Bunu Sezon Finali yapmayı planlıyorum...
Telefonumun alarmıyla açtım gözlerimi yeni bir güne. Gözlerimi açmaya çalışsamda kendileri kapanıyordu. Kıstığım gözlerimle komidinin üstünden telefonumu tutmaya çalıştım. Kısa bir arayıştan sonra telefonumu elime alıp alarmı kapattım.
Ellerimle gözlerimi ovalayarak kendilerine gelmelerini sağladım. Sebepsiz bir süre yatakta oturur vaziyette durdum. Yataktan kalkıp bir kaç gevşeme haraketi yaptım. Uykumu tam alamadığım için sürekli esniyordum.Banyoya ulaştığımda soğuk suyu açıp yüzümü yıkadım. Boynumdan aşağı akan soğuk sular titrememe neden olmuştu. Yüzümü kurulayıp dişlerimi de fırçaladıktan sonra banyoya girmeye karar verdim.
Yüzümü yıkadığım soğuk su ayılmama neden olmamıştı. Ama soğuk bir duş bu imdada yetişmişti.
Eşyalarımı toplayıp küçük el çantamın içine koydum. Yatağıda her zamanki beceriksizliğimle topladım. Üstüme bir turuncu elbise giyip saçımı açık bıraktım ve odadan çıktım.
Herkesin uyuduğunu düşünerek sessiz olmaya özen göstererek dış kapıya yöneldim.Ilgar'ın kapısının önünde bir süre durduktan sonra hedef bölgeye yürümeye devam ettim.
Başarıyla sonuçlanan çıkışımdan dolayı kendimi tebrik etmeyi eksik etmedim.
Taksiye binip eve doğru yol aldım.
***
"Teşekkür ederim."
Parayı taksiciye verip arabadan indim.Eve girdiğimde kendimi yatağa atıp gözlerimi kapattım.
***
Telefonumun çalmasıyla kendimi uykudan attım. Gözlerimi rahat bir şekilde açtıktan sonra çantamın içinden telefonumu çıkardım. Arayan Mete'ydi...
"Efendim Mete."
"Kapıyı çalıyorum, çalıyorum. Niye açmıyorsun?"
"Kapı mı?"
"Evet. Evde değil misin?"
"Evdeyim de uyuyordum. Bekle açıyorum..."
"Uykucu..."
Telefonu kapatıp kapıya yöneldim. Saçımı üstümü düzelttim ve kapıyı açtım.
Karşımda duran Mete'yi görünce ağzım kulaklarıma vardı. Kendimi tutamayıp ona sarıldım. O da bana karşılık verdi. Uzun sarılmadan sonra sıkılmış olmalıydı ki kendini çekti.
"İçeri geçelim. Üşüdüm."
Onu onaylayıp salona geçtik. İkimizde koltuklara yerleşince sohbet etmeye başladık.
"Ee... Anlat bakalım. Ankara'da değişen bir şey var mı?"
"Bir şey yok ama sensiz çok sıkıcı okul."
"Ah, tabi ben..."
Kendi kendimi övünce ikimiz de kahkaha attık.
"Ama bir süre seninle olduğum için mutluyum."
"Bende mutluyum."
Biraz sohbet ettikten sonra mutfağa geçip bir şeyler atıştırdık.
"Oh be... Ellerine sağlık sen yapmadın ama neyse..."
Mete'nin böyle demesi üzerine küçük bir kahkaha attım.
"O zaman yapanların ellerine sağlık."
Mete de kısa bir kahkaha atıp kollarını sandalyenin gerisine attı.
"Bir zaman sonra 'ellerine sağlık' demek istiyorum."
Anlamsızca gözlerimi tabaktan kaldırıp Mete'ye baktım.
"Gelecekte... Evlenme planları gibi..."
Bunun üzerine Mete'ye cevap verdim.
"Gelecek..?"
"Evet, senin için hayallerim var."
"Mete... Şey..."
Sertçe yutkunduktan sonra devam ettim.
"... bizden olamaz... Evlilik... Gelecek... Hayaller..."
Mete bir kaşını kaldırarak oturuşunu dikleştirdi.
"Doğru... Daha ne çok kişi çıkacak karşımıza..."
Ellerimi bacaklarımın üstünde kenetledim.
"Konuyu kapatalım."
"Peki..."
Yanaklarım kızarmışmıydı bilmiyordum. Utanmıştım... Nasıl olsa saçma sapan şeylerde utanan biriyim ben...Masayı birlikte toplayıp dışarı çıkmaya karar verdik. O banyoda üstünü değiştirirken bende odamda üstümü değiştirdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/79398409-288-k829214.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞIMARIK
Teen FictionElis adlı 16 yaşında ve okula bazı sebeplerden dolayı erken başlamış lise 3'e giden bir kız. Saf, cesaretli ve duygusal... Tek gözleri anlatıyordu acısını içinde ki baskısını... Ta ki Samsun'da ki Ilgar önüne çıkana dek... O zamandan s...