One Direction Hayal Et

0.95

CupcakeHarold94 'ithafen;

      Sen sadece Harry'nin saçını ve kostümlerini hazırlayan kızsın. Ödül törenine gittiği tüm kıyafetleri sen ayarlamıştın. Ve hepsi mükemmeldi.

     Harry ile senin aranda iş dışında başka bir şey yoktu. Tabi bu düşünce senin içindi. Harry başka bir biçimde düşünüyor olabilirdi çünkü, bir çok vaktiniz beraber geçiyor ve sana gerçekten samimi davranıyordu. Hatta bir ara sebepsiz yere arkandan sım sıkı sarılmıştı. Ve o, kesinlikle harika sarılıyordu! Keşke bir daha sarılsa.

    Bir gün Harry yüzünden yine Londra'ya gittin. Ve orda kalacak bir yerin yoktu. Otelde kalabilirdin ama Harry sana evim varken orda neden kalıyorsun? Zaten her saatin benim evimde geçecek oraya sadece uyumak için gidiyorsun. Benim evimde de uyuyabilirsin. Demişti. Sende bunu kabul ettin. Doğru söylüyordu. Otele sadece uyumak için gidiyorsun. Harry'de de uyuyabilirsin. Boşu boşuna para veriyordun.

     Londra'ya uçakla gittin ve uçaktan indiğinde Harry'nin gönderdiği arabalardan birine binerek evine gittin.

***

     Bindiğin araba beyaz bir villanın bahçesine girdi. Burası Harry'nin eviydi. Daha önce de gelmiştin ama hiç kalmamıştın. O yüzden azda olsa heyecanlıydın.

    Araba park ettiğinde sen arabanın arka koltuğundan çıktın ve o sırada şoför bagajdan eşyalarını çıkarıyordu. Sende koca villayı süzmekle meşguldün. Her geldiğinde ilk defa görüyormuş gibiydin. Bu villa, iki katlı ve beyazdı. Bahçesi fazla büyük değildi, ama çok şirin bir yerdi.

    Elinde bavulun ile kapıya doğru yöneldin. Bavulun tekerlekleri ses çıkarıyordu. Ve kalbin çok hızlı atıyordu.

   Kapıya vardığında zili çaldın ve bekledin. Bir kaç dakika sonra kapıyı Harry açtı. Yorgun gibi gözüküyordu ama seni görünce bir anda yeşil gözleri öyle güzel açıldı ki, aynı zamanda gülümseyipq gamzesini çıkarıyordu. Ah o benden güzeldi.

Harry: Hoş geldiin, seni çok özledim.

     Az önce seni özlediğini mi söyledi o? Yok ya

    Sen tebessüm edip;

@CupcakeHarold94: Hoşbulduuum, içeri girebilir miyim?

    Harry bir an duraksar ve daha sonra;

Harry: Tabii, benimle gel.

    Dedikten sonra içeri girersin ve kapıyı sen kapatırsın o sırada Harry sana bakıyordur. Ve kapıyı kapattığında Harry'i evin içinde takip edersin.

    Seni odasına götürür ve;

Harry: Eşyalarını buraya bırakabilirsin.

    Sen Harry'e bakmayı çekindiğinden, ona bakmadan tamam anlamında başını sallarsın. Ve bavulunu bir köşeye koyarsın. Ama Harry'nin o mükemmel olağan üstü yeşil gözlerini üzerinde hissedebiliyordun.

      Bavulunu koyduktan sonra bakması ne kadar zor olsada, gözlerine bakarak;

@CupcakeHarold94: Şimdi ne yapalım?

    Harry saçlarını göstererek (Multi);

Harry: Saçımı yıkamama yardım eder misin?

Sen Harry'e yaklaşıp saçına bakarsın. Elinle Harry'nin saçını ovup yağlı olup olmadığına bakarken. Harry yakınlaşmanızı seyrediyordu. Sanırım ona biraz fazla yaklaşmıştın ama sen işini yapıyordun.

Saçı gerçekten yağlıydı yıkanması gerekiyordu. Gözlerine bakarak;

@CupcakeHarold94: Tişörtünü çıkar, yıkayalım.

