Devrim iç çekerek arabadan indi. Bugünkü antrenmanı çok yoğun geçmişti. Neyse ki istediği hızı yakalamıştı. Önündeki fermuarı açarak sıcak yüzünden bunalmamaya çalışırken uzatılan şapkayı kafasına geçirdi. Kırmızı kıyafetlerinin içerisinde teknisyenlerin yanına gidip monitöre baktı. En hızlı turu elde etmiş olması onu mutlu etmeye yetmişti. Dave'in getirdiği soğuk suyu kafasına diken Devrim, ufak bir toplantı için adım adım salona yürüyordu.
Genç adam toplantı salonuna adımını atar atmaz tüm gözler Devrim'e döndü. Arabası için üretilen yeni parça için sponsor aranıyordu. Devrim kendisinin de katılması sonucunda sponsorların parçayı kabul edeceğini biliyordu. Genç adam koltuğuna oturup ellerini masanın üstüne koydu. Dave onunla birlikte değildi. Bu yüzden Devrim konuşmalarına dikkat etmeye çalışacaktı. Açılan kapıyla birlikte herkesin bakışlarının döndüğü tarafa doğru baktı.
Autumn. Genç kadın iş arkadaşlarının ısrarıyla tamamen farklı bir insan olmuştu. Her zaman topladığı kahve saçları bu sefer açık bir haldeydi. Yeşil gözlerine sürülen kalem ve dudağındaki hafif belirgin olan ruj ile bambaşka biriydi. Giydiği diz boyundaki siyah etek, üst kısmındaki beyaz gömlek ve ceket ile tamamen bir iş kadını profilindeydi. Autumn elindeki dosyaları masaya koyup derin bir nefes alıp gözlüğünü düzeltti. Devrim gözlüğü olmasa onu tanıyamayacağı emindi.
Autumn dosyalara bakıp konuşmaya başladı. "Geliştirdiğim parçayı size anlatmama izin verin"diyerek masadaki herkese teker teker baktı. Devrim ile göz göze geldiğinde ise yeşil gözlerini hızlıca kaçırdı.
"Parça çok ufak bir şey ancak yakıt motora aktarılırken herkesin bildiği gibi ufak bir sürtünme oluyor ve tam verimlilikle yakıt kullanılamıyor. Ürettiğim parça o ufak sürtünmeyi ortadan kaldıracak bir parça ve bu alanda oldukça geliştirebilir bir parça."dedi Autumn. Devrim ise konuşulanlarla ilgilenmektense tüm ilgisini Autumn'a vermişti. Düz saçları ona oldukça yakışmıştı. Gözleri belirgin bir hal almış,burada olduklarını belli eder hale gelmişti. Parmaklarıyla oynayan genç adam bakışlarını Autumn'un dudağına indirdi. Dudağı tamamen kırmızıydı. Ve bu renk ona çok yakışmıştı. Devrim hayatı boyunca böyle saf bir bayan görmemişti. Autumn güzelliğini resmen saklıyordu.
Sponsorluk için gelen müdür Autumn'a birkaç soru sordu. Rahatlıkla soruları yanıtlayıp gülümsedi. Bir süre birleşerek konuşan kişiler farklı bir dil konuşuyorlardı. Ancak Devrim bu dili biliyordu. İtalyancaydı. Bir süre sonra "Devrim Bey sizde onaylıyorsanız parçanın sponsoru olmaya karar verdik"dedi sponsor müdürü. Devrim gülümsedi.
"Tabi ki"diyen genç adam bakışlarını Autumn'a çevirdi. Genç kadın mutluydu. Hep beraber ayağa kalkan komiteyle el sıkıştı genç adam.
Autumn ise hepsine ayrı ayrı teşekkür etti. Toplantı salonu boşaldığında ise Autumn dosyalarını toplayıp kapıda duran adamın yanına gitti. "Bugünkü antrenmanın nasıldı?"diye sordu merakla. Devrim düşünür gibi yapıp yürümeye başladı.
"Oldukça hızlıydım"dedi sonunda kendisini takip eden kıza bakarak. Autumn içinde bulunduğu kıyafetlerden dolayı biraz rahatsızlık duysa da işi almanın mutluluğu ile bunu umursamıyordu.
Devrim bir süre daha yürüyüp tenhalaşan etrafla birlikte durdu. Autumn'a doğru bakıp gözüyle onu baştan aşağıya süzdü. "Pekala kıyafetlerini değiştirmek için benim soyunma odamı kullanabilirsin"dedi Devrim rahat bir şekilde. Odasını eliyle işaret etti. Ancak Autumn dudaklarını sıkıca birbirine kenetlenmiş Devrim'e bakıyordu.
Sessizce"Tu sei matto"(Delinin tekisin) diyerek mırıldanan genç kadın somurttu. Devrim gülümsedi. Bu kız italyanca konuşmayı çok seviyor olmalıydı. "Yanımda başka kıyafet yok"diyen Autumn gözlüğünü düzeltip Devrim'in yanından geçip yola devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgar Adam
General FictionKalplerden Ritimler Serisi 3- Alman asıllı Türk hız ustası Devrim Uğurlu aşkı bekleyen biri değildi. Sadece italyan mühendis Autumn'un ilgisini çektiğini düşünüyordu. Çıkan magazin haberleri bunun tam aksini söyleyip bu iki kişiyi birleştirecekti...