Devrim endişeli bir şekilde telefona bakıp duruyordu. Autumn'u sürekli arıyordu ancak geri dönüş gelmiyordu. Ülkesinden döneli çok olmamıştı ancak Autumn ile çok daha yakın olduğunu hissediyordu. Sıkıcı bir toplantının ortasındaydı. Göz ucuyla Dave'e bakarken iç çekişini engelleyemedi. En sonunda biten toplantı ile arkadaşının yanına geldi. "Autumn'dan haber alamıyorum" dedi aceleci bir şekilde.
Dave ise rahat bir şekilde "Bugün mühendis buluşması var" dedi. Dave bir kaşını yukarıya kaldırıp anlamsız bir yüz ifadesi takındı. Mühendis buluşması neydi?
Dave durumu anlayıp "Yani mühendisler buluşacak ve yemek yiyecekler" diyerek güldü. "Ama seni tebrik ederim. Autumn'un erkeklerin arasında olmasına izin verdin" ve Devrim'in içine kurt düşürüp odadan çıktı. Devrim arkadaşının söylediklerini yeni yeni anlamaya başlıyordu.
Erkekler ve Autumn. Adam farkında olmadan sinirlenmeye başlamıştı. Toplantı odasından çıkıp Dave'e yetişti. "Bu buluşma nerede?" diye sordu aceleci bir tavırla. Dave "Sana yardım edeceğim" diyerek elini arkadaşının omzuna koyup gülümsedi.
Autumn bardaktaki suyunu içerken "Devrim ile aranız nasıl?" diye soran arkadaşlarına döndü. Gülümseyerek "İyi anlaşıyoruz" dedi sakince. "Parfüm markası mankeni olduğun doğru mu?" diyen diğer arkadaşı ile kendini gazetecilere röportaj veriyor gibi hissetti.
"Şey...Öyle olması gerekiyordu" dedi rahat olmaya çalışarak. En sonunda kız arkadaşlarından biri "Çok şanslısın" dediğinde kendini rahat hissedebilmişti. Şanslı olduğunu biliyordu. Devrim'e yakın olmayı herkes isterdi. Autumn o şanslı kız olduğu için şükrediyordu.
Devrim arabayı park edip sağ tarafa doğru döndü. Yan yana oturan kişiler arasından Autumn'u izliyordu. Genç kadın gülümseyerek konuşulanları dinliyor ve yanıtlıyordu. Devrim bir sorun olmadığını gördüğü için mutluydu. Ancak erkeklerden dolayı hala rahatsız hissediyordu. Neden Autumn ona haber vermemişti ya da telefonlarını açmamıştı. Böyle bir buluşmadan kesinlikle haberi olmalıydı.
Yavaş hareketlerle arabadan indi. Sevgilisini izleyerek restauranttan içeriye girdi. Autumn o sırada arkadaşlarının anlattığı anıyı dinliyor o günleri hatırlayıp gülümsüyordu. Birden "Herkese merhaba" diyen sesle başını baktığı yönünün tam tersine doğru çevirdi. Devrim gülümseyen bir yüz ile masadakilere bakıyordu.
"Hoş geldin" diyen Autumn yavaşça ayağa kalkıp adamın yanağına öpücük kondurdu.
"Autumn gidiyor" diyen kız arkadaşına doğru döndü Autumn. İtiraz etmeye hazırlanırken aniden "Müsaade ederseniz onu alacağım" dedi Devrim elini sevgilisinin omzuna koyup. Autumn'un arkadaşları hep birlikte "Elbette!" dedi. Devrim memnun bir şekilde onun montunu aldı. Autumn'un elini avuçlarının arasına alarak kadını ardından sürüklemeye başladı.
Autumn bu sürüklenmenin sert olduğunun farkındaydı. Sanki Devrim onu hemen oradan çıkarmak istiyormuş gibiydi. Sesini çıkarmadan sevgilisini takip etti. Arabaya binip çantasını kucağına aldı. Devrim aynı hızda arabaya binip kemerini bağladı. Autumn'a doğru bakıp "Kemerini bağla" diyerek emir veren bir tonla konuştu.
Genç kadın ürkerek kemere uzanıp kemeri bağladı. Devrim kızgın mıydı? Neden ses tonu kızgın gibi geliyordu? Autumn cesaretini toplayıp konuşmaya hazırlanırken "Neden bana söylemedin?" diye sordu Devrim. Yola bakıyor araba sürüyordu. Autumn'un ona haber vermemiş olması adamı oldukça endişelendirmişti. İçinde bir yangın oluşmuş, o yangında kavrulmuştu. Şimdi sormalıydı.
Sevgililer birbirlerine haber verirlerdi. "Dave'e söyledim. Sana söylemesi gerekiyordu." dedi Autumn. Devrim buna itiraz etti. "Dave'e değil bana, sevgiline söylemen gerekiyor" dedi Devrim. Böyle giderse Dave'i kıskanmaya başlayacaktı. Neden Dave'e söylüyordu? Autumn hatalı olduğunu kabul ediyordu. Ancak her şey çok hızlı olmuştu. Devrim'i arayacaktı ancak toplantısı olduğu için bunu ertelemişti. "Özür dilerim hatalıyım" dedi Autumn en sonunda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgar Adam
General FictionKalplerden Ritimler Serisi 3- Alman asıllı Türk hız ustası Devrim Uğurlu aşkı bekleyen biri değildi. Sadece italyan mühendis Autumn'un ilgisini çektiğini düşünüyordu. Çıkan magazin haberleri bunun tam aksini söyleyip bu iki kişiyi birleştirecekti...