Bölüm 8

22.6K 1.6K 96
                                    

Devrim telaşlı bir şekilde çaldığı kapının açılmasını diledi. Autumn bu kadar düşüncesiz davranıyor olamazdı. Kapı bir süre sonra açıldığında karşısında uykudan yeni kalkmış bir Autumn gördü. Saçları dağınık, yeşil gözleri uykulu ve dudakları pembemsiydi. "Neden buradasın?"diye soran kadın ile içeriye girmeye çalıştı Devrim. Ancak genç kadın izin vermedi.

Devrim elindeki telefondaki haberi göstererek "Bu sefer ki skandalın sebebi sensin"dedi ve onun yeşil gözlerinin telefona dikilişini izledi. "Her şeyi haber yapıyorlar"diyen Autumn bu durumu fazla aldırmamış gibi görünüyordu. Ancak gerçek öyle değildi. Autumn'un kalbi deli gibi atıyordu. Bu heyecan mıydı? Yoksa telaş mıydı?

"Umursamıyor musun?"diye sordu Devrim hızlıca. Genç kadın gözlüksüz olduğu için dikkatli bakmak zorunda kalıyordu. Yutkunarak "Hayır"diyen Autumn "Lütfen bir daha buraya gelme ve benimle görüşme"diye ekleyerek kapıyı kapatmaya çalıştı. Ancak Devrim buna izin vermeden kapıyı tuttu. "Ne yapmaya çalışıyorsun?"diye sordu Devrim şaşkınca.

Böyle bir tepki beklemiyordu. Autumn'un da endişeleneceğini düşünmüştü. Ancak o çok daha farklı bir tepki vermişti. Devrim kesinlikle bu kızı çözemiyordu. Kapanan kapıyla birlikte sinirlenen genç adam odasına çıkmak için hareketlendi. Neden bu konu hakkında bu kadar uğraştığını anlamıyordu.

Autumn kapıyı kapatır kapatmaz duvara yaslanmış, telefonunu eline alıp haber sitelerine girmişti. Gerçekten Devrim'in dediği gibi hakkında birçok haber yazılmıştı. Autumn nasıl böyle bir hata yapmıştı? Bu durumda tek suçlu kendisiydi. İç çekerek telefonunu yatağa attı.

✨✨✨

Birkaç gün sonra Devrim'in yarış günü gelmişti. O günden sonra Autumn ile konuşamaz hale gelmişti. Genç kadın ile karşılaşmıyor, karşılaşsa bile çalışan kişilerin önünde tekrar bir haber konusu olmak istemiyordu. Duyguları tamamen birbirine karışırken umutsuzdu.

Devrim kaskını takmadan önce masada oturan arkadaşlarıyla konuşan Autumn'a göz attı. Birkaç dakika sonra yarış için yerini alacaktı. En azından iyi şansı hak ediyordu. Üstelik Autumn bugün neden bu kadar farklıydı? Kahve saçları dalgalanırken, gözleri ön plana çıkmıştı. Bu manzara Devrim'in görmek istemediği bir manzaraydı. Kaskını takarak arabasına oturan Devrim ekrana baktı.

Tam yanındaki Dave "Haydi dostum. Hallet şu işi"diyerek Devrim'e destek verirken genç adam kaskının içinden hafifçe gülümsedi. Destek veren birilerinin oluşu Devrim'i mutlu etmişti. Arabayı hareket ettirip piste çıkan Devrim sıralamada kazandığı yere geçti. Bugün ikinci sıradan başlayacaktı.

Autumn  Devrim gider gitmez ekrana odaklanmış, çıkışı izlemek için heyecanla beklemeye başlamıştı. Birkaç gündür herkesin gözü üzerinde gibi geliyordu. Devrim ile konuşmaya can atsa da iki gençte birbirilerine doğru adım atmıyordu. Autumn olan onca şeyden sonra ondan özür dileyecek değildi. Kandırılmıştı ve gazetelere konu olmuştu. Ailesi ile ters düşmesi ise farklı bir eksi yöndü. Devrim'in ilk adımı atıp genç kızdan binlerce kez özür dilemesi gerekiyordu. Autumn onun gerçekten iyi bir insan olduğunu düşünmüştü.

Devrim ısınma turunu atıp tekrardan yerini aldığında heyecanla beklemeye başladı. Tüm formula 1 arabaları yerlerini alırken kırmızı ışık yanmaya başladı. Devrim dikkatlice çıkışı beklerken o an geldi. Çıkışını yapıp ilk sıradaki pilotu geçmek için çabalamaya başladı. Ancak o sırada ilk sıradaki pilot Devrim'i dışarıya sürüklerken adamın toplanması kısa sürdü. Birkaç sıra kaybeden Devrim sinirlenmeye başlamıştı. Kesinlikle ilk sırayı alacaktı.

Aklını başka şeylerle meşgul etmek aptallıktı. Hızlanarak sırasını korumaya çalışan Devrim önündeki kişiyi kontrol etti. O sırada radyodan gelen "Yavaş yavaş geç Devrim" taktiği ile önündeki pilotu kontrol etti. Geçmemesi için yolu kapatan pilotu düzlükte de geçemiyordu genç adam. Kendi kendine küfür eden Devrim yarışın başında olmasına rağmen stres olmaya başlamıştı. Yakında pitler başlayacaktı ve bir taktik bulmak zorundalardı. Devrim yarışa odaklanmaya çalışıyordu.

Rüzgar AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin