için dolabıma yol aldım.

" dedi ve cevap vermeme fırsat bırakmadan telefonu kapattı bende yüzümdeki salak gülümsemeyle hazırlanmak için dolabıma yol aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Üzerime ducky duck tişörtümü ve siyah ceketimi giydikten sonra da altıma beyaz-siyah desenli, yüksek belli şortu giydim. Bu kombine güveniyordum ama Zayn in karşısına makyajsız çıkamazdım. Bu yüzden direkt makyaj masama yöneldim ve almak için harçlıklarımı döktüğüm makyaj malzemeleriyle dolu çekmecemi açtım.

Herhangi bir sivilce ve ya siyah nokta sorunum yoktu. Yüz yapımı ve Cildimi de seviyordum bu yüzden fondöten ve ya contour sürmedim. Elime ilk olarak bronz far paletimi aldım. Parlak altın sarısı olan far ı minik fırçası ike gözüme yayıştırdım. Hem dikkat çekici hem de abartıya kaçmayan bir kıvamdaydı.

Eyelinerımı sürmeden önce kaşlarımın eşitliğinden emin oldum. Sanırım berbat bir eyeliner sürersem silip daha iyisini sürebilmeme yetecek vakte sahiptim. Bu yüzden kuru eyelinerımı fırçası ile önce kuyruğunu çekerek sürmeyi başardım. Tek seferde! Bir kupayı hak ediyorum. Ya da en azından bir mavi kurdele.

Eyeliner ımdan sonra kırmızı dudak kalemim ve kırmızı rujumu çıkardım. Önce dudak kalemim ile dudaklarımın hatlarını belirledim. Sonra da içini ruj ile doldurdum. Islak ruj kururkende son dokunuş olarak elmacık kemiklerime, burnumun ucuna, çenemin ortasına, anlımın ortasına ve dudaklarımın kalp şekilindeki kısmının üzerine highlighter sürdüm. İşte şimdi kendimi hazır hissediyordum. Biraz geriden çıkardığım işe baktım. Mükemmel.

Tam kapımdan çıkıp aşşağı inecektim ki allık sürmeyi unuttuğumu fark ettim. Geri dönüp sürebilirdim ama vaz geçtim. Aşırı makyajlı görünmek istemiyordum nede olsa. Yaptığım makyaj her ne kadar anlatıldığında kulağa fazla gelse bile fazla görünmüyordu. Zayn in bu konuda ne düşündüğünü bilmiyordum ve bu yüzden birden içime bir sıkıntı düşmüştü. Belki de makyajsız kızları seviyordu. Yinede geri dönüşümün olmadığını bilerek odamdan çıktım. Telefonumu ve paramın bir kısmını elimde taşıdığım minik el çantasına koydum merdivenleri inerken.

Merdivenin ucunda Madam Charlotte ile karşılaştım. Beni süzdü ve o an yüzündeki gülümseme kayboldu.

"Bu halde nereye böyle genç bayan?"diye sordu ellerini beline koyarak. Dişlerimi birbirine bastırdım.

"Şey arkadaşımla dışarı çıkıcam Madam Charlotte"dedim çekingen tavrımla. Oldukça stresli olduğum ve Madam Charlotte stresime stres eklediği için yalan düşünecek zaman bulamamıştım.

"Nereye gidiceksiniz?"diye yeniden sordu. Tamam sanırım aklıma bir şey geldi. Saçma ama iş görür gibi.
"Uluslar arası ulusal...yemekler...konferansı(?)"dedim zar zor. Madam Charlotte bana tek kaşını kaldırarak baktı. Çok tatlı ve bir o kadar da saf bir kadındı. Sonunda o gülümseme tekrar yüzünde belirdi.

"Ah hep o konferansa gitmek istemişimdir. Bana da resimler gönderin olur mu?"dedi temizliğine dönerek. Kendimi gülmemek için tuttum. Ben "tabi" derken kapı çalmıştı. Ve yeniden elim ayağıma dolaşmaya başladı. Agh o pisliğin beni niye böyle hissettirdiğiyle ilgili en ufacık bir fikrim yoktu.

Onun yanındayken ne diyeceğimi bile şaşırıyordum ki bu bana sık olan bir şey değildi. Derin bir nefes aldım. Üzerimi başımı düzelttim. Ve titreyen elimle kapıyı açtım. Zayn bütün mükemmeliğini bana sergileyerek duruyordu karşımda.

O güzelim ela gözleri bana sevgi dolu baktılar. Agh bana tanıştığımızdan beri böyle bakıyordu ve sadece bakışları bile beni öldürmeye yetiyordu.

"Merhaba"diyebildim sonunda ama nefesim ancak fısıltıyla söyleyebilmeme yeterli olmuştu. Agh tam bir hayal kırıklığıydım. Oysa o profesyoneldi. Bense çekiciliğin yüz karası. Tam mükemmel dudaklarını açmış bir yandan beni incelerken bir şeyler diyecekti ki durdu. Beni tekrar baştan aşağıya süzdü. Görünüşe göre Zar zor alabildiği derin nefesini yine zar zor, kesik kesik verdi. Ve aynı anda -her nasıl başardıysa- dudaklarından şu kelimeler döküldü.

"Tanrım çok seksisin"

HOME •» zaylena+diall -tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin