YİNE MUKTİDEKİ ŞARKI İLE OKUYORUZ
DEMİ
"Seni seviyorum! Sorun bu salak!"
Ve ben pişmanlığımdan dolayı içten dışa kavrulurken Niall frene yüklendi. Öyle ki kemerim takılı olmasa fırlayabilirdim. Önce savrulup sonra sırtımın sertçe koltuğumla yeniden buluşması anlık bir telaşa kapılmama sebep olmuştu.
Korkuyla Niall a çevirdim bakışlarımı ama ardından utançla kaçırdım gözlerimi. Hala bana bakıyordu. Ve bu beni oldukça geriyordu. Yutkundum.
"S-sen..."devam edemeyip direksiyona vurdu. Ve kemerini açıp arabadan indi. Kapıyı sertçe kapaması ile irkilmiştim. Gözlerimde yeniden yaşlar belirmişti. Niall onu göremeyeceğim bir yere geçti. Bu kadar büyük bir tepki vermesi iyiye işaret değildi.
"Kahretsin!"diye bağırdım kendime engel olamadan. Hıçkırıklara boğulmaktan çekinmedim. Nede olsa beni duyamazdı. Ah beni suçlu tutmamasını umuyordum. Yani nede olsa kimse hislerine engel olamazdı. Tıpkı onun çekici ve sinir bozucu olmasına engel olamaması gibi.
Ayrıca hiçbir zaman hislerim sebebiyle özür falan dilemeyecektim. Niall a aşık olmamam ilginç olurdu asıl. Göz yaşlarımı sildim ama yerlerine yenilerinin gelmesi uzun sürmemişti. Burnumu çektim. Niall camın önünde durdu ve bana baktı. Kapıyı açıp eğilerek kemerimi çözdü. Merakla baktım ona. Yaşlı gözlerle.
"Gel hadi Lovato"dedi elini uzatarak. Sevecen bir şekilde bakıyordu. Sık sık baktığı gibi. Ciddi miydi? Elini tutmamı mı istiyordu yani? Artık hislerimi bilmesine ramen? Yinede onu geri çevirmeye falan niyetim yoktu. Bu yüzden eline uzandım ve tuttuğumda iki eliyle elimi kavradı.
Beni çekiştirip arabadan inmemi sağladı ve anında bana sarıldı. Kollarını boynuma sıkıca doladı. Başımı göğsüne yaslamasıyla kalp atışlarını duymama olanak sağladı. Bunu neden yaptığıyla ilgili en ufacık bir fikrim yoktu.
Ona uyum sağlamaya karar verip kollarımı beline sardım. Tanrım. Bu his mükemmeldi. İçime çekebildiğim puding kokusu o kadar güzeldi ki. Saçlarımı okşadığında ise karnımdaki şu kelebekler geri dönmüştü. Bir insanın onsuz yaşaması mümkün değildi. O bir tür ihtiyaç gibiydi.
Kendimi bağımlı gibi hissetmeme sebep oluyordu. Sanki ben uyuşturucu bağımlısıydım ve o da saf uyuşturucuydu. Her konuda baştan çıkarıcı.
"Aşırı tepki verdiğim için üzgünüm"dedi tapılası sesiyle. Geri çekildim. Kolları hala boynumdaydı. Ve bir elini çekip yanağıma yerleştirdi. Tanrım bunu neden yapıyordu?! Neden ben ondan uzaklaşmaya çalışırken bana böylesine iyi davranıyordu?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOME •» zaylena+diall -tamamlandı
Fanfiction"Çok güzelsin Lovato"dedi büyüleyici sesiyle. Eşsiz gözlerine baktım. Kızardığımdan emindim. Güldüm. "Hah bu senden duyduğum ilk pozitif şeydi"dedim hafif kıkırtımla. Gülümsedi. Elini yanağıma yerleştirdiğinde teninin temas ettiği her nokta kavruldu...