the_love_1993 'ithafen;Sen Liam ile uzun zamandan beri iki yakın arkadaşsınız. Sizin zevkleriniz o kadar çok uyuşuyordu ki, ne zaman bir şey düşünseniz genellikle aynı şeyleri düşünürdünüz.
Siz Liam ile aynı bölümde okuyordunuz ve aynı sınıftaydınız. Okuduğunuz bölüm ise şarkıcılıktı ve öğretmeniniz ödev vermişti. Bu ödevde, ikişer kişilik gruplar olacaktı ve birlikte müzik yapacaktınız. Sizde Liam ile bu fırsatı kaçırmadan ikiniz birer grup oldunuz.
Şansınıza eviniz birbirine yakındı çünkü aileleriniz sizi birbirinize emanet etmişti. Artık o kadar yakındınız ki, Liam senin aileni tanıyor. O ise seninkini tanıyordu. Yani nerdeyse baban Liam'ı damat adayı gibi görüyordu ama siz birbirinizi arkadaşça, dostça seviyordunuz. Diğer anlamda birbirinize hiç bahsetmemiştiniz.
Sen ödev için akşam üstü Liam'ın evine gittin. Birlikte müzik odasında müzik yapmaya çalışıyordunuz. Bugüne kadar her türden müzik yapmıştınız ama şimdi ne olduysa aklınıza ne söz nede bir beste geliyordu.
Liam masa başında bilgisayardan bir kaç ritim tutturmaya çalışıyordu. Sen ise söz düşünüyordun. Sen oturduğun koltukta doğrularak Liam'a sordun;
@the_love_1993: Liam bir ritim bir fikir ya da söz bulabildin mi?
Liam baktığı bilgisayardan bakışlarını sana çevirdi ve kafasını kaşıyarak;
Liam: Ne yazık ki hayır. Bulamadım. Peki ya sen?
Sen olumsuz bir şekilde kafa sallarken;
@the_love_1993: Ne yazık ki bende bir şey bulamadım.
Sen göz temasınızı kesip umutsuzca yere baktın ama Liam hala sana bakıyordu. Bunu hissedebiliyordun. Ne olduğunu anlamak için tekrar Liam'a baktın. Çok huzurlu bakıyordu. (Multi) İlk defa bu şekilde kendinden geçmişcesine bakıyordu. Sen alınarak;
@the_love_1993: Ne oldu Liam? Neden bana öyle bakıyorsun?
Liam görünüşüne aldırmadan aynı şekilde bakarak konuştu;
Liam: Düşündüm de, bence ilk önce sözleri yazmalıyız çünkü benim aklıma bir sürü şey geldi.
Sen tebessüm ettin ve aynı zamanda kızararak;
@the_love_1993: Ne gibi sözler?
Liam oturduğu sandalyeden ayağa kalktı ve yavaşça senin yanına yürüyerek yanına oturdu. Bu sefer kahverengi gözleriyle daha güzel bakıyordu. Ayrıca yakındınız. Senin kalbin heyecandan o kadar hızlı atıyordu ki şu an resmen sana başka bir anlamla bakıyordu. Ardından güzel sesiyle konuşmaya başladı;
Liam: Bilmiyorum ama şu an aklıma o kadar çok şey geldi ki.
Liam elindeki kağıt kalemi aldı ve bir şeyler yazmaya başladı. Sen ise sadece onu seyrediyordun.
***
Liam yazmayı bıraktığında ise elindeki kağıdı ondan aldın ve neler yazdığını merak ederek teker teker okudun;
Yıllar önce beni uyarmıştılar.
Seni sevmemem hakkında
Aksi takdirde ayrılıp bir daha birbirimizin adını bile unutabilirdik.
Tek korktuğum şey buydu.
Beni unutman.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Direction Hayal Et
FanfictionBelki bu hayal etlerden biri senin kaderin, nerden biliyorsun?