Genç adam vitesi değiştirerek gaza basmaya devam etti. Son birkaç tur kalmıştı ancak Devrim'in önündeki virajlar genç adama meydan okuyordu. Hayattaki bir çok şey tehlikeydi. Ancak hızlı araba kullanarak viraja girmek en tehlikeli şeydi. Devrim terlediğini hissediyordu.
Göz ucuyla aynaya bakıp arkasındaki araba ile mesafesine bakan Devrim telsizindeki cızırtı ile teknik ekibin kendisi ile konuşacağını anladı.
"Dai veloce Devrim"(Haydi hızlan Devrim) denilmesiyle adam tekrardan arkasındaki arabaya göz attı. Gaza basarak önüne çıkan düzlüğü geçip, son üç tura girdi. Alnından akan teri hisseden Devrim, derin nefes alıyordu. Böyle zamanlarda tamamen kendini heyecana kaptırıyordu. Etraftaki yeşilliklerden olağanüstü bir hızla geçen Devrim çoğu kez ferrarisini sürdüğünde o an orada olduğuna inanamıyordu. Devrim bir süre sonra damalı bayrağı görünce sırıtarak arabasını yavaşlattı.
Telsizden gelen sevinç sesleriyle birlikte Devrim'e ingilizce bir şekilde"İnanılmazsın Devrim. Şampiyon! "denildiğinde Devrim derin bir nefes alarak etraftaki seyircilere el sallayarak arabasını sürmeye devam etti. Bir yarışı daha istediği gibi bitirmişti.
Arabasını park edip direksiyon ile birlikte ferrariden çıkıp teknik ekibine doğru koşarak ekibine sarıldı. Tebrikleri kabul ederek başındaki kaskı çıkaran Devrim gülerek el sallayıp ölçüm için içeriye girdi. Kilo ölçümü için gerekli cihaz için sıraya giren Devrim diğer sürücü arkadaşlarının tebriklerini kabul etti. Kilosunu ölçerek merdivenlere yönelip kendisine uzatılan suyu alarak kafasına dikti. Mutlu bir şekilde podyum için hazırlanan Devrim'in etrafa gülücük saçıyordu.
Podyuma çıkarak uzatılan kupasını kaldıran Devrim kendini rahatlamış hissediyordu. Kupalar verildikten sonra okunmaya başlayan milli marşı ile gönlü çok daha rahattı. Marşını burada okutmaktan dolayı gurur duyuyordu.
Bir süre sonra biten tören ile Devrim koyu saçlarını karıştırarak içeriye girdi. Kupasını ona doğru yaklaşan Dave'e uzatan genç adam "Haydi kutlamaya"diyen Dave'e itiraz etti."Dostum gerçekten yorgunum"
Dave başını olumsuzca salladı."Bu sefer kaçmazsın Türk"diyen Dave, Devrim'in omzuna elini atıp yürümeye devam etti. Devrim soyunma odasına geçerken, Dave kupayı adamın odasına götürdü.
Autumn başarılı bir yarıştan sonra hiç olmadığı kadar çok sevindi. Devrim her zamankinden çok daha hızlıydı. Bu ise ürettiği parçanın ise yaradığının göstergesiydi. Ekranda kupa törenini izlerken nedensizce heyecanlanmıştı. Devrim'in gözlerinden mutluluk fışkırıyorken, Autumn farkında olmadan gülümsüyordu.
Devrim kıyafetlerini değiştirip rahatladı. Etraftaki çalışanlara selam vererek ilerlerken Dave'e yakalanarak zorla da olsa üst kattaki kutlamaya çekildi. Birçok çalışan bir araya gelmiş, Devrim'i alkışlar eşliğinde kutlamışlardı. Ferrari'nin patronu elinde dolu bir bardak şampanya ile gülerek Devrim'e bakarken Devrim patronun yanına gitti. Masadaki bir diğer bardağı kendine uzatan patronuna bakan adam iç çekti. İçkili kutlamalarda nefret ediyordu.
Yine kimseye çaktırmadan içkiyi dökmek zorundaydı."Bir diğer zafer için Devrim'e"diyerek kadeh kaldıran ferrarinin patronuyla herkes elindeki kadehi kaldırdı. Dave gülerek bakarken Devrim gülümseyerek etraftaki çalışanlara baktı. Gözleri bir türlü aradığı yeşillere takılmıyordu.
Autumn, birçok çalışanın arasında en arkaya düşmüş sadece alkışları ve konuşulanları duyar haldeydi. Kesinlikle Devrim'i göremiyordu. İç çeken genç kadın pes ederek hemen arkasındaki merdivenlerden indi. Kutlamalardan nefret ediyordu. Çoğu kişi düşüncesiz bir şekilde bir yere toplanıp diğerlerinin önünü kapatıyordu. Autumn sinirli bir şekilde kıyafetlerini değiştirmek için soyunma odasına yöneldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgar Adam
General FictionKalplerden Ritimler Serisi 3- Alman asıllı Türk hız ustası Devrim Uğurlu aşkı bekleyen biri değildi. Sadece italyan mühendis Autumn'un ilgisini çektiğini düşünüyordu. Çıkan magazin haberleri bunun tam aksini söyleyip bu iki kişiyi birleştirecekti...