harrystyles1d_hs 'ithafen;
Siz Harry ile 2 yıldan beri sevgilisiniz ve birbirinizi ilk gündeki kadar çok seviyorsunuz. Ailelerinizi bile tanışmıştı. Ailelerinizde sizde birbirinizi seviyordunuz, arada hiç bir olay olmamıştı.
Bir gün yine aileleriniz akşam yemeği için bir araya gelmişti. Bu yemekte Harry ve sende vardın.
Yemekte sadece Harry'nin annesi ve babası gelmişti. Aynı şekilde seninde, kardeşler bu yemekte yoktu. Kalabalık yapıyorlardı.
Yemek yediğiniz yer modern bir restorandı. Oturduğunuz masa ise yuvarlak orta boyda bir masaydı. Zaten fazla kişi değildiniz, sadece 6 kişi. Buranın ışıklandırmaları ise fazla göz alıcı değildi sönük bir yerdi ama hoş bir havası vardı. Masanızın ortasında kocaman bir mum vardı, ve çok güzel gözüküyordu.
Masada Harry ve sen yan yana oturuyordunuz. Ailelerinizde karşınızda, sizi soru yağmuruna tutuyorlardı.
Masada yemek yerken bir sessizlik vardı. Sadece çatal bıçak sesleri ve yan masalardan gelen konuşma ve gülüşme sesleri. Masadaki sessizliği senin annen bozdu;
S. Annen: Ne zaman evlenmeyi düşünüyorsunuz?
Başını yemekten Harry'nin kafasına çevirirsin. O da sana aynı şekilde Şimdi ne diyeceğiz? Diye bakıyordu. Aynı zamanda ağzınızda yemekleri ağır ağır çiğniyordunuz. Çünkü siz hiç evlilikten bahsetmemiştiniz, aşkınız şu anlık bir sevgililikten ibaretti. Ve zaten iyi gidiyordu.
Sen kafanı Harry'den annene çevirirsiniz. Sen bir şeyler söyleyecektin ama annen Harry'e bakıyordu. Ondan bir cevap bekliyordu, senden değil. Ah anne! Sevgilimi ne hallere soktun böyle?
Harry annene cevap verdi;
Harry: Şu anlık hiç evlilik düşünmedik, ama yanlış anlamayın ben kızınızı çok seviyorum. Onu bırakmayada niyetim yok.
Son cümlesinde senin gözlerine bakarak konuştu. Ve o sırada annenelerinizin sessizce kıkırdamaları duyuldu.
Bir süre yine sessizlik oldu ve bu sefer sessizliği Harry'nin annesi bozdu;
H. Annesi: Peki, diyelim ki evlendiniz? Çocuğu ne zaman yaparsınız?
Yuh be! Bu ne biçim soruydu böyle! Daha evlenmedik ne çocuğu! Ah! Utancından yerin dibine girerken, yanında Harry'nin gülmesini duydun. Bu soruya gülmüş müydü? Sapık!
Harry: Yaniii, bizde bilmiyoruz. Sanırım ilk senelerde biraz tadını çıkartırız.
Bu kısımda sana gülerek bakar sen ise domatese dönmüştün. Babalarınız buradaydı! Bu ne rahatlıktı!?
Daha sonra senin annen Harry'i baya bir soru yağmuruna soktu. Harry ise anneni dikkatli ve rahat bir şekilde dinliyordu. (Multi)
S. Annen: Peki kaç çocuk düşünürdünüz?
Sen yediğin lokmayı öksürdün, ve Harry'e baktın. O ise sana resmen gülerek bakıyordu. Artık bu soruya da sen cevap vermeliydin. Yoksa Harry en az 10 çocuk yaparız. Derdi.
@harrystyles1d_hs: Anne.. Biz daha çocuk düşünmedik ama bana kalırsa maksimum 2 olur.
Sen konuşurken gözlerin, senin annen ve Harry'nin annesinin gözlerinde mekik dokuyordu.
Sen konuştuktan sonra arkandan hemen Harry konuştu;
Harry: Benim için maksimum 7 falan olur bu sayı çıkadabilir.
Sen Harry'nin kulağına eğilip sessizce;
@harrystyles1d_hs: Yuh Harry, abartmayalım istersen.
Daha sonra Harry senin kulağına eğilir ve sessizce bu sefer o konuşur;
Harry: Aşkım ben doğruları ve isteklerimi söylüyorum.
@harrystyles1d_hs: O çocuklara ben bakıcam yalnız. Bana yazık değil mi? Annemlere umut verme.
Harry: Ben kalabalık aile istiyorum. Helede senin gibi melek gibi bir anneleri varsa ve aynı zamanda benim gibi yakışıklı bir babaları.
Sen susarsın ve bakışlarını ailelerinize çevirdiğinde size tip tip bakıyorlardı. Az önce ailenizin içinde kulaktan kulağa konuşuyordunuz.
S. Annen: Ne konuşuyorsunuz? Bizde duyabilir miyiz?
Harry: Ben sadece ona, onu ne kadar sevdiğimi söylüyordum. Üzgünüm ona sevdiğimi söylemeden duramıyorum.
Masadaki herkes gülümser. Anneleriniz ise Ay ne kadar romantik bakışları atar.
Cidden Harry seni hep etkisi altına alıyordu. Her yerde ve her şeyde sana iltifat ediyordu ve seni nasıl etkisi altına alacağını çok iyi biliyordu. O artık seni çözmüştü, artık evlenebilirdiniz.
Araya yine sessizlik girdi ve o sıra senin baban Harry'e sordu;
S. Baban: Kızımı ne kadar seviyorsun?
Harry bu soruyu işittiğinde ilk başta babana tip tip baktı. Bu nasıl bir soru? Diye bakıyordu. Daha sonra Harry gülümseyerek konuştu;
Harry: Bu soruya nasıl cevap veririm bilmiyorum. Onu sevmeyi anlatmak için benim kelimelerim veya cümlelerim yetersiz kalır. Onu ilk gördüğümde...
Bu kısımda sana bakar ve devam eder;
Harry: Bu kız kesinlikle benim olmalı dedim, çünkü onun kalbi o kadar güzel ki... Ve en güzeli de bakışları bana gerçek aşkı anlatıyor. Ben bunu görebiliyorum. Ve bu bakışları bana sonsuza kadar vereceğini biliyorum.
Harry sana bakarak ve kendinden geçmiş bir şekilde anlatır. Sende o kadar duygulandın ki... Sana daha önce böyle hiç içten şeyler söylediğini hatırlamıyordun.
Harry eliyle sağ gözünden akan yaşı eliyle sildi. Fark etmesende ağlıyordun, duygulanmıştın. Harry sanki aileleriniz yokmuş seni kolunun altına alır ve;
Harry: Ağlama küçük prensesim. Ben seni çok seviyorum.
Sen kollarını Harry'nin beline sararsın o ise saçının kokusunu içine çekiyordu.
O an, restoranda değildiniz, aileleriniz yoktu sanki. Sadece ikiniz... Öyle hissederek sarılmaya devam ettiniz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Direction Hayal Et
FanfictionBelki bu hayal etlerden biri senin kaderin, nerden biliyorsun?