Genç adam hızlı bir şekilde son virajı döndü. Şimdi gittiği düzlüğü sonu bir başka şampiyonluktu. Şimdi cehennem kırmızısı ferrarisinden inecek ve bir kez daha sevinç gösterisinde bulunacaktı. Yaşadığı şampiyonluklar onun için özeldi. Hepsi ileride oğluna anlatacağı anlardı.
Gördüğü damalı bayraktan sonra hızını düşürüp kulağına gelen sevinç seslerini dinledi. Sırıtarak karşılık verdi. Gördüğü dev ekranda kendisi vardı. Podyum kısmına gelince arabadan inip takım arkadaşlarına koştu. Herkes sırtına vurup onu tebrik ediyordu. Biraz ileride ferrarinin başkanı onu bekliyordu. Onunla da tokalaşıp içeriye girdi. Kilosunu ölçüp merdivenlerden çıktı. Birincilik şapkasını giyip, yüzünü sildi. Oldukça terlemiş ve susamıştı. Dışarıdan kolay görünse de oldukça zor bir işe sahipti. Zirvedeyse zirveyi koruması gerekirdi.
Birincilik basamağına çıkıp el sallayan Devrim ödüllerin verilişini izledi ve kendi ülkesinin marşının okunmasını gururla dinledi. Kupasını aldıktan sonra ufak bir röportaj verip içeriye girdi. Tebrikleri almaya devam ederken kendisine doğru gelen Autumn ve Rüzgar'ı görüp gülümsedi. Koşar adımlarla karısının yanına gelen Devrim, Autumn'un alnını öpüp kucağındaki Rüzgar'ı aldı.
"Tebrikler" diyen Autumn sırıtıyordu. Rüzgar gülerek babasına mırıldanıyordu. Neredeyse bir yaşına gelmişti. Gözünün önünde büyüyen oğlunu her gördüğünde gururlanıyordu. Hayatı ne ara bu kadar düzene girmişti bilmiyordu. Karşısındaki kadın ona ne güzel bir hayat vermişti böyle. "Birazdan eve gideriz" diyen Devrim ofisine doğru yürüyordu. Aldığı kupayı ise Autumn taşıyordu.
"Virajlarda çok hızlıydın. Çok korkuttun" dedi Autumn içinden geçeni söyledi. Hızlı olması çoğu zaman tehlikeliydi. Formula 1 tarihi yarışlarda kaza yapıp ölen birçok pilotun hikayesine tanıklık ediyordu. Bu yüzden artık her yarış Autumn için zorlaşmaya başlıyordu. Daha sakin bir hayatı olabilirdi. Ama Devrim hayatına hep heyecan katıyordu. Belki de böylesi daha iyiydi. Aşkı hep taptaze kalıyordu. Her gün bu adamı düşünüyor, ne yaptığını düşünüyordu.
Genç adam kıyafetlerini değiştirdikten sonra "Şimdi gidebiliriz"dedi ve oğlunu kucakladı. "Baba. Baba" diyerek Rüzgar'ı konuşturmaya çalışan Devrim yine başarısız olmuştu. Daha konuşması için erkendi. Yine de arada deniyordu. "Sude nişan elbisesinin fotoğrafını gönderdi."dedi Autumn telefonunu açarken.
Dediği gibi olmuştu. Devrim bir süre sonra kendisi Sude'nin sevgilisi ile tanışmak istemişti. Tanışmışlar ve iyi anlaşmışlardı. Şimdi Sude nişan hazırlıklarını yapıyordu. Devrim kendisi bizzat gidecekti. "Elbisesi güzel" dedi Devrim başını olumluca salladı.
Arabada arkaya binen Autumn ve Rüzgar mutlu sesler çıkarıyordu. Devrim ise onlara şoförlük yapıyordu. Yorgun olmalıydı. Aralıksız araba sürmek zordu. Konsantrasyonda çok önemliydi. Genç kadın bu sıralar kocasının yorulduğunu görebiliyordu. Belki de evlilik onu yoruyordu.
İç çekerek kocasına doğru baktı. İçine attığı o isteği belki de söylememeliydi. Devrim'in mutlu olacağı kesindi. Yine de emin olamıyordu. "Trafik şaşırtıcı bir şekilde yok" diyen Devrim kırmızı ışıkta durup oğluna doğru baktı. "Eve gidince Rüzgar'ı banyo ettirelim" dedi sonrasında. Rüzgar suyu çok seviyordu. Devrim de onu banyo ettirmeyi.
Bir süre sonra eve geldiklerinde genç kadının uykusu gelmişti. Arabadan inip Rüzgar'ı bağlı olduğu koltuktan indirdi. Devrim oğlunu tekrardan kucaklayıp karısının elini tuttu. Bu şekilde evin kapısına doğru adım atan çift aynı zamanda konuşuyordu.
Autumn banyoya girip suyu ısıtırken Devrim, Rüzgar'ı güldürerek kıyafetlerini çıkarıyordu. "Banyo edecek benim oğlum." diyerek oğlunu bebek leğenine oturttu. Suyu yavaş yavaş döküp Rüzgar'ı eğlendirdi. Rüzgar oyuncakları ile oynarken gülüyordu. Alttan çıkan bir dişi onu çok daha tatlı gösteriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgar Adam
General FictionKalplerden Ritimler Serisi 3- Alman asıllı Türk hız ustası Devrim Uğurlu aşkı bekleyen biri değildi. Sadece italyan mühendis Autumn'un ilgisini çektiğini düşünüyordu. Çıkan magazin haberleri bunun tam aksini söyleyip bu iki kişiyi birleştirecekti...