Harry gülümser ve bir çırpıda tişörtünü çıkartır. O seviniyor muydu?

Harry'nin bir an vücudunu görünce baka kaldın. Kusursuzdu, dövmeleri, kasları ve dört meme ucu. Görünce bir an kendi kendine sırıttın. Harry bu halini görünce o da sırıtır ve;

Harry: Neden vücuduma bakarak sırıtıyorsun?

Sen bir an kendine gelirsin ve hemen bakışlarını gözlerine çektin. Ne diyeceğini bilmiyordun. Kıpkırmızı olmuştun. Ne diyebilirdin ki? Bildiğin vücudunu film gibi seyrediyordun.

Konuyu değiştirmek için hemen yanda ki havluyu eline alırsın ve;

@CupcakeHarold94: Bence artık saçını yıkamalıyız.

Dersin ve hızlı adımlarla yönünü banyoya tutarsın. Harry'nin yanından geçerken, seni karnından tutar ve durdur. O an gözlerin öyle açılmıştı ki. Çok şaşırmıştın.

Harry: Dur bekle.

Seni tuttuğu eliyle önüne getirir ve şu an karşı karşıya ve yakın duruyordunuz. O sana yeşil bir çok şey barındıran gözlerle bakarken, sen ise şaşkın ve utanmış bir şekilde bakıyordun.

Sen zorlada olsa yutkunursun ve;

@CupcakeHarold94: N-ne oldu?

Sesin titriyordu.

Harry: Seni seviyorum.

Demesiyle içinde bir duygu patlaması oldu. Bu utançlık mı olsun? Aşk mı olsun? Sevinme mi olsun? Üzüntü mü olsun? Şaşkınlık mı olsun? Şu an hangi duyguyu yaşayacağını bilemiyordun.

@CupcakeHarold94: N-ne diyorsun? A-anlayamıyorum?

Cidden anlamıyordun. Bu bir şaka olmalıydı. Çünkü Harry'nin senden hoşlanması. Sadece hayal edilebilir bir aşktı ama şu an sana resmen, seni sevdiğini söylüyordu!

Harry: Bak diyorum ki, seni seviyorum. Hemde çok fazla, ve dünyanın ne diyeceği benim umrumda değil. Ben senle birlikte iken mutluyum.

Senin sesin daha da titremeye başlamıştı;

@CupcakeHarold94: B-biz sadece iş arkadaşıyız sanıyordum?

Harry: Hayır, biz iş arkadaşında da fazla olabiliriz. Ve iş arkadaşıyız diye bana soğuk davranman içimi yakıyor. Hem birlikte o kadar zaman geçirdik, ama sen hiç bir zaman bana pas vermedin. Sadece dış görünüşüm ile uğraştın. Ama ben benimle de ol istiyorum.

Harry sana resmen tutulmuştu.

@CupcakeHarold94: İnan ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Y-yani senin gibi biri benden hoşlanması ş-şaka gibi geliyor. Ama biz birlikte olursak ve ayrılırsak ben bu sevdiğim işe devam edemem. Bundan k-korkuyorum. Eminim bizi bir şey ayıracaktır.

Harry: İnan bana, bizi kimse ayıramayacak. Çünkü ben ilk defa aşık oldum ve o aşkımı asla kaybetmem emin ol.

Vay canına! Şu an resmen Harry'e çok fena aşık olmuştun. Bakışları, sözleri her şeyiyle seni şu an etkisi altına almıştı. Ve sana ilk defa aşık olmuş!

Sen derin düşüncelere dalarken kendini bir andan Harry'nin kollarının içinde bulmuştun. Koca kollarıyla sana sımsıkı sarılıyordu. Bu sarılma sana Seni asla bırakmayacağım anlamı veriyordu.

Sende ona kollarını sarınca Harry kulağına sesli bir nefes verip şu sözcükleri sıraladı;

Harry: Seni seviyorum... Seni hiç bırakmamamak üzere.

Ve sana daha sıkı sarıldı. Sende ona kollarını daha çok sardın. Mükemmel sarılıyordu..