Bölüm 14

19.8K 1.3K 87
                                    

Devrim karşısındaki aynaya bakıp kravatını düzeltti. "Autumn geç kalıyoruz!" diyen genç adam giyinmiş, şık bir şekilde bekliyordu. Autumn ise uzun süredir odasından çıkmıyordu. Devrim yavaş adımlarla onun odasının önüne gelip durdu. Kiraladığı ev gözüne hoş gelmeye başlamış. Kapıyı tıklatarak "Autumn" dedi sessizce Devrim.

Genç kadın son kez saçını düzeltip kapının kolunu aşağıya indirdi. Pembenin açık tonlarındaki elbisesi ile Devrim'in karşısında beliren Autumn heyecanlıydı. Genç adam onu baştan aşağıya belirgin bir şekilde süzdü. Genç kadın gülümseyerek "Nasıl olmuş?" dedi. Devrim'in gözleri yeşil gözlerle buluştuğunda "Şey... Çok güzel olmuşsun" dedi. Takımını düzeltip kolunu uzatan Devrim, dar olan zamanı unutmuştu. Kesinlikle geç kalacaklardı.

Oyalanacak evden çıkan çift Autumn'un çantasını unutması ile tekrardan durakladı. Devrim düğüne geç kalacaktı. Şampiyon arkadaşı Seçkin'in düğününü merak ediyordu. Bugünü Ankara'da geçirip yarın memleketine uçacaktı. Autumn'u annesi görmeliydi. Genç adamın çelişkilerini belki de annesi cevaplayacaktı. Autumn çantasıyla geri döndüğü an genç çift arabaya bindi.

Yolda giderken Devrim, Autumn'a etrafta gördüğü binaları tanıtıyordu. Anıtkabir uzaktan görülürken genç adam derin bir iç çekti. Autumn'a boştaki eli ile Anıtkabir'i gösterip "Orası Anıtkabir" dedi. Autumn başını olumluca salladı. Buranın neresi olduğunu biliyordu. Resimlerden çok daha güzel görünüyordu.

Devrim bildiği yolda ilerlerken saate bakmayı ihmal etmedi. Yaklaşık yarım saat kadar gecikmişti. Seçkin'in bunu dert etmemesini umuyordu. Autumn "Türkçe konuşmalı mıyım?" diye sordu aniden. Yüzündeki heyecan belliydi.

"Elbette. Merak etme herkes seni sevecek" dedi Devrim gülümseyerek. Autumn'un içi o gülüş ile ısındı. Devrim'de genç kadını çeken farklı bir şey vardı. Belki de başından beri garip bir ilişkileri olduğundandı.

Bir süre sonra arabayı park yerine park eden Devrim aceleyle "Hemen gitmeliyiz" dedi ve arabadan indi. Autumn elbisesinin ucunu tutup arabadan indi. Çantasını elinde tutup ilerlemeye başladı. Devrim sevgilisi yanına geldiğinde onun elini tutup içeriye girdi.

Genç kadın topuklularına uyum sağlamaya çalışıyordu. Bundan dolayı Devrim'i yavaşlatıyordu. Salona geldiklerinde Devrim nefes nefese kalmıştı bir biçimde etrafa baktı. Etraf karanlık olduğu için salonun tam ortasındaki çifte odaklandı. Önden giderek ancak sevgilisinin elini de tutarak ilerleyen Devrim, Seçkin'in tam karşısına dikildi. Autumn biraz daha geride kalmıştı. "Dostum biraz geciktim" diyen genç adam nefes nefeseydi.

"Kadınlar" diyerek açıklama yapan Devrim, Seçkin'in kahkaha atması ile rahatladı. "Merak etme hala pastayı kaçırmadın şampiyon" dedi Seçkin rahat bir şekilde.

Devrim yarım bir gülüş ile "Ah işte bu iyi bir haber" diyerek boş masalara göz attı. Geç gelmiş olsa da kendini düğünün sahibine göstermeliydi. Ceketinin düğmesini açıp Autumn'un oturmuş olduğu masaya geçen Devrim derin bir nefes alıp etrafa gülümsemeye başladı. Autumn ilk kez türk düğünü görüyor olduğundan meraklı bir şekilde etrafı inceliyordu.

Ona göre bu düğün kendi düğünlerinden çok daha farklıydı. Samimi bir ortamın varlığı söz konusuydu. Her davetli böyle bir düğünde birbirinden haberdar olabilirdi. "Beğendin mi?" diye sordu Devrim merakla. Autumn beğeni dolu bakışlarını Devrim'e çevirip "Gelin çok güzel" dedi ve Umay'ı incelemeye devam etti.

"İtalyan düğününden tamamen farklı Devrim" dedi. Devrim arkasına yaslanıp "Sizin düğünleriniz nasıl oluyor?" diye sordu merakına yenik düşerek.

Autumn düşünür gibi yapıp "Öncelikle kilisede nikah kıyılıyor. Gelin babasının kolunda içeriye giriyor ve damada teslim ediliyor. " dedi Autumn ve devam etti. "Düğünün olacağı sabah düğün sahibinin evinde toplanıyoruz ve klasik şampanya yani prosecco içilerek kadeh kaldırıyoruz. Bu sırada damat orada bulunmuyor" dedi Autumn ve Devrim ile lafı bölündü. "Neden?" diye sordu Devrim.

Rüzgar AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin