Genç kadın ışığını iyice ayarlayıp çizimine devam etti. Autumn esnemesini umursamadan üstünde çalıştığı yeni parçasına odaklandı. Onaylanan parçası Devrim'in ferrarisine takılmış, iki hafta sonraki yarışta denenmek için sahneye çıkacaktı. İç çekerek bir elini başına koyup gözlüğünü çıkardı. Birkaç gün önce Devrim ile yemek yediğine inanamıyordu.
O adam sapığın tekiydi. Ancak hoş bir sohbet ettiklerini inkar edemezdi Autumn. Devrim eğlenceli biriydi. Söylediği birçok şeye gülmüştü.
"Sana türkçe öğretmemi ister misin?"
Diye sormuştu Devrim. Autumn başta 'hayır' dese de adamın "İleride belki işine yarar Autunno hemen itiraz etme"demesiyle düşünüp bu teklifi kabul etti.
Genç kadın masasının yanında duran çocukluktan beri her yere taşıdığı sarı kafalı bebeğine baktı. "Yanlış yaptığımı mı düşünüyorsun Alice?"dedi bebeğine bakıp sonrasında iç çekti. O kadar yalnızdı ki bebek ile konuşuyordu. "Tanrım gerçekten çok yalnızım"diyen Autumn gözlüğünü takıp sessiz ortamda çizimine devam etti. Yeşil gözleri kağıda bakıyordu.
Devrim, ise yarışta üçüncü olduğu için biraz keyifsizdi. Arabasından inip gecenin karanlığına bürünen genç adam bir yandan da telefon ile konuşuyordu.
"Evet Dave. Pitlerde hata olduğunun farkındayım yine de hızlı olabilirdim"dedi Devrim iç çekerek.
"Yeni parça ile çok daha hızlı olacaksın. Sabırlı ol Türk"dedi Dave arkadaşını teselli etmeye çalışırken.
Devrim elini alnına koyup "Tamam. Şimdi oteldeyim. Yarın uçakla Kanada'ya gidiyorum"dedi Devrim hırslı bir ses tonuyla. Üçüncü olduğuna inanamıyordu. Genel klasmanda ona yaklaşmış olmaları ise aklını en çok meşgul eden noktaydı.
Genç adam anahtarını alıp asansöre yönelirken oldukça karışık duygular ona eşlik ediyordu. Sinirliydi ama aynı zamanda hayal kırıklığına uğramıştı. Asansörden indiğinde fısıldaşmalarla yürüdü. Ancak yanlış katta olduğunu fark etmedi. Genç adam aceleci bir şekilde yürürken kapıların farklı olduğunu görüp olduğu yerde durdu. İç çeken Devrim arkasını dönüp gidecekken birden ileride açılan kapı ve çıkan beden ile hareket etmeyi bıraktı.
Autumn her zamanki gözlüğü,topuz saçı ve uzun hırkası ile tamamen evde kalmış türk kızlarına benziyordu. Autumn Devrim'i görünce yavaş adımlarla ilerlemeye başladı. Genç kadın inanılmaz bir şekilde rahatsız hissetmişti.
Genç adam siyah saçlarını parmaklarının arasından geçirdi. Karşısına gelen Autumn ellerini göğsünde birleştirirken Devrim "Nereye?"diye sordu. Autumn yere doğru bakıp ayağıyla ufak daireler çiziyordu. "Terasa"dedi ve gülümsedi.
Devrim elinde odanın anahtarıyla oynarken kahve gözlerini kıstı. "Seninle gelmemi ister misin?"dedi oldukça çekici bir ifade ile. Autumn'un yanakları anlamsızca kızarmış, ne diyeceğini bilmeden öylece durmaya başlamıştı.
"Biliyorsun bir kadın gibi görünmesen de bir kadınsın ve yalnız kalmasan iyi olur"dedi Devrim açıklama yaparak. Kendi adetlerine ters bir durumdu bu. Kendi ülkesindeki erkekler kesinlikle böyle yapardı.
"Peki"dedi Autumn itiraz etmeden. Genç adam şaşırdığını kendine itiraf etti. Bu italyan oldukça asiydi halbuki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgar Adam
General FictionKalplerden Ritimler Serisi 3- Alman asıllı Türk hız ustası Devrim Uğurlu aşkı bekleyen biri değildi. Sadece italyan mühendis Autumn'un ilgisini çektiğini düşünüyordu. Çıkan magazin haberleri bunun tam aksini söyleyip bu iki kişiyi birleştirecekti...