Bölüm 9

23.8K 1.5K 122
                                    

Genç adam iç çekerek telefondaki habere baktı. Medya özel hayatla ilgili haber yapmayı seviyor olmalıydı. Ofiste Autumn ile basıldığı ana dair bir çok haber çıkmış manşetlere ise 'Devrim Uğurlu sevgilisi ile kutlama yaptı' şeklinde yansımıştı bu durum.

Genç adam bundan dolayı basın toplantısı kararını aceleye almış hemen bugün bir toplantı düzenlemeye karar vermişti. Dave tüm işleri hallederken genç adam basın toplantısının saatini bekliyordu. "Boşuna uğraşıyorsun"diyen Dave'i aldırmayan Devrim bu haberleri çıkaranlara güzel bir fırça çekecekti.

"Hayır dostum işe yarayacak göreceksin"dedi Devrim kendinden emin bir şekilde. Yavaşca ayağa kalkıp saatine baktı. "Gidelim mi?"diye sordu sakin bir şekilde Dave'e. Dave başını olumluca bir şekilde salladı. Devrim ofisinden çıkıp çalışanlara teker teker bakıp gülümseyerek yoluna devam etti.

Yarışlardan sonra yapılan toplantılara ayrılan odaya geçti. Odaya girer girmez patlayan flaşlar eşliğinde yerine oturdu Devrim. Karşısındaki topluluk onu çekmeye devam ederken "Hoş geldiniz"diyerek sözüne başladı. Dik bir şekilde oturup koyu saçlarını geriye doğru attı.

"Son birkaç gündür olan olaylardan anladığım tek şey özel haber yapmayı sevdiğiniz oldu"diyerek devam eden Devrim sert konuşmaya başlıyordu. Haberlerden dolayı sıkıntıya girmemeliydi.

"Ben bir formula 1 pilotuyum ve araba sürüyorum. Neden özel hayatıma bu kadar karıştırdığınızı merak ediyorum"diyen Devrim'in sözü bir gazeteci ile kesildi.

"Devrim Bey çıkan haberlerin doğruluk payı ne?"diye soran kişiye bakan Devrim göz devirdi.

"Özel hayatımla ilgili konuşmak istemiyorum"diyen genç adama bir başka kişi ise "Efendim bu isteğinizi yerinize getirmek oldukça zor"derken Devrim sinirlenmeye başlamıştı.

"Haberler doğru veya doğru değil desem ne olacak? Özel hayatıma karışılmasını istemiyorum"dedi adam ve ayağa kalktı. Neden laftan anlamıyorlardı? Devrim'in siniri oldukça bozulmuştu. Hızlı bir şekilde toplantı odasından çıkan adam terasa çıktı. Dave ise gazetecileri teker teker geçirdi.

Devrim terastan dışarıya bakarak iç çekti. Bu haberler başına dert olacaktı. İlk haberi yapan kişiyi bulup öldürmek istiyordu. Bir haberci yüzünden zor durumda kalması can sıkıcıydı. Üstelik Autumn'un üzüldüğü çok belliydi. Devrim'in elinden bir şey gelmiyordu. Basın toplantısının işe yaramasını umuyordu. Ancak hiçbir şey umduğu gibi gitmeyecekti. Devrim tek başına çıktığı yolda yanına bir kişiyi daha alacaktı. Zaman her şeyi yerine oturtacaktı.

Autumn yavaş adımlarla merdivenlerden çıkıp terasta dışarıya bakan genç adamın yanına doğru yürüdü. Başarabilmiş miydi? Haberlerden dolayı aralarında oluşan o garip hissi yenebilmişler miydi? Cesaretini toplayıp "Ne oldu?" diye soran kadına Devrim dertli bir şekilde baktı. "Bence hallettim"dedi.

Autumn canlı yayında toplantıyı izlediği için genç adamın bu sözüne karşı çıktı. "Halletmişsin gibi durmuyordu"dedi gülümseyerek. Genç kadının içten gülümsemesi Devrim'i rahatlatırken bir kez daha Autumn'un gülüşüne mest olduğunu farkedemedi. "Bu işler böyle yürür arkadaşım. Azarlarsan vazgeçerler"diyen Devrim kendinden emin dursa da öyle olmadığını biliyordu. Sadece toplantının ise yaramasını umuyordu.

"Sen öyle diyorsan öyledir rüzgar adam"diyen Autumn saçının rüzgardan dolayı dalgalandığını fark etti. Bugün yine saçını tutmamış, daha hoş görünmeyi seçmişti. Devrim bazen dikkatli bakıyordu Autumn'a. Özellikle gözlerine bakmayı seviyordu.

Rüzgar AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin