-4-

818 38 5
                                    

Uyandım. Saat akşam 9 olmuştu. James gelmiş olmalıydı. Yavaşça kalkıp salona gittim. Salonda elinde laptopu bişeyler yazıyordu. Yine işle ilgili olmalı diye düşündüm ve düz bir sesle 'Hoş geldin.'dedim.

Hafif bir telaşla laptopun ekranını kapattı ve gülümseyerek 'Hoş bulduk, canım.' dedi. Ben kapının eşiğinde durup ona bakarken elindeki kapalı laptopu bıraktı.Çapkınca gülümseyip hafifçe kollarını iki yana açarak yanıma doğru gelmeye başladı. Onun öyle geldiğini görünce arkamı döndüm ve mutfağa gittim.

Hemen teslim olmak istemiyordum, hala üzgündüm. Ama eminim James kendini affettirirdi. Ne zaman beni üzse, kendini affettirmek için o kadar güzel şeyler yapardı ki ona tekrar tekrar aşık olurdum. Şimdi ondan yine böyle bir atak bekliyordum.

Mutfağa geçtim ve yanıma gelir diye bekledim. Ama ses gelmiyordu, hatta evin içi fazla sessizdi. Birden James'in telefonunun çalmasıyla sıçradım. James telefonu aldı ve balkona çıktı. Bu yaptıkları artık canımı sıkmaya başlamıştı. Laptopu aniden kapatmalar, telefonla dışarda konuşmalar, eve geç gelmeler falan.

Balkonun kapısının açılma sesini duyunca telefonla konnuşmasının bittiğini anlayıp hemen birşeylerle uğraşıyormuş gibi yaptım. Buzdolabını açıp sanki yiyecek bir şeyler arıyormuşum gibi durdum. Bu sefer o birini aramış olacak ki içeriden konuşma sesi geliyordu. Biraz hararetli bir konuşmaydı ve 'Hayır Sam !' diye bağırmasıyla Sam ile konuştuğunu anladım.

Kapının kenarına saklanarak dinlemeye başladım ama fısıltıyla konuşuyordu ve anlamıyordum. Konuşması bitince hızlıca mutfağa sıvıştım. Buzdolabının önündeki yerimi aldım. Bu sefer yanıma geldi ve belimden sıkıca sarıldı. 'Yapma, sana hala kızgınım.' dedim azıcık şımarık bir tavırla.

Beni belimden çekerek mutfak tezgahına yasladı ve kendi bedenini üzerime bastırdı. 'Özür dilerim. Tekrar ve tekrar' dedi ve beni öpmeye başladı. Ona dayanamayacağımı ve hemen teslim olacağımı biliyordu. Öpüşüne karşılık verdim ve beni kucağına alıp yatağa götürdü. Onu özlemiştim hem de çok.

Beni yavaşça yatağa yatırdı ve üzerimdekileri çıkardı ve sonra kendi üzerindekileri çıkardı. Yavaşça yatağa girdi ve bana sarıldı. Ne yapıyordu anlamıyordum, sanki yatağımda başka biri vardı. Bir süre bana sarılarak yattı ve sonra ellerini vücudumda gezdirmeye başladı . Bana döndü ellerini yüzümün iki yanına koydu ve üzerime çıktı.

O gece eskisi gibi olmasa da uzun zaman sonra birlikte olmuştuk ve onun kolları arasında mutlu bir şekilde uykuya daldım.

Uyandığımda onu odada iş için hazırlanırken gördüm. Mis gibi parfümü odayı sarmalamıştı. Yatakta yavaşça doğruldum ve 'Günaydın' dedim.

Gülümseyerek yanıma geldi yanağıma bir öpücük kondurdu ve 'Günaydın sevgilim' dedi. 'Bugün işten normal saatinde çıkıcam. Benimle saat 8 de senin o çok sevdiğin deniz kenarındaki restourantta buluşmanı teklif ediyorum güzel bayan.' dedi ve gülümsedi.

Yüzüme yayılan geniş gülümseme ile 'Randevu defterimde sizin için ufacık bir boşluk ayarlayabilirsem gelirim bayım.' dedim.

Tatlı bir kahkaha attı ve bana bir öpücük verdi. 'Şimdi çıkıyorum bebeğim akşama görüşürüz.' dedi ve ardında o güzel kokusunu bırakarak odadan çıktı. O çıkınca kendimi yatağa bıraktım. Yüzümdeki gülümseme gitmiyordu. Tanrım, her şey düzeliyordu. Çok mutluydum.

Bir süre daha yataktan kalkmadım. Kendimi rahatlamış ve üstümden sanki bir kara bulut alınmış gibi hissediyordum. Yaklaşık 1 saat yatakta mutlu mutlu miskinlik yaptıktan sonra yataktan kalktım. Havlularımı alıp kendimi duşa attım ve güzel uzun bir duş aldım.

Aşk PastanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin