Bölüm 7

23.6K 1.6K 138
                                    

Multimediadaki mükemmel çalışma için arkadaşım SenanurDertli 'ye çok teşekkürler❤

Genç adam arabayı kilitleyip yavaş adımlarla yürümeye başladı. Etrafı dikkatlice inceleyen Devrim, Autumn'un söylediği yere sonunda gelmişti. Karanlıkta sokak lambaları ve ayın yansıyan ışığı ile aydınlanan çimenlerin arasından geçti genç adam. Cebinden telefonunu çıkarıp Autumn'un numarasını tuşlayıp banklara göz gezdirdi. Halka açık bir alanda buluşmak kesinlikle mantıklıydı. Diğer türlü kaçtıklarını düşünebilirlerdi. "Alo"diyen Autumn'a "Geldim. Neredesin?"diyerek karşılık verdi.

Autumn olduğu yerden kalkıp etrafına bakmaya başladı. Giydiği diz boyuna kadar uzanan hırkası,toplu saçı ile dağınık bir görüntü veriyordu dışarıya. İleride gördüğü uzun boylu, telefonla konuşan adam Devrim olmalıydı. Genç kadın bir an garip hissetti. Sanki vücudunda karıncalanma olmuştu. Bu his ona çok yabancıydı. Bir an Devrim'i çağırıp çağırmama konusunda kararsız kalan Autumn yavaşça kıyafetlerine göz gezdirdi.

Hiç ama hiç çekici değildi. Böyle bir adamla birlikte olduğuna dair haberlerin çıkması bir mucizeydi. "Görebiliyor musun beni?"diye soran Devrim ile kendine gelen Autumn kekelemesini engelleyemedi Autumn.

"B-Ben sağındayım"dedi genç kadın heyecanla. Devrim sağına doğru bakıp ileride bankın yanında ayakta duran kadını gördü. Telefonunu kapatıp hızlı adımlarla onun bulunduğu yere yönelen Devrim tedbirsiz bir şekilde yürüyordu. Tanınabilme olasılığı yüksekti. Autumn'un yanına geldiğinde sakince hemen yanlarındaki banka oturan Devrim onunda oturması ile iç çekti.

"Haberlerden dolayı özür dilerim. En kısa sürede bunu halledeceğim"diyerek söze hızlı bir giriş yaptı genç adam. Autumn sadece Devrim'i dinlerken konuşacak cesareti kendinde bulamıyordu. Nedense kalbi deli gibi atmaya başlamıştı. Üstelik telefonu tutan eli terlemeye başlamıştı.

"Seni aramadığım için ayrı bir özür diliyorum"diyen Devrim oldukça samimiydi. En azından o öyle hissediyordu. Ancak Devrim şu an hiçbir şey hissetmiyordu. Sadece deli gibi Autumn'un kendisini affetmesini diliyordu.

Autumn sonunda kendini konuşmaya hazırladı. "Ben yanımda olmanı isterdim. Muhabirler çok rahatsız ediciydi"dedi Autumn zorlukla.

" Doğruluğunu araştırmadan haber yapmaları çok saçma"diyerekte sinirini belli etti. "Üstelik bizi nasıl çekmişler?"diye sordu Autumn masum bir ses tonuyla. Devrim'in gözünde oldukça masumdu. "Bilmiyorum"diyen Devrim arkasına yaslanıp kollarını birleştirdi. "Anlamadığım bir şey var?"diyen Autumn, Devrim'e bakıp devam etti. "Attığım tweeti neden habere koydular?"diyerek sustu.

Devrim için ecel terleri dökme vakti şimdi gelmişti. Autumn demek hala anlamamıştı. Bu durumu ona nasıl bir yolla anlatması gerektiğini düşünüyordu. "Çünkü"diyerek susan Devrim iç çekti. Tüm cesaretini toplayıp "Aşkım'ın anlamı arkadaş demek değil. Farklı bir anlamı var"diyerek rahatladı Devrim. Ancak rahatlamaması gerekiyordu. Autumn sinirlenmeye başlamıştı.

"Anlamı ne? Ne öğrettin bana?"diye sordu sinirli bir şekilde. Onca hafta bu adam kendisiyle dalga geçmişti Autumn bunu affedemezdi.

"Sakin ol anlatacağım"diyen Devrim hızlı konuştu. "Aşkım, my love"diyerek çeviri yapan Devrim genç kadının hiddetle yerinden kalkışını izledi.

"Bana bunu nasıl  öğretirsin?"diye sordu Autumn. Delirmek üzereydi. Devrim'in oyuncağı olmuştu ancak yeni haberi oluyordu. Devrim ayağa kalkıp onu sakinleştirmeye çalıştı. "Autumn sakin ol. Ben sadece eğlenceli olur diye düşündüm. Masumca yaptığım bir şeydi"diyen Devrim anında yüzüne hızlı bir tokat yedi.

Rüzgar AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin