Kalplerden Ritimler Serisi 3-
Alman asıllı Türk hız ustası Devrim Uğurlu aşkı bekleyen biri değildi. Sadece italyan mühendis Autumn'un ilgisini çektiğini düşünüyordu. Çıkan magazin haberleri bunun tam aksini söyleyip bu iki kişiyi birleştirecekti...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Genç adam bitkin bir halde takım elbisesinin ceketini giydi. "Oğlum ne bu yüzünün hali? Sanki zorla evlendiriyoruz" dedi Seçkin imalı imalı. Devrim derin bir iç çekti.
"Sen hiç İtalyan düğünü gördün mü?" diye sordu. İki gün önce İtalyadaki düğünleri aklına geldikçe tüyleri ürperiyordu. "Hiç görmedim" dedi Seçkin kendisine aynada bakarken. Karısına güzel görünmesi gerekiyordu. Koltuktaki pusette sessizce oturan oğluna doğru baktı Seçkin. "Oğlum sana bakıyor Devrim Bey. Gülümse artık" dedi adam. Devrim gülümseyerek bebeğe doğru baktı. Deniz'in saçları özenle taranmıştı. Mavi gözleriyle gerçekten Devrim'i izliyordu.
Genç adamın aklına tekrardan İtalyadaki düğün geldi. Çok yorulmuştu. Düğünlerde içki içilmesi gerektiğini bilmiyordu. Bu yüzden tüm düğün boyunca Alberto 'dan kaçmıştı. Ve bu yorucu bir işti. Neyse ki en sonunda Autumn içki içmeyeceğini babasına kibarca söylemiş ve kovalamaca bitmişti. Bunun dışında düğünleri çok güzeldi. Autumn harikaydı. Güzel bir gelin olmuştu. Zaten onun hep güzel olduğunu düşünmüştü.
Seçkin oğlunun pusetini tuttu. "Pekala gitme vakti damat" dedi ve kapıyı açtı. Devrim derin bir nefes aldı. İki düğün yapmak oldukça zor bir işti. Organizasyonlarla aileleri ilgilense de katılması bile zordu.
Autumn elindeki kınaya bir bakış attı. Böyle bir şeyi ilk kez görmüştü. Yine de kına hoşuna gitmişti. Çünkü bu nedense ona Devrim'e ait bir şeyin onda olduğunun kanıtı gibi geliyordu. "Geliyor" diyen Umay ile oda birden boşaldı.
Az önce genç kadının etrafı anneleri, Sude ve diğer akrabalar ile doluyken şimdi o da bomboştu. Kapının tekrar açılması ile Devrim içeriye süzüldü. Autumn şaşkınca ona bakıyordu. "Uğursuzluk?" dedi şirin bir şekilde.
Genç adam hemen her şeyi öğrendiği için Autumn'un bu hareketini şirin buldu. Çabuk alışıyordu. "Boşver onu. Çok güzelsin." dedi rahatlamış bir halde. Nikahları dün kıyılmıştı. Düğünler mutlu birliktelikleri duyurmak için vardı. Karısının elini kavrayan Devrim "Haydi gidelim" dedi ve göz kırptı.
Dışarıda birçok fotoğraf makinesi vardı. Autumn bunu sevmiyordu. İtalya'da da birçok fotoğraf makinesi vardı. Yine de buna alışması gerektiğine karar verdi. Sevgili olmak ve evli olmak farklıydı.
Gelin odasından çıkan genç çifti tahmin edildiği gibi fotoğraf makineleri karşıladı. Kalabalığın içinde salona giren çifti alkışlar karşıladı. Bir çok ünlü vardı düğünde. Oyuncular,şarkıcılar,sporcular...
Gazeteciler bir süre sonra dışarıya alındı. Devrim ve Autumn ilk danslarını etmeye başladı. Genç kadının yeşil gözleri Devrim'in üzerinden ayrılmıyordu. "Evleneceğimi hiç düşünmezdim" dedi Autumn şaşkınlığını belli ederek. Her zaman yalnız olacağını düşünmüştü.
"Şimdiye kadar evlenmemiş olman mucize. Beni beklemiş olmalısın" dedi Devrim ukalaca. Genç kadın sırıttı. "Galiba bizimle ilgili çıkan ilk magazin haberine şükretmeliyiz. Bizi o haberler birleştirdi" dedi Devrim. Birlikte bir yılı çoktan devirmişlerdi. Bu sürede birbirlerini üzmemişler, değer verdikleri şeyleri birbirleriyle paylaşmışlardı.
