-29-

172 7 4
                                    


TONY

Hızlı ve sert adımlarla pastaneye geri döndüğümde gözlerim şaşkın kalabalığın içinde Rachel'ı aradı, ama bulamadı. Hiçbir yerde yoktu. Az önce yaşanan olaylardan dolayı pastane tenhalaşmıştı. İçeride kalan birkaç müşteriden özür diledikten sonra Rachel'ı görüp görmediklerini sordum. Bana pastaneden hızlıca çıktığını söylediler. Şaşırmamıştım. Kaçmıştı tabii ki.

Ne yapacağımı gerçekten bilemiyordum. Şu an tek yapmam gereken şey Alexis'i bulup her şeyi açıklamaktı ama kim bilir nereye gitmişti. Bu şehri bilmiyordu ve onun için şimdiden endişelenmeye başlamıştım. Açmayacağını bildiğim halde cep telefonundan defalarca aradım, açmadı. Pastanede kalan birkaç müşteri gittikten sonra, pastanenin kapanmasına daha çok zaman olmasına rağmen kapattım ve eve gidip üzerimi değiştirdikten sonra dışarı çıktım.

Aklımdan sürekli nereye gidebileceğine dair senaryolar üretiyordum. Onu bugün bulacaktım, başka bir ihtimal söz konusu olamazdı. Ama telaşla hareket edersem zaman kaybederdim ve kafam iyice allak bullak olurdu. Bu yüzden onun yaptığını yapmaya karar verdim ve birkaç dakika bekledikten sonra gelen taksiye atladım. Bu soğukta sokakta duracak hali yoktu zaten neredeyse yağmur yağmak üzereydi. Yüzde doksan ihtimalle otele gitmişti.

Taksiciye civardaki otelleri sormaya başladım. Bu yakınlarda bir yeri mi tercih ederdi yoksa daha uzak bir yere mi giderdi kestiremiyordum. Bu sebeple tek tek aramaya karar verdim. Önümüze çıkan ilk otele kadar taksiyle gittikten sonra taksiden indim ve otele girdim. Oteller genelde müşterilerinin isimlerini vermezlerdi bu yüzden içeri girip direkt Alexis burada mı diye soramazdım.

Sakin bir şekilde otele girdim. Gülümseyerek lobiye yaklaşırken Alexis'in soyadını hatırlamaya çalışıyordum. Artık boşandığı için soy adı değişmişti ama neyse ki lobiye vardığım anda soy adı da aklıma gelmişti. Lobideki kıza gülümseyerek 'Alexis Johnson ile görüşecektim kendisine geldiğimi söyleyebilir misiniz ?' dedim. Birkaç saniye kontrol ettikten sonra böyle bir müşterileri olmadığını söyleyince 'Kusura bakmayın otelleri karıştırmışım.' Deyip oradan ayrıldım ve sıradaki otelimin yolunu tutmaya başladım. Onu bulana kadar bu numarayla bütün otelleri dolaşacaktım. Umarım şansım yaver giderdi.

ALEXIS

Saatler süren ağlamamdan sonra kendimi zar zor duşa atmıştım. Kendime gelmem gerekiyordu burada ağlayarak nereye varabilirdim ki. Ama o görüntü gözümün önünden gitmiyordu. O kızın böyle bir yılan olduğunu daha pastaneye geldiği ilk gün anlamıştım zaten. Ama Tony'i ayartabileceğini hiç düşünmemiştim. Acaba şu an ne yapıyorlardı ?

Bir yandan Tony'e deli gibi sinirliyken bir yandan da acaba haksızlık mı ediyorum diye düşünmeden edemiyordum. James tarafından aldatıldığımı resimli ve sesli kayıtlarla öğrenmiştim ve sonrasında James kabul etmişti ama bunda sadece gördüğüm anlık bir görüntüydü. Ama o görüntü beni bugüne kadar en çok yaralayan görüntü olmuştu ve daha önce de aldatıldığım için şu an kendimi inanılmaz derecede kötü hissediyordum. Evet, bir yanım Tony'e haksızlık yapmış olabileceğimin farkındaydı ancak diğer yanım bütün erkeklerin aynı olduğunu kulağıma fısıldayıp duruyordu. Ve ben içimdeki bu iki ayrı sesi ne susturabiliyordum ne de bir orta yol bulabiliyordum.

Acaba onunla konuşsa mıydım ? Belki bu gece burada biraz kendime geldikten sonra yarın onunla konuşmayı kabul edebilirdim. Olayın sıcağıyla pastaneden çantamı alıp çıkmıştım ama şimdi biraz daha yatışmıştım ve birazcık daha mantıklı düşünebiliyordum. Ben pastaneden uzaklaştıktan sonra ne yaptıklarını merak ediyordum. Tony, Rachel'ı pastaneden kovmuş muydu acaba? Umarım o yılan kızla bir kez daha karşılaşırdım ve yüzünü bir güzel dağıtırdım. Öyle ya da böyle benim sevdiğim adama dokunmuştu, onu öpmüştü. Tony'e karşı içimdeki diğer ses haksızlık yaptığımı söyleyip beni yumuşatabilirdi ama Rachel'a olan nefretim hala zirvede duruyordu.

Aşk PastanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin