Rüzgar Adam

Bölüm 11

Multimedia: Kanatlı Düşler profilimde!

Genç adam karşısındaki kalın montunu giymiş kardeşine baktı. Sude kahve montunun cebine elini sokmuş abisine bakarken "Biraz kalın giyinmemiş misin?" diye sordu Devrim. Sude başını olumsuz bir şekilde salladı.

"Hava durumu buranın soğuk olduğunu gösteriyor." diyen Sude abisine çok bilmişlik taslayarak yürümeye başladı. Devrim kardeşini takip ederken güneş gözlüğünü taktı. Gülerek kardeşini izleyen adam havaalanından çıktıklarında Sude'nin yüzünü görmek istiyordu.

Genç kız havaalanından çıktığı anda yüzündeki somurtma ile abisine döndü. "Hava neden böyle?" diye sordu Sude mutsuz bir şekilde. Devrim gülerek yürümeye devam etti.

"Hava durumuna bakacağına abine sorsaydın küçük hanım" diyen Devrim araba gidip bavulu bagaja yerleştirdi. Sude montunu çıkarıp arka koltuğa koyup somurtarak ön koltuğa geçti.

Devrim bagajı kapatıp koltuğuna geçti. "Kemerini bağla" diyen Devrim'in ikazına uyan Sude kemerini taktı. Genç adam arabayı çalıştırıp yola çıktığında Sude abisine yokluğunda olanları anlatmaya başlamıştı bile.

Autumn Devrim'in kiraladığı evde heyecanla bekliyorken bir yandan da çizimlerini kontrol ediyordu. Sude geleceği için adam ev kiralamış, Autumn'u buraya çağırmıştı. Yine  Sude geleceği için genç kadın süslenmiş ve elbise giymişti. Autumn yüzüne gelen saçını geriye doğru atıp masadaki kahvesini eline aldı.

Çiziminde bir yanlışlık vardı. Ufak bir hatayı düzeltmesi gerekiyordu. Elindeki her şeyi masaya bırakıp ayağa kalktı.

Salonu kaplayan dolapları aramaya başladı Autumn. Birinde silgi ve kalem olmalıydı. Dizlerinin üstüne çökerek elbisesini düzelten Autumn en alttaki çekmecesi açtı. Çekmeceyi karıştırmaya başlayıp ses çıkardı. O sırada açılan dış kapıdan içeriye giren Sude koşarak salona girdi. Gazetede gördüğü kadını gerçekten merak ediyordu.

Autumn'un kahve saçlarında gözünü gezdiren Sude gülerek çekmeceyle uğraşan kıza bakmaya devam etti. O sırada bavulu koyup kardeşinin yanına gelen Devrim ile Autumn arkasına baktı. Devrim'i ve Sude'yi görüp hızlıca ayağa kalktı.

Autumn telaşla "Kalem ve silgi arıyordum" diyerek açıklama yaptı. Sude bildiği bozuk ingilizcesi ile "Hi." (Selam) diyerek elini hafifçe salladı. Autumn Sude'ye gülümseyip "Hoş geldin Sude" dedikten sonra Devrim'e baktı. 

Devrim arkasındaki dolabın ilk çekmecesinden kutu çıkarıp Autumn'a doğru uzattı. Genç kadın Sude'yi incelemeye başladı. Fiziği kesinlikle mükemmeldi. Siyah saçları ise Devrim'e benzeyen bir başka noktasıydı.

O sırada Sude iki elini birleştirip "Çok tatlısın abi" dedi ve Autumn'un kolundan çekip "Sende Autumn" dedi. Autumn kutuyu alıp "Eşlik etmek ister misin?" diye sordu Sude'ye. Sude başını olumluca sallayıp onu izledi. O sırada Devrim kendisiyle pek ilgilenmeyen iki kadına bakıp gülerek tekli koltuğa geçip oturdu.

Autumn çizimini Sude'ye gülümseyip gösterdi. "Bir yanlışlık var gibi görünmüyor mu?" diyen genç kız emindi. Devrim, Autumn'a bakıyordu. Bugün oldukça farklıydı. Aslında Autumn her gün adama farklı görünüyordu. Sude başını olumluca salladı. Autumn elindeki silgi ile hatanın olduğu kısmı silip kalemi eline aldı.

"Bunu sen mi çizdin?" diye sordu o sırada Sude. "Evet" dedi gülerek Autumn. Sude abisine dönüp göz kırparken Autumn çizimi tamamlayıp kağıtları Devrim'e uzattı.

Sude dayanamayarak "Fotoğraflardan çok daha güzelsin Autumn" dedi ve çifti şaşkınlığa uğratmayı başardı. Autumn şaşkınca "Hangi fotoğraflar?" diye sordu Sude'ye. Sude gülerek cevap verecekken "Gazetede çıkanlar" diyerek araya girdi Devrim.