Devrim karşısındaki Dave'e bakıp "Kesinlikle olmaz. Marka yüzü olmak istemiyorum" dedi kesin bir dille. Koyu gözlerini Dave'e dikmişti. Dave elindeki evrakları masaya koyup "Devrim bu çok iyi bir fırsat. Hayran kitlen artacak." dedi Dave gülerek. Devrim iç çekti. Hayran kitlesi zaten fazlaydı. Daha da çoğalması onu korkutuyordu.
"Üstelik çift çekimleriniz var" dedi Dave. Devrim umursamazca "Çift çekimi ne?" diye sordu. "Autumn ile poz verebilirsin demek" diyen Dave, Devrim'in ilgisini çekmişti. Şaşkınca arkadaşına bakan Devrim'e "Haberin yok mu? Autumn çoktan kabul etti" dedi Dave.
Devrim masadaki evrakları alıp koltuğuna oturdu. Sayfaları okurken "Ne çekimi var?" diye sordu.
"Bir saat reklamı, parfüm, araba, lastik-" diyerek konuşan Dave'in sözünü Devrim kesti.
"Bunlara yetişmem imkansız" diyerek dudağını kemirmeye başladı. Dave genç adamın yüzündeki telaşı görebiliyordu. "Sakin ol şampiyon. Sana bir program hazırlayabilirim. Sadece evet demen yeterli" dedi Dave. Devrim emin olamayarak "Autumn'un kabul ettiğine emin misin?" diye sordu inanamayarak.
Dave emin bir şekilde "Evet" dedi ve kapıya ilerledi. "Düşün ve bana haber ver" diyerek gülümsedi ve odadan çıktı. Devrim evrakları okumaya devam ederken Dave telaşlı bir şekilde Autumn'u aramaya başladı. Ancak masasında yoktu. Dave etrafta Autumn'u ararken birden elinde kahveyle tam karşısında belirdi. Genç adam onu görmenin verdiği rahatlıkla gülümseyerek "Autumn sana ihtiyacım var" dedi.
Genç kadın şaşkınca Dave'e bakıyordu. Dave telaşlı bir şekilde Autumn kenara çekip "Bana yardım etmen gerek Autumn" diyerek onun gözlerine baktı. Autumn şaşkın bir şekilde Dave'e bakarken "Devrim'in reklam çekimlerine katılması için seninde katılman gerek. " diyerek söze başlayan Dave, Autumn'un "Bekle" demesi ile durdu.
"Reklam çekimi mi?" diye sordu. İç çekerek "Merak etme sadece katılacağını söyle yeter" dedi Dave güvenilir bir ses tonuyla. Autumn başını olumluca salladı. "Sana güveniyorum" diyen Dave etrafa bakıp Autumn'un yanından ayrıldı. Autumn elindeki kahvesini yudumlayarak masasına oturdu.
Devrim reklam çekimine gitmek istemiyor olmalıydı. Autumn gideceğini söylerse adamı kandırmış olmaz mıydı? Kahvesini yudumlayan kadın bakışlarını Devrim'in ofisine doğru yöneltti. Devrim ile gerçek bir sevgili olabilmek nasıl bir duygu olurdu merak ediyordu. Anlayışlı, bilgili ve düşünceli biriydi. Autumn her kadının onu hemen sevebileceğini biliyordu.
Genç kadın iç çekerek işine döndüğünde Devrim evrakları incelemiş, odasından çıkmıştı. Etrafa bakıp masasında oturan Autumn'a bakmaya başladı. Herkes işine bakarken kadının yanına gitmeliydi. Yavaş adımlarla gülümseyerek ve selam vererek Autumn'un yanında belirdi. "Biraz konuşabilir miyiz?" derken gülümseyerek Autumn'un kulağına doğru eğildi.
Autumn kahvesini bırakıp yavaşça ayağa kalktı. Üstünü düzeltip önden giden Devrim'i takip etmeye başladı. Genç adam ofisine gelip Autumn'u beklerken, Autumn etrafa inceleyip odaya girdi.
Devrim masadaki evrakları alıp Autumn'a doğru uzattı. "Bunları kabul ettin mi?" diye sordu konuya girerek. Autumn evrakları eline alıp incelemeye başladı. Okumaya başladığı yazının reklamla ilgili olduğunu görüp heyecanlanmaya başladı. Yeşil gözlerini Devrim'in koyu gözlerine dikip "Ah evet" dedi gülmeye çalışarak. Genç adam şaşkınca "Gerçekten mi?" diye sordu. Autumn başını emin bir şekilde salladı. "O zaman bu reklamları kabul ettiğin anlamına mı geliyor?" diye sordu tekrardan.
Autumn derin bir nefes alıp gülümsemeye devam etti. "Kesinlikle" diyen genç kadın ile evrakları masaya bıraktı. "Autumn bu işler beni oldukça zorlar." dedi itiraz eden bir tonla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgar Adam
General FictionKalplerden Ritimler Serisi 3- Alman asıllı Türk hız ustası Devrim Uğurlu aşkı bekleyen biri değildi. Sadece italyan mühendis Autumn'un ilgisini çektiğini düşünüyordu. Çıkan magazin haberleri bunun tam aksini söyleyip bu iki kişiyi birleştirecekti...