Autumn heyecanlı bir şekilde kapının açılmasını bekliyordu. Devrim gülümseyerek kendisine baktığında telaşı daha da artmıştı. Biraz sonra neler olacağını merak ediyordu. Devrim'in ailesi onu nasıl karşılayacaktı? Açılan kapıdan süzülen Sude neşeli bir gülümse ile "Abi!Autumn!" dedi ve Devrim ve Autumn'a aynı anda sarıldı.
"Seni özledim" diyen Sude'ye "Biliyorum" dedi Devrim. Ancak Sude koyu bakışlarını abisine atıp "Seni değil abi Autumn'u" dedi. Elbette abisini özlüyordu. Ancak sürekli konuşup dertleşebiliyorlardı. Autumn ile bu söz konusu değildi. Sude her zamanki gibi sıcakkanlıydı.
Devrim içeriye doğru adım atıp "Anne!" diye seslenerek ceketini çıkardı. Sude bu sırada Autumn'u içeriye aldı. Devrim salona geçip ayakta bekleyen annesine doğru baktı. Autumn'un gelmesini bekleyip onunla birlikte annesinin yanına gitti. Devrim'in annesi Zeliha Hanım oğluna uzun bir süre sarılıp Autumn'a doğru baktı.
"Anne Autumn" dedi Devrim gülümseyerek. Autumn dili döndüğü kadar "Merhaba efendim" dedi. Zeliha Hanım güler yüzüyle "Çok tatlı konuşuyor" dedi.
Autumn'a sarılıp "Hoş geldin kızım" dedi. O sırada Devrim'in babası üst kattan inmiş, salona gelmişti. Autumn konuşulanları anlayabiliyordu. Türkçesi iyi olmasa da Devrim sık sık türkçe konuşup onu alıştırmıştı. Şimdi çabalayıp konuşabilirdi.
Devrim babasına sarılırken Autumn onları izledi. Uzakta olmalarına rağmen iyi anlaşıyor olmalılardı. "Hoş geldin kızım" diyerek Autumn'u da selamlayan Rasim Bey "Oturun haydi" diyerek herkesi oturmaya çağırdı. Zeliha Hanım Autumn'un yanına oturmuştu. Soracağı birçok soru vardı.
Konuşan Zeliha Hanım'ı Sude ingilizceye çevirerek Autumn'a iletti. Autumn bozuk türkçesi ile dura dura konuşmaya başladı. "İtalyanım. Mühendisim" dedi. Zeliha Hanım şaşkınca güldü. Autumn gerçekten güzel ve tatlı bir şekilde konuşuyordu.
"Ne mühendisi?" diye soran Zeliha Hanım'ı Sude çevirecekken Autumn çoktan cevabını verdi. "Otomotiv. Arabalar yeni parça üretiyorum" diyerek dili döndüğünce konuşup gülümsedi. Dili tam dönmesede derdini anlatabiliyordu.
Devrim göz ucuyla Autumn'a bakıp babasına geri döndü. Rasim Bey sessizce "Çok güzel bir kız" dedi oğluna. Devrim gülümseyerek "Onu sevmeniz benim için önemli" dedi fısıltıyla.
Autumn yeşil gözlerini kısıp Sude'ye doğru döndü. "Türkçemi geliştirdim" dedi ingilizce bir şekilde. Sude başını olumluca salladı. Zeliha Hanım oğluna dönüp "Kaç gün buradasınız oğlum?" diye sordu. Devrim düşünür gibi yapıp "Sadece bugünlük buradayız. Beş gün sonra yarış var" dedi Devrim. Zeliha Hanım bu cevaptan memnun olmamıştı. "Arada seni ziyarete geleceğiz" dedi Rasim Bey gülerek.
Autumn'a göre oldukça içten bir babaydı. Genç kadınkm aklına kendi babası geldi. Birkaç gün önce konuşmuşlardı. Ancak babasını özlemiş, ona sarılma isteği artmıştı. İtalya yarışını dört gözle bekler hale gelmişti. Ailesini o zaman rahatlıkla görebilirdi. Üstelik Devrim'i tanıştırmak için mükemmel bir fırsat olacağından emindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgar Adam
General FictionKalplerden Ritimler Serisi 3- Alman asıllı Türk hız ustası Devrim Uğurlu aşkı bekleyen biri değildi. Sadece italyan mühendis Autumn'un ilgisini çektiğini düşünüyordu. Çıkan magazin haberleri bunun tam aksini söyleyip bu iki kişiyi birleştirecekti...