-9-

661 34 7
                                    

Tony'nin gözünden;

Karmakarışık rüyalarımdan sonra zorlukla gözümü açtığımda yatağımda olduğumu fark ettim. Ne zaman yatağıma gelmiştim, üzerimi değiştirmiştim ? En son hatırladığım şey koltukta uyuyakaldığımdı.

Yatakta yavaşça diğer tarafa döndüm ve sarı saçları sandalyeden dalga dalga sarkan, ellerini yanağının altına koymuş bana dönük uyuyan Alex'i gördüm. Tıpkı bir meleği andırıyordu, iyilik meleği.

Yavaşça doğruldum, ses çıkarmadan kalkmaya çalışırken komodinin üzerinde duran telefonumu yere düşürerek yan komşunun bile duyabileceği yükseklikte bir gürültüye neden oldum. Eğilip telefonumu yerden aldım ve kafamı kaldırınca bana bakan bir çift mavi gözle karşılaştım.

Gülümsedim ve "Günaydın." dedim. Utançla hemen toparlandı ve ayağa kalkıp "Günaydın." dedi. Yanıma geldi ve alnıma elini koydu, sonra da yanağıma. Yüzünde endişe vardı. Yavaşça yanıma oturup

"İyi misin, kendini nasıl hissediyorsun ?" diye sordu. Bu hareketleri tuhafıma gitmişti. Aslında tuhaf olan çok şey vardı, aklımda dün geceyle ilgili çok soru vardı.

"İyiyim, biraz yorgun hissediyorum o kadar. Bana ne oldu dün gece koltukta uyuduktan sonrasını hatırlamıyorum" dedim.

Bir an ne diyeceğini bilemedi, alt dudağını hafifçe ısırdı. Etrafına bakınmaya başladı. Gitgide kızarıyordu. Ve anlatmaya başladı.

Alexis'in gözünden;

Bana dün gece ne oldu diye soruyordu. Ne cevap vericektim şimdi. Ona yardım etmiştim bu ayıp birşey değildi. Ama ona yardım ediş şeklim benim için biraz utanç vericiydi. Yine de anlatmaya başladım:

"Şey, ben özür dilerim dün gece banyoda biraz uzun kalmışım. Sen de beni beklerken uyuyakalmışsın. Seslendim, dürttüm ama uyanmadın. Yanağına dokununca ateşinin çıktığını fark ettim. Seni zor da olsa kendine getirdim ve banyoya yolladım."derin bir nefes aldım ve gözlerimi kaçırarak devam ettim " Sen uzun süre banyodan çıkmayınca seni merak ettim ve banyoya girdim. Sen duşta yığılmış halde ve baygındın. Bornozunu giydirip seni banyodan çıkardım ve yatağına getirdim. Biraz kuruduktan sonra da üzerini giydirip seni yatırdım. " dedim ve yine derin bir nefes aldım. Onun da utandığını görebiliyordum.

" Ben, şey, teşekkür ederim gerçekten." dedi. Konuyu değiştirmek icin gülümsedim ve "Kahvaltıda ne istersin bakalım ?" diye sordum. " Ben hazırlarım." Deyip doğrulurken yavaşça üzerine eğildim ve "Hayır bay Tony, bugün ben hazırlayacağım." Dedim ve bana itiraz etmesine fırsat vermeden odadan çıktım.

Mutfağa girdim ve buzdolabını açıp önünde durdum. Ne yapsam acaba diye düşünmeye başladım. Ne severdi acaba ? Ben omlet severdim, güzel omlet yapardım. En iyisi omlet yapayım diye düşündüm ve dolaptan malzemeleri alıp tezgaha koydum. Ve omleti hazırlamaya başladım.

15-20 dakika sonra içerisinde omlet, domates-salatalık karışımı, peynir, zeytin, bir fincan çay, bal, reçel ve az tereyağı olan bir tepsiyle mutfaktan çıkmıştım. Odanın kapısını hafifçe tıklattım ve içeri girdim. Tony hala onu bıraktığım şekilde uzanıyordu. Masum ve hasta küçük bir çocuk gibi görünüyordu. Yavaşça tepsiyi kucağına bıraktım ve "Afiyet olsun." deyip gülümsedim.

"Çok teşekkür ederim, bu kadar şeye gerek yoktu gerçekten." dedi ve o da gülümsedi. "Ee sen kendine bir şey hazırlamadın mı ?"

Bir an durdum. Doğru ya, onu düşünmekten kendimi unutmuştum. Ona olan mahçupluğumdan sadece onu düşünür olmuştum. " Ben henüz acıkmadım. Hem sen beni bırak artık bugun kendini düşünme günün. " dedim ve gülümsedim. O da gülümsedi ve getirdiklerimi yemeye başladı.

Aşk PastanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin