One Direction Hayal Et

0.93

niallhoranmonster 'ithafen;

Niall'la 4 aydır arkadaşsınız ve bu dört ayda kendinizi o kadar çok iyi tanıdınız ki.. Her şeyinizi biliyorsunuz. Kısacası Niall senin en iyi erkek arkadaşındı, sen ise onun en iyi kız arkadaşı.

Bir gün Niall ile birlikte can sıkıntısından parka yürüyüşe çıkarsınız. Yürürken aynı zamanda sohbet ediyordunuz. Niall çok komik bir çocuktu aynı zamanda neşeli, onu ağlarken görmek çölde yağmur beklemek gibi bir şey oluyordu.

Niall'ı başlarda başka bir anlamda seviyordun ama sen bu aşkının platonik olduğunu anladığından beri onu arkadaşça sevmeye çalışıyorsun ve gerçekten çok zordu. Sevdiğin insanla arkadaşça takılmak. Ve en acısı sevdiğin insanın her gün sana sevdiğin kişiyi sorması, ya da her gün sana sevdiği kızı anlatması..

Parkta Niall ile yürürken konuşursunuz;

Niall: Eeee, naber?

@niallhoranmonster: Hiç, sen?

Niall: Bende aynı, değişen bir şey yok.

Bir süre sessizlik olur ve Niall bunu bozar;

Niall: Resmini çekebilir miyim?

Ne? Niall az önce senin resmini mi çekmek istemişti? Neden ki? Ne yapıcak senin resmini? Yoksa o da senden mi hoşlanıyordu??! Eveet! Kesinlikle her gece resmine bakıp ağlamak için istiyor! Kesinliklee!

Senin yüzün şekilden şekile girdi ve bakışlarını Niall'a çevirince o da sana bakıyordu;

@niallhoranmonster: Niye ne yapıcaksın resmimi?

Niall tebessüm etti ve şu an söyleyecek bir şeyler arıyor gibi bir yüz ifadesi vardı. Senden böyle bir cevap beklemiyordu. Bir süre sonra konuştu;

Niall: Sen benim en iyi kız arkadaşımsın ve bende doğru dürüst hiç resmin yok. Olmaması normal değil bence, çekmeliyim.

Ah hayaller! Bir an için seni seviyor sanmıştım.

Sen tebessüm ederek;

@niallhoranmonster: İyi çek o zaman

Dersin ve yerini alırsın, Niall ise karşına geçip cebinden telefonunu çıkarır ve resmini çeker. (Multi)

@niallhoranmonster: Çektin mi?

Niall evet anlamında başını sallar ve resimlere bakar sende onun yanına gidersin.

Niall resimlere baktıktan sonra telefonunu cebine atar ve bir anda sana;

Niall: Çok güzel çıkmışsın.

Senin utançtan yanakların pembeleşir. Az önce Niall sana güzel dedi! Ölmen lazım bence.

Sen konuyu değiştirmek için;

@niallhoranmonster: eeee, sevdiğin kız ne yapıyor?

İşte sevdiğin kişiye bu soruyu sorman içini daha da acıtıyordu. Her gün sana sevdiği kızı anlatıyordu fakat işin garibi şu ki kızın ismini vermiyordu. Çok merak ediyordun şu şanslı kızı, ah bir görsen saçını başını yolarsın da! Neyse!

Niall içini derince çekti ve yürüyen ayaklarınıza bakarak;

Niall: Şu an benimle birlikte yürüyor.

Ne? Ne? Ne? Ne? Ne? Ne? Ne? Ne? Ne? Anlayamadım? Yanında mı yürüyor? Hemen kafanı Niall'ın diğer yanına çevirdin ve oraya baktın ama ortalıkta senden başka bir kız yoktu, Allah'ım!

Niall: Neye baktın?

Kafanı Niall'a çevirdiğinde o da sana bakıyordu. Yürüdüğünüz yerde durmuştunuz. Sen hafif bir ses tonuyla;

@niallhoranmonster: Benden başka bir kız var mı diye bakmıştım ama-

Niall tebessüm ederek sana bakar;

Niall: Senden başka bir kız yok çünkü senden başkasını göremiyorum, beni kör ettin.

Demesiyle yüzünün domatese dönmesi bir olmuştu. Az önce seni sevdiğini söylemişti!? Peki ya, her gün bahsettiği kız kimdi?

@niallhoranmonster: Öyleyse, bana her gün bahsettiğin kız kim?

Niall derin bir iç çeker ve sana öyle bir bakmaya başlar ki, bu bakışlar tarif edilemez.

Niall: O kız sendin. Kalbin o kadar saf ki anlamadın. İşte bu yüzden seni seviyorum. Ve ben sana her gün sordum "Kimi seviyorsun?" Diye sen ise bana "Kimseyi sevmiyorum." Dedin. Oysa ki ben senin, beni sevdiğini biliyordum. Sadece söylemeni bekliyordum ama dayanamdım ben söyledim artık. Çünkü birimizin adım atması gerekiyordu. Sonsuza kadar böyle gidemez ya?

Vay canına! Niall her gün sana, senden mi bahsediyordu? Cidden safmışsın be! Ama sonuç olarak Niall seni seviyordu!!

Gözlerin sevinçle dolarken bir anda kollarını Niall'ın beline sararsın, kafanı da göğüsüne yaslarsın. O da bir an ne olduğunu anlamamışçasına titrer, sanırım biraz ani sarılmıştın. Ama çok geçmeden o da sana kollarını sardı. Kafanı göğüsüne yasladığın için kalp atışlarını duyuyordun ve bu kalp gerçekten, atmaktan başka işler de yapıyordu. O kadar hızlı atıyordu ki. Aynı şekilde senin kalbinde..

O an hiç konuşmadınız sadece kalpleriniz konuştu..