MissPayne22 'ithafen;
Senin Liam'la birlikte kısa sürelik bir arkadaşlığınız var ama birbirinize gerçekten çok fazla destek çıkıyorsunuz. Okulda onu bulman resmen bir mucizeydi. Çünkü okulda ondan başka arkadaşın yoktu aynı şey Liam içinde geçerliydi.
Okulda sürekli birlikte takılıp eğleniyordunuz. Hatta bir ara okuldan bir kız Siz sevgili misiniz? Diye sormuştu. Ve ikinizde soruya kahkahalar atmıştınız. Kız ise bir şey anlamadan gitmişti.
Bir gün yine her zamanki gibi okula gitmiştin ama Liam bugün gelmemişti, yalnız kalmıştın. Dersler sana Liam'sız tam bir işkence gibi gelmişti, 45 dakika ise 5 saat gibi gelmişti. Cidden berbat bir gündü. Acaba Liam hiç olmasa ne yapardın?
Okul çıkışı eve gidiyordun, yalnız başına. Kaldırımda öylece çizgilerin üzerine basmadan yürümeye çalışıyordun sanırım tek eğlencen buydu. Bir an yanında ki çimenliklerden bir ses duydun. Bu ses bir gitar sesiydi.
Meraklanmışçasına kafanı oraya çevirdin ve Liam ordaydı! Çimenliklere bağdaş kurmuş, elinde de gitarı almış tellere basıyordu.
Büyük bir heyacanla Liam'a bağırdın;
@MissPayne22: Hey! Liam!
Liam kafasını gitardan kaldırır ve sana bakar. İlk başta uzaktasın diye tanımaz ve gözlerini keskinleştirerek baktığında seni tanır ve gülümser. Ardından sen ona el sallarsın.
Liam: Yanıma gelsene!
Liam bağırmıştı ve ses tonu çok gür çıkmıştı, aynı zaman da senin gibi heyacanlı.
Sen hızlı adımlarla çimlerde oturan Liam'ın yanına gittin ve okul çantanı yere atıp karşısına oturdun, ve ardından hemen hesap sorma bölümüne geçtin.
@MissPayne22: Liam, bugün okula neden gelmedin? Yalnız kaldım.
Liam üzgün bir şekilde;
Liam: 1 güncükte gelmeyim dedim. Canım istemedi. Daha doğrusu o lanet okula daha gitmek istemiyorum. Geliyorum ama sırf senin için. Sen yalnız kalma diye.
Okula kendi için değil de, senin için mi geliyordu? Vay be! Bu çocuk sana baya bağlıymış! Senin için okul azabı görüyormuş! Daha doğrusu sende okul azabı görüyorsun ama onun için değil, kendin için.
Liam: Okuldan bahsetmesek mi? Biraz birlikte vakit geçirsek?
Sen Liam'a tebessüm ederek;
@MissPayne22: Olur, ama ne vakiti geçireceğiz?
Liam bakışlarını sana iyicene yoğunlaştırır. Ve bu bakışların öldürücü riski vardı. Allah'ım çok güzel bakıyordu! Ona bakmayı yasaklıyorum!
Liam: Biraz sohbet edelim mesela? Hem benim sana söyleyeceğim bazı şeyler var.
Sen gülersin;
@MissPayne22: Ne gibi şeyler?
Liam bakışlarını gitarına kaçırır bir kaç melodiye basar. (Multi)
Bu şimdi şey derken! Ne? Hayır! Şimdi olmaz! Daha hazır değilsin! Bugünün daha özel bir gün olması gerekiyordu! Okul çıkışı çimlerin üzerinde değil! En azından hafta sonu olabilirdi!
Liam elindeki melodilere basarken, sen onu ölesiye inceliyordun. Yüzü o kadar tatlıydı ki..
Liam elindeki gitarını köşeye bırakır ve oturduğunuz yerde sana biraz yaklaşır. Karşı karşıyaydınız. Ne yapıyordu bu şimdi?
Hayır! Sana kesinlikle sevdiğini söyleyecekti! Sen bu utangaçlığı nasıl kaldırırsın! Daha önce kimse sana böyle bir şey söylememişti! Ah! Birazdan söyleyecek ve sen bu utangaçlığı kaldıramayıp kesinlikle bayılacaktın.
Liam sana yaklaştığında aranızda az bir mesafe vardı. Yerini aldığında gülerek senin gözlerinin içine bakıyordu ve gözleri kırışıyordu. Ah! Mükemmel! Bir daha gülerse burda can verebilirsin.
Liam: Gözlerine bakmayı seviyorum.
Sen ne dediğini anlamamışçasına;
@MissPayne22: Ne?
Liam görünüşünü hiç bozmadan devam eder;
Liam: Şu an ki gibi utandığında yanaklarının pembeleşmesini seviyorum.
Liam şu an arkadaşça masum bir konuşma yapmıyordu. Sen de;
@MissPayne22: Liam ne diyorsun? Anlayamıyorum?
Liam gözlerine öyle bir bakar ki şu an ona aşık olmuştun ah! Önceden de aşıktın zaten! Sadece sevmiyorum, o benim arkadaşım diye kendini kandırıyordun. Bunu şimdi kendinde anlayabilmiştin.
Liam: Seni seviyorum diyorum.
Ah kalbin! Öyle atmaya başlamıştı ki! Liam bile rahat duyuyordu. Ama bir dakika Liam seni sevdiğini söyledi. Liam sana sevmek söylemek. Ne? Ne? Liam seni seviyordu!! Sen öyle utandın ki bir an gözlerin karardı ama daha sonra yeniden kendine geldin. Ve ne diyeceğini bilemeyerek;
@MissPayne22: B-ben ne d-diyeceğim-mi, bil-m-miyorum
Yeni kitap okumaya başlamış ilk okul çocukları gibi konuşuyordun.
Liam senin bu haline gülmüştü ve bakışlarını gözlerinden dudaklarına götürür, ardından yakınlaşmaya başlar. O seni mi öpecekti! Evet. Sen öpmesini istiyor muydun! Bilmiyorum. Onu seviyor musun! Kesinlikle evet! O zaman sen de onu öp gitsin! Hadi! Olayı akşına bırak!
Olayı akışına bırakarak dudaklarınız birleşti ve daha önce sana kimsenin yaşatamadığı duyguları yaşadın hemde Liam'dan!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Direction Hayal Et
FanficBelki bu hayal etlerden biri senin kaderin, nerden biliyorsun?